Böbrek hastaları et ve süt tüketimine dikkat etmeli

Böbrek hastalığı Türkiye’de en sık görülen kronik hastalıkların başında geliyor. Hastalıktan korunmak ve beslenme konusunda dikkat edilmesi gerekenleri İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nden İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Seyit Mehmet Kayacan anlattı.

Böbrek hastaları et ve süt tüketimine dikkat etmeli

Kronik böbrek hastalığı nedir?

Böbreklerin geri dönüşümsüz olarak işlevini kaybetmesi ile seyreden klinik bir tablo. Pek çok nedeni var. Son yıllarda diyabete bağlı böbrek hastalığı ön plana çıktı. İkinci sırada “kronik glomerülonefrit”, üçüncü sırada “taşlı kronik pyelonefrit”, dördüncü sırada “polikistik böbrek hastalığı“ ve beşinci sırada ülkemiz için önemli olan “amiloidoz”a bağlı yetersizlik geliyor. Böbrek hastalıklarının tedavisinde en son basamak diyaliz. Daha da mükemmel olanı ise böbrek nakli. Diyetini ayarlayarak ve kullanacağı ilaçları düzenli olarak almasını sağlayarak kronik böbrek hastalarının diyalize başlama sürecini uzatmak elimizde.

Hastalıktan korunmak için neler yapılabilir?

Yapabileceğimiz en önemli şey risk faktörelerini ortadan kaldırmak. Bunlardan birincisi diyabet. Kronik böbrek hastalıklarının yüzde 35’i bu nedenden kaynaklanıyor. Hipertansiyon ise yüzde 25’lik dilimi oluşturuyor. Diğer faktörler arasında obezite, tuz tüketimi ve sigara yer alıyor. Yemekteki ve ekmekteki tuzu azaltmak, hipertansiyonu dolayısıyla da kronik böbrek hastalıklarını önlemek açısından çok önemli. Kadınlarda bel çevresinin 80, erkeklerde 94 santimi geçmemesi lazım.

Haberin Devamı

Yapay tuzlara dikkat!

Tuz konusu önemli. Yanlış bir kanı var, “Kronik böbrek hastalarının, tuz kullanmaması gerekir” diye. Biz de bunun yarattığı sorunlarla karşılaşıyoruz. Hastayı halsiz bırakan, bilinç bulanıklığına yol açan bir tablo bu. Hastalara günlük en fazla 5 gr’ı geçmeyecek şekilde tuz almasını öneriyoruz. Sağlıklı bir insanın tüketmesi gereken miktar ise 10 gr. Kronik böbrek hastalarında eczanelerden bilinçsiz olarak alınan yapay tuz kullanımı var. Şunu unutmamak gerekiyor: Normal tuz deyince sodyumu anlıyoruz. Yapay tuzlarda ise potasyum var. Diyet tuz başlığı altında satılan bu yapay tuzların kullanılmaması gerektiğini söylüyoruz.

Haberin Devamı

Gelelim karbonhidratlara

Karbonhidratlar konusunda kronik böbrek hastaları için diyaliz öncesinde hiçbir sorun yok. Günlük normal bir insan 300-350 gr karbonhidrat alır. Diyaliz öncesi de aynı miktar tüketilebilir. Karbonhidrat ihtiyacı ekmek, makarna, pirinç, kuru bakliyatlardan (fasulye, nohut, mercimek vs) karşılanabilir. Bakliyatların protein içerikleri de et kadar fazladır. Eğer hasta bu besinlerin beraberinde et alıyorsa ikisini dengelemeli. Yine diyaliz öncesi kronik böbrek hastaları iştahsız olurlar ve bu gıdaları almak istemezler. Daha kompoze, bal, reçel, pekmez gibi karbonhidratlarla takviye yapabilirler.

Proteini hayvansal ürünlerden alın

Kronik böbrek hastaları beslenme konusunda nelere dikkat etmeli?

Hastaların beslenme konusunda üç besin grubuna dikkat etmesi gerekiyor. Karbonhidratlar, proteinler ve yağlar. Proteinler vücudun temel yapı taşı. Proteinler başta kas, kemikler ve vücut direnci için önemli. Böbrek hastalarında protein alımını kısıtlamak gerekiyor. Normalde bir insanın kilo başına 1 gr protein almalı. Böbrek hastalarında kan düzeyi artan ürenin yapıtaşı protein olduğu için bunu mümkün olduğunca azaltmaya çalışıyoruz. Diyaliz öncesi hastalarda kilo başına 0.5 - 0.6 gr olmalı. Proteinleri hayvansal ve bitkisel gıdalardan alabilir. Et ve yoğurt ile süt ve süt ürünleri bunu karşılar. Hayvansal gıdalardaki proteinler kanda, üre ve benzeri azotlu maddeleri bitkisel kaynaklı proteinlere göre çok daha az yükseltir. 70 kiloluk sağlıklık bir insan günlük 70 gram protein tüketirken, kronik böbrek hastasında bu 40 gram olmalı. Bundan fazla protein alınması üre yükselmesine yol açabilir. 40 gr’dan düşük olması durumunda da halsizlik ve güçsüzlük ortaya çıkmış olur.

Haberin Devamı

40 gr. diyorsunuz, bir kase yoğurt bile değil... Yeterli mi diyorsunuz?

Fazlası da zarar azı da zarar. O nedenle dengede tutmak lazım. Diyaliz hastalarında ise protein düzeyini artırıyoruz. Diyaliz esnasında protein kaybı meydana geliyor. Dolayısıyla vücudun yıkımının artmaması için örneğin 70 kg bir insan için 100 gr’a kadar çıkmak lazım. Hala proteinli gıdalardan kaçınırsa böbrek yetersizliğini artırmış olur.

Haberin Devamı

"Erişkin nüfusun yüzde 15’i, yaklaşık 7.5 milyon insan kronik böbrek hastası"

Yumurtanın akı her gün yenebilir! Peki yağlar!

Kronik böbrek hastasında, uyguladığı diyette yağlı besinler öne çıkabilir. Terayağı, içyağı ve kuyrukyağından ziyade zeytinyağı, ayçiçekyağı, soyayağı gibi bitkisel yağları ön plana almak lazım. Yağ derken kolesterol dikkati çekiyor. Yumurta konusu mesela. Diyalize girmeyen kronik böbrek hastasında yumurtanın sarı kısmı kolesterolden zengin olduğu için haftada 1-2 tercih edilebilir. Ancak yumurtanın beyaz kısmının her gün yenmesi lazım. Proteinden zengin çünkü.

Çay, kahve, ıhlamur da sıvı hesabına dahildir

Böbrek sağlığı için bol bol su içilmeli tavsiyesini hep duyuyoruz. Sıvı tüketimi nasıl olmalı?

Sıvı tüketimi deyince sadece su anlaşılmamalı. Çay, kahve, ıhlamur da olabilir. Bu gıdalar sıvı hesabına dahildir. Diyalize girmeyen kronik böbre hastasında böbreklerde sızma fonksiyonu azaldığı için aşırı sıvı almamalarını öneriyoruz. Aksi taktirde alınan sıvı akut akciğer dediğimiz nefes darlığına yol açabilir. Kronik böbrek hastalarının, bir gün önce çıkardıkları idrar miktarına artı olarak 500 mililitre daha su tüketmeleri günlük su ihtiyaçlarını karşılar.

Balık ve et tüketimi sınırlı olmalı

Kronik böbrek hastalarında kalsiyum ve fosfor konusu da karşımıza çıkan problemlerden. Böbreğin fonksiyonlarından biri, vücutta D vitaminini aktifleştirmektir. Dolayısıyla hastalarda bu vitamin eksikliğine bağlı olarak kalsiyum düşüklüğü ortaya çıkar. Buna cevap olarak vücut parathormonu salgılar. Bu kemiklerin yıkımına yol açar. Fosfor da böbreklerden atılır. E bünye bunu da atamıyor. Kalsiyum düşüklüğü artı fosfor birikimi eşittir kemik hastalığı. Böbrek hastalıklarının en önemli sorunlarından biri de bu kemik hastalığıdır. Önlem alınmazsa, hastanın kemikleri kendi kendine kırılabilir. Hastaya düşen görev ise, fosforu yüksek olan, et, balık vs tüketmemesi. Haftada bir günden fazla balık yememeliler. Süt, yoğurt, peynir için de aynısı geçerli.

DİĞER YENİ YAZILAR