SORU: Bir yazınızda yağmuru, fırtınayı, karı görevli meleklerin yaptığını yazıyordunuz. Sizin gibi dinin aydın bir bilgininin bu cevabı karşısında hayrete düştüm. Hangi yüzyılda yaşıyoruz? Allah’ın koyduğu fizik yasaları, kimya yasaları var. (Abdullah Tavmen)
CEVAP: Kaçıncı yüzyılda yaşarsak yaşayalım bu, Allah’ın evreni yönetme yöntemini değiştirmez. İnsanın bilmedikleri karşısında bildikleri, denizden bir damla durumundadır. Bu bilgi kırıntılarına böbürlenip de manevi açıklamalara üstten bakma, kendini büyük sanma uygun davranış olmaz. Şinasi’nin dediği gibi:
Bir katre ise eger bu semavata göre arz
Binnisbe etmeliyim kendimi yok farz.
(Evrenin büyüklüğü karşısında zerre kadar kalan şu dünya üstünde ben kendimi yok kabul etmeliyim.) Doğa yasaları da Allah’ın melekleri sayılır. Melek kelimesinde güç anlamı da vardır. Aynı kökten gelen mülk, hükümdarlık, padişahlık, melik ve malik, mülk yani iktidar sahibi, hükümdar demektir. Niçin siz evreni birtakım görünmez güçlerin yönetmesini garipsiyorsunuz ki? Su buharını havaya kaldıran bir güç yok mu? Güneş ısıtıyor, buhar oluşuyor, su damlacıkları havaya kalkıyor, belli bir noktada biraz soğuk havayla karşılaşınca sıkışıyor ve yağmur olarak iniyor. Bu işler kendi kendine mi oluyor? Bunu düzenleyen ve bu düzeni uygulamak üzere birtakım güçleri görevlendiren yok mu? Duyduğunuz sesi sizin kulağınıza getiren atmosfer değil mi? Atmosferin titreşimi. Radyo dalgalarını taşıyan nedir? Atmosferin vericinin titreşimine uygun titreşimleri.
İşte Peygamberimizin hadislerinde bu düzeni yürüten güçlere melek deniliyor. Ben böyle inanıyorum. Size göre ben, böyle inandığım için geri çağlarda yaşıyorum. Doğrudur. Çünkü ben ilhamımı 1450 yıl öncesinden gelen Kur’ân ve hadislerden alıyorum. Kur’ân ve sağlam hadisin izah tarzında elbette manevi üslup egemendir. Çünkü yaratıp yöneten Allah’tır. Hadislerde evrendeki doğa yasaları, melek dediğimiz manevi güçlerin yönetimindedir. Bu söylemde bilime ters düşen bir şey gömüyorum. Bilim, bulduğu somut verilerin arkasındaki manevi güce bakmaz. Baksa da göremez. Ama din, görünen olayların arkasında yaratanın yönetim şeklini görür. Bilimin uzanamadığı yerlere din uzanır. Bilgimiz ne kadar çok olsa da ilahi bilgi karşısında bir saman çöpü etmez. Kendini büyük gören küçülür.
Kendini büyük gören küçülür
Haberin Devamı