SORU: Bir cuma günü Ayvalık’taki bir camide vaiz, “İnsanlar ikiye ayrılır. Müslim olanlar ve gayrimüslim olanlar” diye söze başladı. Ermeni patriğinin ve Ortodoks patriğinin bazı sözleriyle kuvvetlendirdiği konuşması tamamen yılbaşı kutlamalarıyla ilgiliydi. Bir başka gün İstanbul’daki bir cuma vaazı ise kot pantolonla camiye girilmez mealindeydi. Sizin gibi birçok kıymetli hocaların varlığına rağmen bir kısım din görevlilerinin hâlâ İslâm’ı küçük düşüren inanç ve gayret içinde olması beni çok üzüyor. (Atıf Başeden)
CEVAP: Bizler hurafeleri dinden temizlemeye, din güneşinin önüne yığılmış olan kara bulutları gidermeye çalışıyoruz. Ancak bir tanesini temizlerken 50 hurafe daha birikiyor. Maalesef halk, televizyonda hurafe anlatanları dinliyor, masallardan hoşlanıyor. Ne kadar çok insanı cehenneme doldurursan o kadar yandaşın oluyor. Herhalde Müslümanlar şöyle düşünüyor:
Teknoloji onların elinde
“Dünyada Avrupalı’ya yetişmek mümkün değil. Teknoloji onların elinde. Her şeyimizle onlara muhtacız. Bari ahireti kaptırmayalım. Adamlar bu dünyada rahat yaşadıkları gibi ya cennete de giderlerse ne olacak? İyisi mi onları cennetin dışına atalım. Kapıları tamamen kapatalım. Bizim hırsızlar, kumarbazlar, rüşvetçiler, cüppeciler, şekilciler, hurafeciler, yalancılar, tecavüzcüler, masum kanına kıymaktan çekinmeyen katiller, bin bir hileyle kamu arazilerini betonlaştıranlar, ormanları vicdansızca yakanlar... Bunlar cennete girsin ama dünyada insanlığa bu kadar iyilik yapmış olanlar ne kadar Allah’a inansa da ibadet etse de cennetin dışında kalsın.”
Uydurulmuş rivayetler
Bu düşünceleri neye dayanıyor? Kur’ân’a mı? Hayır. Kur’ân böyle söylemiyor. İyilerle kötülerin bir olmayacağını vurguluyor. Peki bunlar neye dayanıyorlar? Uydurulmuş rivayetlere... Bununla mutlu oluyorlar. Ama İslâm zarar ediyor. Dinimize kötülük yapıyorlar. İnsanları dinden kaçırıyorlar. Onlar herkesi kör, âlemi sersem sanıyor. Daha ne diyeyim. İçim dolu. Yazmakla bitmez...
İslâm’a zarar veren hurafelere rağbet etmeyin
Haberin Devamı