24 Temmuz, saat 11.00 suları... İzmir-İstanbul yolu üzerinde ilerliyoruz. İnişli çıkışlı ve tümsekleri bol bir yolda önümüze çıkan TIR’lar bizi iyice bezdirdi. Aslında hız tutkunu değilim ama mecburen TIR’lardan kurtulmak için biraz hızlandım. Hız yapmasam karşıdan gelen arabalarla kafa kafaya gelebilirdik. Düz yola çıktık. Polis ekibi bizi durdurdu. İçlerinden biri beni görünce, “Hocam ne yaptınız? Radara yakalandınız 122 ile... Benim en sevdiğim insansınız. Sizinle böyle mi karşılaşacaktık? Üzgünüm. Ama ne yapayım hız limitini geçtiniz ve radar tesbit edip bize iletti. Kanun gereği size ceza yazacağım” dedi. Bende “Üzülmenize gerek yok. Hata yaptıysam cezamı öderim” dedim.
Bu nazik polis memurunu takdir ederek oradan ayrıldım. Aslında radar benim pozisyonumu görmüyordu. Daha önce hızlı değildim. Ama o durumda hızlanmak zorunda kalmıştım. Ama radar önceki durumumu ve karşıdan gelenleri değil, benim o andaki hızımı görmüş, o anı kamera çekmişti. Güzel, çok güzel... Kimseye ayrıcalık yok. Kuralı ihlal eden cezayı da ödemeli. Birkaç kilometrelik fazla sürat için 245 lira ceza ağır da olsa ödemeli. Buna üzülmedim, sevindim.
Sonra Eskisihar’da araba vapurundan inip yola koyulduk. Trafik öyle yoğun ki arabalar adım adım değil, ayak ayak gidiyorlar. Biz de kendi şeridimizdeyiz. Ama gözü açıklar emniyet şeridini doldurmuşlar. Koşturuyorlar ve ilerileride sıkışınca hemen bulundukları yerden sol şeride geçiyorlar. Onlarcası böyle yapıyor. Onlar süper insanlar, normal şeritte gidenler yani bizler sanki enayi... Ne polis var, ne gören, ne de ceza yazan. 10 kilometre hız limiti geçilince ceza yazılıyor ama emniyet şeridi ihlali yapanlara engel olan yok! Ya arkadan bir ambulans gelse, ya acil bir durum olsa... Bu gözü açıklar belki ölümlere de sebep olacak! Acaba ne zaman bu gözü açıklara engel olunacak, bunların da herkes gibi kurallara uymaları sağlanacak?
Bir kere Almanya’da Düsseldorf Havaalanı’na gidiyorduk. Trafik yoğun ve bizim de vaktimiz az. Ama mecburen şeritten gidiyoruz. Bir araba emniyet şeridinden hızla geçip ilerledi. Kendi kendime, “Demek burada da oluyor böyle şeyler” dedim. Biraz yürüdükten sonra polisin adamı durdurup sorgu suale çekmekte olduğunu gördüm. İşte böyle olmalı. Trafik uygulamalarında merhamet olmaz.
Soylu bir aileden suç işlemiş olan bir kadını affetmesi için Hz. Peygamber’e ricada bulunurlar. Peygamberimiz, kızı Fatıma da olsa suç işleyince cezalandıracağını vurgular. Çünkü düzenin ve huzurun sağlanması bunu gerektirir. Böyle durumlarda merhametten maraz doğar!
Haklı-Haksız
Haberin Devamı