Ayetler arasında çelişki yoktur

Haberin Devamı

* DÜNDEN DEVAM

Müfessirlere göre ölüm meleğinin çoğul şeklinde ifade edilmesi, onun yardımcılarına işarettir. Bu elçiler, ölümü hazırlayan güçlerdir. Araf Suresi’nin 37, En’âm Suresi’nin 93, Nahl Suresi’nin 32’nci ayetleri, bizde Allah’ın, her kişi üzerine ölüm için görevlendirdiği bir meleğin onun canını aldığı kanısını uyandırmaktadır. Nasıl ki her cana, amellerini yazan, onu kazalardan koruyan melekler görevlendirilmişse canını almak için de bir melek görevlendirilmiştir. Ölüm meleğinin, bir tek melek olup adının Azrail olduğu hakkında sağlam bir hadis yoktur. Gerçeği Allah bilir. Ayetlerde canları, ölüm meleğinin veya meleklerinin aldığı belirtilmektedir. Oysa Zümer Suresi’nin 42’nci ayetinde canları Allah’ın kendisinin aldığı vurgulanmaktadır.

Bu, bir çelişki gibi görünebilir. Gerçekte ayetler arasında çelişki yoktur. Her işi yapan Allah’tır. Fakat Allah, yasalarını birtakım vasıtalarla, ruhsal güçlerle yürütür. Melekler, Allah’ın buyruğuyla hareket eder. Allah, uyku ve ölüm hallerinde bilinci melekler vasıtasıyla alır. O ayetlerde Allah’ın kullandığı vasıtalara işaret edilmiş, Zümer Suresi’nde ise doğrudan Allah anılmıştır.

Meleklerin can alması, Allah’ın alması demektir. Çünkü onlar Allah’ın emriyle alırlar. Asıl canı alan Allah’tır. Nasıl ki Süleymaniye gibi anıt eser anıldığında önce onu yaptıran padişah Kanuni hatıra gelir, “Bu eseri Kanuni yaptı” denilir. Oysa eseri yapan Kanuni değil, Mimar Sinan’dır. Aslında eseri yapan Mimar Sinan da değil, onun planını uygulayan mühendisler, kalfalar, işçilerdir. Ama eser önce mimarına, sonra buyruğuyla yapılmış olan padişaha mal edilir.

Çünkü onun buyruğu olmasa Süleymaniye olmazdı. İşte evrendeki işlerin de bazen Tanrı buyruğunu uygulayan meleklere, bazen de doğrudan buyruk sahibi Allah’a nispet edilmesi bu anlamdadır. Allah’ın emir ve iradesi olmasa hiçbir şey olmaz. Cenabı Hak buyruğunu, melekleri, elçileri aracılığıyla yürütür. Bundan dolayı eserler bazen doğrudan Allah’a, bazen de O’nun buyruğunu uygulayanlara nispet edilir. İki söylem de doğrudur. Bunlar arasında bir çelişki yoktur.

DİĞER YENİ YAZILAR