4. Mertebe nedir?

Haberin Devamı

Hocam, İslâm’da 4.mertebe nedir? Rüyamda 4. mertebeden silah sesi geldiğini duydum. Ve pencereden baktığımda her yer mezardı. Çok inançlı biriyim ama ibadet konusunda fakirim. Bir ara namaza başladım ama bıraktım. Eskiye nazaran daha az Kuran okuyorum ama her gün ölmüşlerimize mutlaka Fatiha ve İhlas okurum. Evet bunlar kul olmak için yeterli değil biliyorum ama imanım çok fazla. İnşallah bir gün ben de layık bir kul olurum. Gülşen Arkant.

Cevap: Benim okuduklarımda İslâm’da 4. mertebe diye bir şey yoktur. Ama İslâm tasavvufunda nefsin yedi mertebesinden söz edilir. Bunlar Nefs-i emmâre, nefs-i Levvâme, nefs-i mülheme, Nefs-i Mutmainne, nefs-i râziye, nefs-i marziyye, nefs-i kâmile. Birinci mertebe nefsin kötülükler emreden düzeyidir. Bu durumda insan şehvet, kapris tutkunudur. İkinci mertebede nefis yine hatâlar işler ama ara ara pişman olur, tevbe eder, yine bozulur. Üçüncü mertebede nefis biraz daha olgunlaşmış, artık manevi âlemden ilham alır duruma gelmiştir. Dördüncü mertebe, nefsin iyilikte istikrara kavuşma halidir. Artık o kimse Allah’ın seçkin kulları arasındadır. Bundan üstü ise olgunluğun daha üst kademeleridir. Son kademe Hz. Peygamber’in bulunduğu mertebedir. O mertebede bulunan Peygamber Aleyhisselâm’ın temsilcisi durumundadır.

Gelelim ölülere Fatiha ve duâ okumalarınıza. Ölülerinize istediğiniz gibi duâ edersiniz. Elbette duâ edilmesi, Kur’an okunması ölmüşlerin ruhunu şad eder ama duâ ile bir kimsenin temel kimliği değişmez. Maalesef kimi bayanlar dini ölülere duâ etme, ya da türbelere gidip yalvarma haline indirgiyorlar. Ama İslâm bu değildir. Ölmüş olanlar zaten yerlerini bulmuşlardır. Sizin duânızla haklarındaki İlâhî Mahkemenin kararı değişmez. Âhiret hayatını canlandıran şu âyetleri iyice bir düşünün:

“O gün inanan erkekleri ve inanan kadınları ışıkları, önlerinde ve sağlarında koşar durumda görürsün. (Kendilerine): ‘Bugün müjdeniz, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedî kalacağınız cennetlerdir.’ (denilir). İşte büyük başarı budur! O gün münâfık erkekler ve münâfık kadınlar (cennete gitmekte olan) mü’ minlere derler ki: ‘Bize bakın da sizin nurunuzdan yararlanalım.’ Onlara: ‘rkanıza dönün de nur arayın!’ denilir. Aralarına kapılı bir sur çekilir ki, onun içinde rahmet vardır, dış yönünde de azâb.” (Hadîd Suresi: 12-13)

DİĞER YENİ YAZILAR