Bir Kış Klasiği: Grand Kartal Otel

3 Ocak 2014

Yenilenen yüzüyle, muhteşem yemekleriyle ve Türkiye’nin en bakımlı, konforlu pistleriyle Grand Kartal Otel sizleri bekliyor…O Deli Adamın Hikayesi…Günümüzde kayak turizmi deyince akla ilk gelen Kartalkaya’yı Kartalkaya yapan Mazhar Murtezaoğlu’nun hikayesi bu…Aslen Rizeli olan Mazhar Murtezaoğlu, orman mühendisiyken 1960’ta Bolu’ya gelmiş. Bolu Dağı’nda Varan tesislerini ve Ulusoy tesislerini kurmuş. Daha sonra yine Bolu Dağı’nda Ankara-İstanbul arasında Koru Otel’i yapmış. Daha sonraki senelerde Uludağ’a tatile giden Mazhar Murtezaoğlu Türkiye’de başka dağlarda da kış turizminin yaşatılabileceğini düşünmüş. Bolu’ya döndüğünde Kartalkaya’yı gözüne kestirmiş. Buraya kayak merkezi kuracağını söyleyen Mazhar Murtezaoğlu hakkında o dönemde çevresindekiler “Bu adam delirmiş” demişler. Yolu, suyu, elektriği, hiçbir şeyi olmayan bir dağ başının bir kayak merkezi haline gelebilmesine imkan vermemiş o dönemde hiç kimse. Önce Kartal Otel ve daha sonrasında Grand Kartal Otel’i yapan Mazhar Murtezaoğlu, çevresinde o dönemde kendisine gülen herkesi utandırdı. Günümüzde, Türkiye’de kış turizminin en iddiali ismi Kartalkaya… O deli adam sayesinde günümüzde binlerce kayakçı ve snowboardcu kış mevsiminin keyfini Kartalkaya’da çıkarıyor.'Sedventure/Suha Derbent'video için tıklayınBugün Grand Kartal…Grand Kartal Otel; İstanbul’a 3, Ankara’ya 2 saat uzaklıktaki Kartalkaya’da bulunuyor. Mazhar Murtezaoğlu’nun kızı Emine Ergül ve damadı Halit Ergül tarafından işletilen Grand Kartal Otel’in artık oturmuş bir müşteri potansiyeli var – ki bu, Emine Hanım ve Halit Bey’in sürekli otelde misafirlerle birebir ilgileniyor olmasının bir sonucu. Sıcak bir dağ oteli atmosferine sahip Grand Kartal Otel, gelen misafirlerin de içini ısıtıyor.Grand Kartal Otel, Türkiye’de kayak denince ilk akla gelen otellerden biri. Aralık ortasında başlayan kış sezonu, Nisan’a kadar sürüyor.Otelin en dikkat çekici özelliklerinden biri de yemekleri… Otelden ayrılan her misafirin aklının Grand Kartal’da kalmasına neden olan yemekler, Bolulu ustalar tarafından hazırlanıyor. Misafirlerin çok büyük bir bölümü; Grand Kartal Otel yemeklerinden, Türkiye’deki sayılı mutfaklardan biri olarak övgüyle bahsediyor. Uzun restoranın başından sonuna kadar kurulan açık büfesi, hem çeşit hem lezzet bakımından Türkiye’deki en iyi örneklerden biri.Dağda toplam 5 otel bulunmasına rağmen, 28 kilometrelik dağ yolunu her gün açan ve araçların rahatça çıkmasını sağlayan yine Kartal Otel ve Grand Kartal Otel oluyor.Yenilenen Yüzüyle…1998’de açılmış olan Grand Kartal Otel, bu sezona yenilenmiş olarak giriyor. Halit Ergül; odalarda ve genel mekanlardaki yenilikleri anlatırken, bu sezon bittiğinde yeniliklere devam edeklerinin altını çiziyor. Ailenin ikinci oteli olan Gazelle Resort & Spa’da kullanılan yenilikleri Grand Kartal Otel’e de taşıyacaklar.Türkiye’nin En Bakımlı ve Konforlu Pistleri…Türkiye’nin en bakımlı pistlerinin bulunduğu Grand Kartal Otel, Avrupa’daki örneklerini aratmayacak kayak kalitesini misafirlerine sunuyor. Avusturya’dan gelen uzmanlar tarafından tüm pistler belirli periyotlarda kontrol ediliyor ve liftlerin bakımları yapılıyor. Kayakçıların otelden kayağa çıkmak için metrelerce yürümek zorunda kalmaması da Türkiye’deki çoğu otele göre artı bir konfor. Kayak odasının hemen dışarısında kayaklarını ya da snowboardlarını takıp kaymaya başlayabiliyorlar. Pistlerin kullanımı ise otel misafirlerine ücretsiz olarak sunuluyor. Kar kalitesi ile Türkiye’de bir numara olan Kartalkaya’da; toz kar denilen, güneşte parıldayan karlar arasında kayıyorsunuz.Teknik bilgilerTamamı pist manzaralı 160 oda ve 500 yatak kapasitesi12 adet birbirine geçişli oda var500 kişilik restorankayak dersibutikMini clubOyun salonuMini marketKonferans salonuFitness centerSaunaYüzme havuzu, jakuziKapalı otoparkToplam uzunluğu 20km yi bulan 12 adet pist varLift kapasitesi 6000 kişi/saat2 adet chair lift, 6 adet ski lift ve 3 adet baby lift varLiftler otel müşterilerine ücretsizİletişim bilgisiSetur Tel: 444 0 738 veya 0 (850) 210 0 738 www.setur.com.tr

Devamını Oku

Büyüleyici bir teknoloji ve alışveriş merkezi: HONG KONG

28 Aralık 2013

Hong Kong’a gitmeye karar verdiğimde manzaraya hakim bir otel olan Renaissance Hong Kong HarborView Hotel’e rezervasyon yaptırdım. Fakat bu kez de yapacağım uzun yolculuk beni düşündürmeye başladı. Ama buna da Emirates havayollarından kendime business class bir rezervasyon yaptırarak çözüm buldum ve yolculuğu yorulmadan atlattım. Hong Kong’da uçaktan inip otele vardığımda 30’uncu katta bulunan odamdaki manzara adeta tüm şehre hakimdi ve life style otel konseptinin ne kadar keyifli olduğunu bu otelde yaşadım... Hong Kong devasa binaları ve her binanın geceleri saçtığı ışıklar ile herkesi büyüleyebilecek bir şehir. Tüm markaları bulabileceğiniz, teknolojinin sınırlarına kadar kullanıldığı küçük insanların ve büyük binaların ülkesi. Alışverişin, lüksün, dev binaların, ufak tefek insanların ve yerin altı ile üzerinin birbirine karıştığı bir şehir Hong Kong. Uzak olmasına uzak ama “Gitmeye değer mi?” diye sorarsanız, kesinlikle evet yanıtı veririm. Kenti gezerken görecekleriniz, yaşayacaklarınız her şeye değer.Hong Kong’a gitmek için:Ulaşım: Emirates rezervasyon telefon: 0212 315 45 45mail: ekturkey@emirates.com web: mirates.com.trKonaklama:Renaissance Hong Kong Harbor View HotelMarriott Otelleri Türkiye temsilciliğini arayarak hiçbir ek ücret ödemeden rezervasyon yapabilirsiniz.Marriott Otelleri Türkiye temsilciliğiTel: 0 212 275 04 44 Fax: 0 212 275 08 88AlışverişDünnyaca ünlü markaları burada ucuza alabiliyorsunuz. Ancak Hong Kong denildiğinde herkesin aklına dünya markalarının cenneti olduğu gelse de bir de burada arka sokaklarda kurulan pazarlar var. Zaman bulursanız oraları da gezin. Alışveriş yapmasanız bile fotoğraf çekmek için buraya gidebilirsiniz.Gezip görülecek yerler- Hong Kong AdasıAdanın kuzey kısmı daha çok yapılar ve insanlar tarafından kuşatılmış durumda. Adanın kuzeyine göre daha az popülasyon içeren güney kısmı; güzel plajları ve lüks evleriyle adanın en varlıklı bölgelesi.- Victoria ZirvesiVictoria zirvesine çıkmak için günün her saati uzun bir kuyruğa girip bilet almak ve ardından bu kez de tramvay için sıraya girmek zorundasınız. Hong Kong Adası’nın güneybatısında bulunan ve her yıl 6 milyon ziyaretçiyle buluşan bu tepe, şehrin ve körfezin en güzel manzaralarını izlemek isteyenler için ideal bir tepe. 552 metre yükseklikteki bu zirveye çelik halatlarla bağlı bir tramvayla çıkılıyor ve buradan Victoria Limanı’nı, kentin yemyeşil alanlarını izlemek insana benzersiz bir keyif yaşatıyor. - Happy ValleyEkonomik olarak iyi bir gelire sahip yerli ve yabancıların yaşadığı bölge Happy Valley’de Hong Kong’un iki en yüksek konutu “Higgcliff” ve “The Summit” bulunuyor. Ünlülerin buluşma mekanı olarak da biliniyor. - Hong Kong Kültür Merkezi2 bin 19 kişilik bir konser salonu, opera ve müzikallerin yanı sıra dev bir tiyatro salonu yer alıyor.Gezilecek görülecek diğer yerler-The Flagstaff House Müzesi n Hong Kong Zooloji ve Botanik Bahçeleri n Avenue of Stars (Yıldızlar Bulvarı) - Tin Hau Tapınağı n Wong Tai Sin Tapınağı n On bin Buda’lar Manastırı n Uzak Adalar n Hong Kong Disneyland - Po Lin Manastırı n Lamma Adası n Poi Toi AdalarıNeler yiyebilirsiniz?Hong Kong‘da yemek isterseniz hemen her mönüde Pekin ördeği var. Damak tadınıza uymayan yemekleri yerine bildiklerinizi yemek isterseniz spagetti house’lar ve dünya mutfaklarından örnekler var.

Devamını Oku

Büyüleyici bir teknoloji ve alışveriş merkezi

28 Aralık 2013

Hong Kong Hong Kong’ gitmeye karar verdiğimde ilk yaptığım şey, bir dostumun tavsiyesine uyarak manzaraya hakim bir otel olan Renaissance HongKong HarborView Hotel’de rezervasyon yaptırmak oldu. Öğrendiğime göre; Tiyatro binasının hemen arkasındaki otelin odaları seyrine doyulmaz bir manzara sunuyordu. Fakat bu kez de yapacağım uzun yolculuk beni düşündürmeye başladı. Ama buna da Emirates havayollarından kendime business class bir rezervasyon yaptırarak çözüm buldum ve bu uzun yolculuğu yorulmadan atlattım. Hong Kong’da uçaktan inip otele vardığımda 30. Katta bulunan odamdaki manzara adeta tüm şehre hakimdi ve life Style otel konseptinin ne kadar keyifli olduğunu bu otelde yaşadım. Şehrin merkezinde bulunması her yere çok kısa sürede ulaşmamı sağladı. Hong Kong ise devasa binaları ve her binanın geceleri saçtığı ışıklar ile herkesi büyüleyebilecek bir şehir. Tüm markaları bulabileceğiniz, teknolojinin sınırlarına kadar kullanıldığı küçük insanların ve büyük binaların ülkesi. Alışverişin, lüksün, dev binaların, ufak tefek insanların ve yerin altı ile üzerinin birbirine karıştığı bir şehir Hong Kong. Uzak olmasına uzak ama “Gitmeye değer mi?” diye sorarsanız, kesinlikle evet yanıtı veririm. Çünkü yolculukta uyuyacağınızı varsayarsak kenti gezerken görecekleriniz, yaşayacaklarınız herşeye değer.'Sedventure/Suha Derbent'video için tıklayın Hong Kong, gecesi ve gündüzü ile ayrı ayrı etkiliyor insanı. Devasa binalar gece boyunca öylesine ışıklandırılıyor ki, kent tam bir ışık seli içinde kalıyor. Yüksek bir binanın ne anlama geldiğini bu kentte bulunan otelinizin 30.cu katında kalırken anlıyorsunuz. Hong Kong’da gökyüzüne daha yakın olmanın keyfini çıkartıyorsunuz diyebilirim. Ancak gündüzleri kenti gezerken bu dev binaların arasında trafikte sıkışmak yerine metroyu kullanmanızda yarar var. Metro ağı ile hemen her yere ulaşabilirsiniz.Hong Kong oldukça kalabalık bir kent aynı zamanda. 7 milyona yakın bir nüfusa sahip. Ancak büyüklüğü sadece ve sadece 1.100 km2. Hong Kong; Hong Kong Adası, Kowloon Yarımadası ve 235 kadar küçük adadan meydana gelen bir özerk bir bölge. Asya'nın en büyük serbest pazarı ve limanı denilebilir. Ve ayrıca turizm merkezi.Hong kong’da yapılaşmaHong Kong için pek çok şey anlatılabilir, pek çok insanın fikri değişik olabilir ama herkesin ortak olacağı tanım burada binaların yüksekliği olacaktır. Gökyüzüne bu kadar yakın olmak ve hemen tüm binaların bu şekilde yüksek olması tesadüf değil çünkü burada çok büyük bir nüfus küçük bir alanda yaşıyor. Ve aslında Hong Kong’da yerin altından çıkmadan pek çok yere ulaşılabiliyor. Yani bulunduğunuz binaların altları bile yaşama alanı olarak kullanılmış. Burada binalar arasında geçişler çok iyi planlanmış. AlışverişEvet. Dünyada herkesin hemfikir olacağı konulardan biri de Hong Kong’un bir alışveriş cenneti olduğudur sanırım. Dünyaca ünlü markaları burada ucuza da alabiliyorsunuz unutmayın. Ancak Hong Kong denildiğinde herkesin aklına dünya markalarının cenneti olduğu gelse de bir de burada arka sokaklarda kurulan pazarlar var. Zaman bulursanız oraları da gezin. Alışveriş yapmasanız bile fotoğraf çekmek için bunu yapabilirsiniz. Bir kaç alışveriş adresi vermek gerekirse; Neler yiyebilirsiniz?Hong Kong ‘da yemek isterseniz hemen her mönüde Pekin Ördeği var. Fakat damak tadınıza uymayan yemekleri yerine bildiklerinizi yemek isterseniz Spagetti House’lar ve dünya mutfaklarından örnekler var. Gezip görülecek yerlerHong Kong Adası Adanın kuzey kısmı daha çok yapılar ve insanlar tarafından kuşatılmış durumda. Adanın kuzeyine göre daha az popülasyon içeren güney kısmı; güzel plajları ve lüks evleriyle adanın en varlıklı bölgeleri arasında yer alır.Victoria ZirvesiHemen başta belirtmeliyim mi Victoria zirvesine çıkmak için günün her saati uzun bir kuyruğa girip bilet almak ve ardından bu kez de tramvay için sıraya girmek zorundasınız. Peki değer mi? Kesinlikle! Hong Kong Adası’nın güneybatısında bulunan ve her yıl 6 milyon ziyaretçiyle buluşan bu tepe, şehrin ve körfezin en güzel manzaralarını izlemek isteyenler için ideal bir tepe. 552 metre yükseklikteki bu zirveye çelik halatlarla bağlı bir tramvayla çıkılıyor ve buradan Victoria Limanı’nı, kentin yemyeşil alanlarını izlemek insana benzersiz bir keyif yaşatıyor. Her akşam saat 8’de yapılan lazer gösterileri, bu manzaranın sadece gündüz değil gece de görülmeye değer olduğunu kanıtlar niteliktedir.Happy ValleyEkenomik olarak iyi bir gelire sahip yerli ve yabancıların yaşadığı bölge Happy Valley’de Hong Kong’un iki en yüksek konutu “Higgcliff” ve “The Summit” bulunuyor. Burası aynı zamanda ünlülerin buluşma mekânı olarak biliniyor. Hong Kong Kültür MerkeziTsim Sha Tsui’da Salisbury Caddesi’nde yer alan bu kültür merkezinde, 2019 kişilik bir konser salonu, 1734 kişilik opera, bale ve müzikallerin yanı sıra Hong Kong Film Ödülleri’ne de ev sahipliği yapan dev bir tiyatro salonu ve sergi alanları yer alıyor.Gezilecek görülecek diğer yerlerThe Flagstaff House Müzesi, Hong Kong Zooloji ve Botanik Bahçeleri, Avenue of Stars (Yıldızlar Bulvarı), Hong Kong Tarih Müzesi, Hong Kong Bilim Müzesi, Tin Hau Tapınağı, Wong Tai Sin Tapınağı, Yeni Bölge, Hong Kong Wetland Park, Tsing Ma Köprüsü, Hong Kong Mirası Müzesi, On bin Buda’lar Manastırı, Uzak Adalar, Lantau Adası, Hong Kong Disneyland, Po Lin Manastırı, Lamma Adası, Poi Toi AdalarıHong Kong adalardan oluştuğundan gezmek için en iyi yol, tekneleri ya da feribotları kullanmak. Feribotlar beş dakikada bir kalkıyor. Hong Kong’a gitmek için :Ulaşım: Emirates rezervasyon telefon : 0212.315 45 45mail : ekturkey@emirates.comweb: emirates.com.trKonaklama : Renaissance HongKong HarborView Hotel Marriott Otelleri Türkiye Temsilciliğini arayarak hiç bir ek ücret ödemeden rezervasyon yapabilirsiniz. Marriott Otelleri Türkiye TemsilciliğiTel: +90 212 2750444 (pbx)Fax: +90 212 2750888

Devamını Oku

Kar ve Kars

7 Aralık 2013

Ancak, tarihi dokusu, kentin mimarisi, doğası keşfedilmeye değer. Benim kişisel fikrim ise özellikle kar altındayken daha da görülesi olduğu yolunda. Kars’a ilk defa gidiyorsanız ilginizi çekecek en önemli şey kentin caddeleri, sokakları olacak. Büyük oranda Rusların inşa ettiği şehirde caddeler alabildiğine geniş ve bir uçtan bakınca neredeyse diğer ucuna kadar görebiliyorsunuz. Tabii ki, Rus mimarisinin etkisindeki eski yapılar da görülmeye değer. Evet biliyorum uzak, ama bu kente yapacağınız geziden oldukça mutlu döneceksiniz diyorum ve Kars’ı tam anlamıyla anlatmaya başlıyorum...Türkiye’nin kuzeydoğusunda yer alan ve Ermenistan’a komşu olan Kars’ın adının anlamı Gürcü dilinde Kapışehri’ymiş. Bu nedenle olmalı, kentte hala pek çok Rus ve Ermeni kökenli vatandaş yaşıyor ve özel günlerinde, dini bayramlarında eski mezarlarını ziyarete geliyorlar. Bugün de yaşayan halkın etnik kökenleri açısından kozmopolit bir yapı sergileyen Kars zaten geçmişte Bagratlı Krallığı ve Güneybatı Kafkasya Cumhuriyeti’ne başkentlik yapmış.Görülmesi gereken yerler- Kars Kalesi ve KiliselerTarihi kaynaklara göre, Kars Merkez Kalesi, 1153 yılında yaptırılmış. Sonraki yıllarda pek çok kez yıkılıp yeniden inşa edilmiş ve nihayet, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra 40 yıllık Rus hakimiyetinde tahribatlara uğramış, orijinal özelliğini ve kullanımını yitirmiş. Bu nedenle, pek ihtişamlı bir yapı gibi de durmuyor zaten. Kars Kalesine çok yakın mesafedeki 12 Havari kilisesini de görmeniz gerek. Ayrıca şehir merkezinde bulunan ve 19. Yüzyıl başlarında Ruslar tarafından Baltık mimari tarzında yapılan kiliseyi bugün kuleleri yıkılmış ve yerine iki minare ilave edilmiş olarak göreceksiniz. Cumhuriyetin kuruluşundan önce spor salonu olarak hizmet vermiş bu yapının adı ise 1995 yılından bu yana Fethiye camii. Orijinali kilise olan yapının dönüştürülmeden önceki görkemli halinin eski fotograflarını kent merkezindeki Ocakbaşı Restoran’ın duvarlarında görebilirsiniz.- Tarihi Rus evleri Daha önce de sözünü ettiğim gibi Kars’ta halen ayakta olan ve kullanılan Rus evleri çok hoş ve işlevsel yapılar. Bunlara örnek yapılardan biri de Eski belediye sarayı. Eski rus evlerinin giriş cephelerinde sütunlar, bordür kabartma taşlarla süslenmiş. Bu binaların içinde uzun koridorların etrafında birbirinin içine açılan oda ve salonlar var. Soğuk iklimde yaşayan Ruslar, 1800’lerin ikinci yarısında şimdiki kalorifer sisteminin biraz ilkelini evlerine kurmuşlar. Yani, odaların duvarlarına borular yerleştirmişler. Salonda yanan büyük sobalar bu borular yoluyla tüm binayı ısıtıyor. - Ani HarabeleriKars’a gidip, bu harabeleri görmemek olmaz. M.Ö. 350 yıllarında kurulan kent, bugün bile görenleri büyülüyor. Hatta bazen uzaktan görenler kentte hala hayat olduğuna inandıklarını söyleyecek kadar bu büyüye kapılabiliyor. Ocaklı Köyü yakınında,Türkiye-Ermenistan sınırına yakın Arpaçay nehri kenarında konumlanan kent Ani, Hristiyan Ermeni inanışınca kutsal sayılıyor. Harabelerde Selçuklu eserleri ile kiliseler yan yana bulunuyor.Gölde atlı kızakla gezinti- Çıldır Gölü: Doğu Anadolu Bölgesindeki en büyük tatlı su kaynağı ve ikinci büyük göl olarak bilinen Çıldır Kars’a yakın olması bir yana doğal güzelliği ile de mutlaka görülmesi gereken bir yer. Deniz seviyesinden 2000 metre yüksekte bulunan göl, Ardahan sınırında ve pek çok dere ile besleniyor. Neredeyse yılın dört mevsiminde balıkçılık yapılabilen gölde kışın buzları kırarak balık avlanabiliyor. Ama Çıldır’a kadar gelmişken mutlaka atlı kızaklarla donmuş göl üzerinde bir gezi yapmalısınız. Sadece bunun için bile buraya gelmeye değer desem sanırım ne kadar keyifli olduğunu anlatmaya yetecektir.- Kuyucuk Gölü: Kars’ın Akyaka ilçesi yolu üzerinde bulunan Kuyucuk gölü başta kuş gözlemcileri olmak üzere birçok turistin ziyaret ettiği bir bölge. 127 tür kuş barındığını öğrendiğim gölün çevresi bitki anlamında da fazlası ile zengin. Meraklısı için bulunmaz bir yer.Ne yenir?Burada çoğunlukla hamur işi yiyeceksiniz. Korkmayın oldukça memnun kalacaksınız. Et de tüketebilirsiniz ama özellikle hamurdan yapılan kete yörede en çok sevilen yiyeceklerden biri. Hangel denen kıymasız mantı, un çorbası hörre mutlaka denemeye değer. Et yemek isterseniz her yerde lokantalarda rahatlıkla kaliteli ve damak tadınıza uygun yemekler bulabilirsiniz. Benim Kars’ta bulunduğum süre içerisinde yemek için en çok tercih ettiğim yer Ocakbaşı Restoran oldu. Dekorasyonunun sadeliği ve yediğim herşeyin mükemmel lezzeti ile hep aklımda kalacak bir yer ve size de öneririm. n Ocakbaşı Restoran tel: 04742120056 Kars’tan ayrılmadan önce mutlaka Atatürk caddesindeki Taşkın Ticaret’e uğrayıp Kars gravyeri, kaşar peyniri ve bal alın. Taşımak istemiyorsanız evinize gönderiyorlar.

Devamını Oku

Kar ve Kars

7 Aralık 2013

Bırakın Ocak ayında gitmeyi, Kars aslında pek çok kişi için yazın bile gezmek, görmek anlamında akla hemen geliveren o hareketli tatil beldelerinden biri değil kuşkusuz. Ancak, tarihi dokusu, kentin mimarisi, doğası keşfedilmeye değer. Benim kişisel fikrim ise özellikle kar altındayken daha da görülesi olduğu yolunda.Kars’a ilk defa gidiyorsanız ilginizi çekecek en önemli şey kentin caddeleri, sokakları olacak. Büyük oranda Rusların inşa ettiği şehirde caddeler alabildiğine geniş ve bir uçtan bakınca neredeyse diğer ucuna kadar görebiliyorsunuz. Tabii ki, Rus mimarisinin etkisindeki eski yapılar da görülmeye değer. Evet biliyorum uzak, ama bu kente yapacağınız geziden oldukça mutlu döneceksiniz diyorum ve Kars’ı tam anlamıyla anlatmaya başlıyorum…Türkiye’nin kuzeydoğusunda yer alan ve Ermenistan’a komşu olan Kars’ın adının anlamı Gürcü dilinde Kapışehri’ymiş. Bu nedenle olmalı, kentte hala pek çok Rus ve Ermeni kökenli vatandaş yaşıyor ve özel günlerinde, dini bayramlarında eski mezarlarını ziyarete geliyorlar. Bugün de yaşayan halkın etnik kökenleri açısından kozmopolit bir yapı sergileyen Kars zaten geçmişte Bagratlı Krallığı ve Güneybatı Kafkasya Cumhuriyeti’ne başkentlik yapmış. Gezilip görülecek yerler Kars Kalesi ve Kiliseler Tarihi kaynaklara göre, Kars Merkez Kalesi, 1153 yılında yaptırılmış. Sonraki yıllarda pek çok kez yıkılıp yeniden inşa edilmiş ve nihayet, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra 40 yıllık Rus hakimiyetinde tahribatlara uğramış, orijinal özelliğini ve kullanımını yitirmiş. Bu nedenle, pek ihtişamlı bir yapı gibi de durmuyor zaten. Kars Kalesine çok yakın mesafedeki 12 Havari kilisesini de görmeniz gerek. Ayrıca şehir merkezinde bulunan ve 19. Yüzyıl başlarında Ruslar tarafından Baltık mimari tarzında yapılan kiliseyi bugün kuleleri yıkılmış ve yerine iki minare ilave edilmiş olarak göreceksiniz. Cumhuriyetin kuruluşundan önce spor salonu olarak hizmet vermiş bu yapının adı ise 1995 yılından bu yana Fethiye camii. Orijinali kilise olan yapının dönüştürülmeden önceki görkemli halinin eski fotograflarını kent merkezindeki Ocakbaşı Restoran’ın duvarlarında görebilirsiniz.Tarihi Rus evleri Daha önce de sözünü ettiğim gibi Kars’ta halen ayakta olan ve kullanılan Rus evleri çok hoş ve işlevsel yapılar. Bunlara örnek yapılardan biri de Eski belediye sarayı. Eski Rus evlerinin giriş cephelerinde sütunlar, bordür kabartma taşlarla süslenmiş. Bu binaların içinde uzun koridorların etrafında birbirinin içine açılan oda ve salonlar var. Soğuk iklimde yaşayan Ruslar, 1800’lerin ikinci yarısında şimdiki kalorifer sisteminin biraz ilkelini evlerine kurmuşlar. Yani, odaların duvarlarına borular yerleştirmişler. Salonda yanan büyük sobalar bu borular yoluyla tüm binayı ısıtıyor. Ani HarabeleriKars’a gidip, bu harabeleri görmemek olmaz. M.Ö. 350 yıllarında kurulan kent, bugün bile görenleri büyülüyor. Hatta bazen uzaktan görenler kentte hala hayat olduğuna inandıklarını söyleyecek kadar bu büyüye kapılabiliyor. Ocaklı Köyü yakınında, Türkiye-Ermenistan sınırına yakın Arpaçay nehri kenarında konumlanan kent Ani, Hristiyan Ermeni inanışınca kutsal sayılıyor. Harabelerde Selçuklu eserleri ile kiliseler yan yana bulunuyor.Çıldır GölüDoğu Anadolu Bölgesindeki en büyük tatlı su kaynağı ve ikinci büyük göl olarak bilinen Çıldır Kars’a yakın olması bir yana doğal güzelliği ile de mutlaka görülmesi gereken bir yer. Deniz seviyesinden 2000 metre yüksekte bulunan göl, Ardahan sınırında ve pek çok dere ile besleniyor. Neredeyse yılın dört mevsiminde balıkçılık yapılabilen gölde kışın buzları kırarak balık avlanabiliyor. Ama Çıldır’a kadar gelmişken mutlaka atlı kızaklarla donmuş göl üzerinde bir gezi yapmalısınız. Sadece bunun için bile buraya gelmeye değer desem sanırım ne kadar keyifli olduğunu anlatmaya yetecektir.Kuyucuk Gölü: Kars’ın Akyaka ilçesi yolu üzerinde bulunan Kuyucuk gölü başta kuş gözlemcileri olmak üzere birçok turistin ziyaret ettiği bir bölge. 127 tür kuş barındığını öğrendiğim gölün çevresi bitki anlamında da fazlası ile zengin. Meraklısı için bulunmaz bir yer diyebilirim. Zaten gölün önemi ve zenginliği Stanford üniversitesinden Çağan Şekercioğlu’nun dikkatini çekmiş ve göl üzerinde uzun zamandır çalışmalarını sürdürüyor.Ne yenir?Burada çoğunlukla hamur işi yiyeceksiniz. Korkmayın oldukça memnun kalacaksınız. Et de tüketebilirsiniz ama özellikle hamurdan yapılan kete yörede en çok sevilen yiyeceklerden biri. Hangel denen kıymasız mantı, un çorbası hörre mutlaka denemeye değer. Et yemek isterseniz her yerde lokantalarda rahatlıkla kaliteli ve damak tadınıza uygun yemekler bulabilirsiniz.Benim Kars’ta bulunduğum süre içerisinde yemek için en çok tercih ettiğim yer Ocakbaşı Restoran oldu. Dekorasyonunun sadeliği ve yediğim herşeyin mükemmel lezzeti ile hep aklımda kalacak bir yer ve size de öneririm. Ocakbaşı Restoran tel: 04742120056Kars’tan ayrılmadan önce mutlaka Atatürk caddesindeki Taşkın Ticaret’e uğrayıp Kars gravyeri, kaşar peyniri ve bal almayı unutmayın. Taşımak istemiyorsanız evinize kargo ile gönderiyorlar.Kars ve Çıldır seyahati organizasyonu için :Setur Tel: 444 0 738 veya 0 (850) 210 0 738www.setur.com

Devamını Oku

Hem Safari Hem de Fotograf Dersi

2 Aralık 2013

Fotografçılık öğrenmek ve yanısıra Afrika hayalinizi gerçekleştirmek için uygun bir fırsattan söz edeceğim bu hafta. Fotograf eğitimi alanlar için en büyük sorun alıdıkları teorik dersleri zaman içerisinde unutma riskidir. Bu nedenle fotograf eğitimi veren kurumlar bu derslerin sonuna eğitimi pekiştirmek ve uygulama fırsatı vermek için fotograf gezileri koyarlar. Çok da doğrudur bu yöntem. Çünkü asıl akılda kalanlar çekim sırasında yaşananlarla öğrenilenlerdir.Her gün teorik ders ve her gün vahşi doğada çekim :Sedventure size her gün yapılacak teorik derslerin yanısıra yine her gün vahşi doğada çekim imkanı sunuyor. Konamladığımız safari kampında verilecek olan eğitim üstelik açık havada ve doğa ile içiçe yapılıyor. Her sabah ve öğleden sonra ise çekime çıkılıyor.Fotoğraf Eğitimini kim veriyor?Sedventure’in organize ettiği bu seyahatte fotograf workshoplarında eğitimi İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi’nin kurucularından Murat Pulat verecek.1992 yılında fotoğrafa başlayan Murat Pulat katıldığı karma sergiler, kişisel sergileri ve fotoğraf konusunda verdiği eğitimlerle bu alandaki çalışmalarını sürdürüyor. Ayrıca İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi ve FotoRöportaj.org kurucu üyelerinden olan Murat Pulat bu workshopları verirken ben de sizlere vahşi doğa fotoğrafçılığı ile ilgili ipuçları verip eğitim sonunda tüm sorularınızı yanıtlayacağım. Her Safari’de yanımıza farklı katılımcıları alarak çekim anında pratik bilgiler de vereceğiz. Safari araçlarında herkesin rahat fotograf çekebilmesi için araçlardaki kişi sayısı 4 ile sınırlandırılmış olacak.Nasıl katılabilirsiniz?23-29 Haziran 2014’de gerçekleşecek bu workshop’a katılım için son başvuru en geç Şubat 2014’e kadar yapılmalı. 20 kişinin katılımı ile sınırlandırdığımız bu workshop’a katılım ücreti ise iki kişilik odada kişi başı 3150 Euro. Detaylı bilgi için www.sedventure.com sayfasına bakabilirsiniz.Sedventure Kenya’da safari ve workshop tur programı :İSTANBUL / NAIROBI İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali içerisinde G 16 kontuarı karşısında bulunan Setur Ofisi önünde saat 17:00’de Süha Derbent ile buluşma. Check-in ve pasaport işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları’na ait TK 607 nolu sefer sayılı uçak ile saat 19:50’de Nairobi’ye hareket. Uçuş yaklaşık 6,5 saat sürecek. NAIROBI / MASAI MARA Yerel saat ile 02:25’de Nairobi'ye varış. Havaalanında sizi bekleyen özel aracınız ile Nairobi’deki Eka Hotel’e yerleşeceksiniz. Sabah kahvaltısının ardından kara yolculuğu ile yaklaşık 5,5 saat sürecek yolculuk ile Masai Mara’ya varış. Check-in işlemleri ve öğle yemeği. Seyahatiniz boyunca Murat Pulat eğitmenliğinde fotograf workshop’larınız olacak. İlk workshop’da Diyafram, Enstantane, ISO, Doğru Poz, Poz telafisi eğitimi alacaksınız. Eğitim bitiminde Süha Derbent’ten vahşi yaşam fotografçılığına dair ipuçları ve Süha Derbent ile soru cevap bölümü. Öğrenilen teorik bilgiler, yine aynı gün içinde pratik olarak safarilerde ve kampınızda uygulanıyor olacak. Böylece fotoğraf temelinin en doğru şekilde atılması hedefleniyor. Eğitiminiz sonrasında Masai Mara’daki ilk safarinizi gerçekleştireceksiniz. Bu safaride bir milli parkta görebileceğiniz en fazla türde hayvanı izleme şansına sahip olacaksınız. Seyahatiniz sırasında alacağınız fotograf eğitimleri ve Süha Derbent’in danışmanlığında birçok hayvan davranışını ve doğa manzarasını fotograflayacaksınız. Safari dönüşü güzel bir sohbet eşliğinde akşam yemeği ve fotografları değerlendirme imkanı. Masai Mara’da 2 geceyi Sarova Mara Camp’da geçireceksiniz. MASAI MARA Doğanın uyanışını ve hayvanları izlemek icin erken saatte safarinizi gerçekleştireceksiniz. Safarinin ardından kampa dönüş ve keyifli bir sabah kahvaltısı. Kahvaltıdan sonra Lens seçimleri (Tele, Geniş açı vs.) Alan Derinliği Eğitimi ve Masai Köyü ziyareti. Bu gezinizde yerel yaşantıyı yakından görme ve tanıma imkanı bulacak, yerel insanların ve yaşantılarının fotoğraflarını çekebileceksiniz. Gezinizin ardından kampa dönüş ve öğle yemeği. Öğleden sonra bir safariye daha çıkacaksınız. Bu safariler esnasında özel olarak vahşi yaşam üzerine eğitim almış Süha Derbent'in tecrübeleri doğrultusunda başka yerde bulamayacağınız fotograf karelerini yakalayacaksınız. Safari bitiminde kampa dönüş ve akşam yemeği. MASAI MARA / LAKE NAKURU Kahvaltının ardından karayolu ile yaklaşık 6 saat sürecek yolculuk ile; Out Of Africa filminin çekildiği 600.000 civarında flamingonun yaşadığı ve bu nedenle zaman zaman pembe olan Nakuru'da olacaksınız. 2 gece kalacağınız Sarova Lion Hill Lodge’a yerleştikten sonra kompozisyon, çekim teknikleri eğitimi ve Lake Nakuru’da ilk safarinizi gerçekleştireksiniz. Safari bitimindeki akşam yemeğinizi yerken Süha Derbent ile Afrika’ya dair sohbetler edebilirsiniz. LAKE NAKURU Hayvanları izlemek icin erken saatte safarinizi gerçekleştireceksiniz. Yeryüzünde görebileceğiniz en güzel ve en büyük gövdeli ağaçların yer aldığı Lake Nakuru bölgesinde özellikle leoparları arayacaksınız. Safarinin ardından kampa dönüş ve keyifli bir sabah kahvaltısı. Kahvaltı sonrasında çekilen fotografların seçimi ve temel photoshop müdahaleleri eğitimi. Öğleden sonra bir safariye daha çıkacaksınız. Bu safariler esnasında Süha Derbent ile farklı hayvanların birbirinden güzel fotoğraflarını çekme imkanı bulacaksınız. Safari bitiminde kampta akşam yemeği ve ateşin etrafında içeceklerinizi yudumlarken Afrika'ya dair sohbetler. LAKE NAKURU / NAIROBI Kahvaltı sonrasında yaklaşık 2,5 saatlik kara yolculuğu ile Nairobi'ye varış ve Eka Hotel’e yerleşme. Birlikte izlenecek fotoğraf üzerine bir film (Proof veya Bang Bang Club) ve sonrasında Carnivore Restaurant'da yiyeceğiniz akşam yemeğinize kadar serbest zamanınız var. Carnivore Restaurant'da unutulmaz lezzetler ve sohbet, yemeğin ardından otele transfer ve uçak saatine kadar dinlenme. NAIROBI - İSTANBUL Gece Nairobi Havalimanı’na transfer. Check-in, pasaport ve gümrük işlemlerinin ardından Türk Havayolları’na ait TK 608 nolu sefer sayılı uçak ile saat 04:45’de İstanbul’a hareket ve yerel saat ile 10:20’de İstanbul Atatürk Havalimanı’na varış.

Devamını Oku

Hem Safari hem de fotoğraf dersi

30 Kasım 2013

Fotoğraf eğitimi alanlar için en büyük sorun aldıkları teorik dersleri zaman içerisinde unutma riskidir. Bu nedenle fotoğraf eğitimi veren kurumlar bu derslerin sonuna eğitimi pekiştirmek ve uygulama fırsatı vermek için fotoğraf gezileri koyarlar. Çok da doğrudur bu yöntem. Çünkü asıl akılda kalanlar çekim sırasındaki deneyimler sonucunda öğrenilenlerdir.Her gün teorik ders ve vahşi doğada çekimSedventure size her gün yapılacak teorik derslerin yanı sıra yine her gün vahşi doğada çekim imkanı sunuyor. Konakladığımız safari kampında verilecek olan eğitim üstelik açık havada ve doğa ile içiçe yapılıyor. Her sabah ve öğleden sonra ise çekime çıkılıyor.Fotoğraf eğitimini kim veriyor?Sedventure’in organize ettiği bu seyahatte fotoğraf workshoplarında eğitimi İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi’nin kurucularından Murat Pulat verecek. İstanbul Hatırası Fotoğraf Merkezi ve FotoRöportaj.org kurucu üyelerinden olan Murat Pulat bu workshopları verirken ben de sizlere vahşi doğa fotografçılığı ile ilgili ipuçları verip sorularınızı yanıtayacağım. Her safari’de yanımıza farklı katılımcıları alacağız ve araçlarda herkesin rahat fotograf çekebilmesi için kişi sayısı 4 ile sınırlandırılmış olacak.Nasıl katılabilirsiniz?23-29 Haziran 2014’te gerçekleşecek bu workshop’a katılım için son başvuru en geç Şubat 2014’e kadar yapılmalı. 20 kişinin katılımı ile sınırlandırdığımız bu workshop’a katılım ücreti ise iki kişilik odada kişi başı 3150 Euro. Detaylı bilgi için www.sedventure.com sayfasına bakabilirsiniz.Sedventure Kenya’da safari ve workshop tur programı- NAIROBI / MASAI MARA Yerel saat ile 02:25’de Nairobi’ye ulaşınca Nairobi’deki Eka Hotel’e yerleşeceksiniz. Kahvaltının ardından kara yolculuğu ile yaklaşık 5,5 saat sürecek yolculuk ile Masai Mara’ya varış. İlk workshop’da Diyafram, Enstantane, ISO, Doğru Poz, Poz telafisi eğitimi var. Eğitim bitiminde Süha Derbent’ten vahşi yaşam fotoğrafçılığına dair ipuçları ve soru cevap bölümü. Eğitim sonrasında Masai Mara’daki safarinizi gerçekleştirecek ve bir milli parkta görebileceğiniz en fazla türde hayvanı izleyeceksiniz. Seyahat sırasında alacağınız fotoğraf eğitimleri ve Süha Derbent’in danışmanlığında birçok hayvan davranışını ve doğa manzarasını fotoğraflayacaksınız.– MASAI MARA Doğanın uyanışını Hayvanları izlemek icin erken saatte safariye çıkılacak. Ardından kahvaltı var. Sonra Lens seçimleri, Alan Derinliği Eğitimi ve Masai Köyü ziyareti yapılarak yerel yaşantıyı yakından görme imkanı bulunacak. Öğleden sonra bir safariye daha çıkacaksınız. Bu safariler esnasında özel olarak vahşi yaşam üzerine eğitim almış Süha Derbent’in tecrübeleri doğrultusunda başka yerde bulamayacağınız fotograf karelerini yakalayacaksınız. - MASAI MARA / LAKE NAKURU Kahvaltıdan sonra Out Of Africa filminin çekildiği 600 bin civarında flamingonun yaşadığı Nakuru’da olacaksınız. Sarova Lion Hill Lodge’a yerleştikten sonra kompozisyon, çekim teknikleri eğitimi ve Lake Nakuru’da ilk safarinizi gerçekleştireceksiniz. .Dünyanın en büyük gövdeli ağaçları- LAKE NAKURU Erken saatte safariye çıkıp, en büyük gövdeli ağaçların yer aldığı Lake Nakuru bölgesinde leoparları arayacaksınız. Ardından kampa dönüş ve kahvaltı. Sonrasında çekilen fotograflar seçilip temel photoshop eğitimi verilecek. Öğleden sonra bir safariye daha çıkılacak ve Süha Derbent ile farklı hayvanların birbirinden güzel fotoğraflarını çekme imkanı bulacaksınız. Sonra kampta akşam yemeği var. - LAKE NAKURU / NAIROBI Kahvaltı sonrasında 2,5 saatlik kara yolculuğu ile Nairobi’ye varış ve Eka Hotel’e yerleşme. Fotoğraf üzerine bir film izlenecek ve sonrasında Carnivore Restaurant’da yiyeceğiniz akşam yemeğinize kadar serbest zaman var. Carnivore Restaurant’da unutulmaz lezzetler ve sohbet, yemeğin ardından otele transfer ve uçak saatine kadar dinlenme.

Devamını Oku

Sanayi bölgesinde çevreye duyarlı otel

16 Kasım 2013

Sanayi Bölgesinin ilk “Hip” oteli Workinn Hotel’i deneyimlemek üzere Gebze’nin yolunu tuttum. Ekim ayında faaliyet göstermeye başlayan otel, Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgelerinin kümelendiği Gebze ve Tuzla’nın tam kalbinde konumlanmış. Oteli “hip” yapan özelliği; kendine özgü tarzı ve sunduğu hizmetleri ile misafirlerinin seyahatlerini özel bir deneyime dönüştürmesinden geliyor. Otelde mimarisi, dekorasyonu, mutfağı ve özellikle iş adamlarına yönelik sunduğu hizmetler ile farklılık yaratırmış. Workinn Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Uyar ile yaptığımız sohbette oteldeki insana “kendini iyi hissettiren” bu havanın feng shui dan kaynaklandığını söyledi. Uyar, “Yoğun çalışma temposu sonunda dingin ve huzurlu bir ortamda yenilenmek ve ertesi güne taptaze bir enerjiyle başlayabilmek için Feng Shuinin doğanın akışına uyumluluk ilkesinden yola çıkıldı” diyor. Feng Shui otelin sadece mimarisinde değil, dekorasyonunda da temel alınmış. Çalışırken günlük hayatından da ödün vermek istemeyen konuklar için çevreci, dingin, konforlu ve sanat dostu bir yaşam alanı sunuyorlar. Marmaris Bördübet, Hisarönü ve Kartalkaya’daki Golden Key Otelleri’nin de yatırımcıları olan Uyar ailesinin Workinn Otelinde de yarattıkları “o tanıdık” konforlu ve huzurlu dokunuş, insana kendini gerçekten iyi hissettiriyor.Akıllı ve yeşil binaWorkinn Hotel, çevresel sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği sertifikası olan Leed ‘in en üst düzeyi Gold Leed sertifikasına sahip. Çevreye duyarlı yeşil bina olarak inşa edilmiş otelde; yağmur sularının toplanarak kullanıma sokulmasından, lavabolarda kullanılan suyun filtre edilerek bahçe sulama için kullanılmasına, çıkan atıkların geri dönüşüme kazandırılmasından, gün ışığından maksimum yararlanılmasına kadar binanın proje aşamasından uygulamasına kadar her alanda sürdürülebilirliğe dikkat edilmiş.W Restaurant’ın lezzetli yemeklerini mutlaka deneyinWorkinn Hotel, her gün değişen set menü, açık büfe kahvaltı, Türk ve dünya mutfaklarından oluşan geniş alacarte menü seçeneklerinin sunulduğu “W Restaurant” ile bölgenin iş yaşamına ”tat” katacağı kesin. Üstelik fiyatları da çok cazip. Set menü her gün değişirken, Türk ve dünya mutfaklarından oluşan geniş alacarte menü seçeneklerini de tadabiliyorsunuz. Ayrıca “W Restaurant” özel yemek odaları ile yemekli iş toplantıları, küçük boyutlu özel organizasyonlar için farklı bir alternatif sunuyor. Ben tatlıları tadına bakmanızı tavsiye ederim, gerçekten çok lezzetli. Yoğun bir iş gününün ardından stres atmak isterseniz de keyifli bir içki yudumlayabileceğiniz “Ren Bar”a mutlaka uğrayın.Kendinizi Workinn’de yenileyinKusursuz bir iş ortamı sunan otel, dinlenme ve sosyal yaşam alanları ile de dikkat çekiyor. Günün yorgunluğunu atmak için “5 Elements SPA Merkezi”nde masaj yaptırabilir ve saunada günün bütün ağırlığını bırakarak dinlenebilirsiniz. 24 saat açık spor salonu ve dikey bahçe ile çevrelenmiş açık yüzme havuzu ile otel hem iş insanları hem de bölge sakinleri için cazibe noktası olmaya aday.Workinn Hotel iletişim: www.workinn.com.trTel: +90 (850) 201 40 00 (30 hat) +90 262 658 16 54 (2 hat)

Devamını Oku