Düşünüyorum da; haftasonu planları özellikle büyük kentlerde yaşayanlar için bazen kabusa dönüşür. Çünkü bütün bir haftayı çalışarak geçiren bedenlerin ve ruhların dinlenmeye ihtiyaçları vardır. Evde oturmak, kitap okumak, arkadaşlarla sohbet etmek de iyidir ama planlar dışarı doğru kaydıkça kaygı da başlar. Gidecek yerlerin adresleri bellidir ama bunlar kısa zamanda tüketilir. Meşhur alışveriş merkezlerinde bir veya iki saat geçirmek ya da yeni vizyona giren filmleri izlemek her zaman aynı rahatlamayı sağlamaz...Ve bir mekan düşünün ki, İstanbul’dan sadece 45 dakika uzaklıkta, yemyeşil ormanlık bir arazinin üzerine kurulu. Sakin, sadece size ait bir zaman diliminde, istediklerinizle ya da yalnız kalabileceğiniz kadar ıssız ve lüks bir yer. Villa Fe’den söz ediyorum. Ferhan Kolverdi’nin sahibi olduğu bu villada bir yandan ev rahatlığını yaşarken, diğer yandan da yaban hayatının içinde dilediğinizce zaman geçirebilirsiniz. Burada konaklarken göreceksiniz ki, gündoğumu ve günbatımı saatleri tam bir şölene dönüşüyor. Ben güneşli bir kış öğleden sonrası oradaydım. Ama eminim ki, yazın havuz başında, kışın ise karlı günlerde tam bir masal dünyasının içinde olduğunu düşünür insan burada.Ne yiyebilirsiniz?Mekan doğayla iç içe olunca orada yenilen herşeyin doğal olmasını bekliyor insan. Villa FE bu beklentimi boşa çıkarmadı. Butik otelin aşçılarının ve ev sahibinin hazırladığı ev yapımı reçeller, ekmekler, sabah kahvaltısında mevsim meyvelerindan hazırlanan meyve suları, köy yumurtası ile yapılan krep, sahanda yapılan sucuklu, peynirli ya da sosisli yumurta, bölgedeki pazarlardan alınan yeşilliklerle süslenmiş masa muhteşemdi. Ve günbatımı serasında sunulan taze ev kekleri ile, ince bir yağmurun da eşlik ettiği çay saatini inanın hiç unutamayacağım. Tadı damağımda kaldı...Sunulan en özel yemek: Kahraman dereden tutulan turna balığını ve özel üretilen bıldırcınlarla yapılmış iç pilavlı bıldırcın yumurtalı yemeklerini ben tattım. Size de kaçırmayın derim. Mutfaktan gelen taze ekmek kokusu da beni en çok mutlu eden şeyler arasındaydı.Gün içinde alternatifler : Bu keyifli manzarada eşsiz lezzetlere takılıp kalmak son derece mümkün ama ben öyle yapmadım. Çünkü günün yetmeyeceği kadar çok ve bir o kadar da hoş alternatif aktivite olanağı var. Mesela ben çok yakındaki Erkanlı binicilik tesislerinde at binmeyi seçtim. 10 dakika mesafedeki tesiste çocuklarınıza yönelik binicilik dersi de veriliyor. Hatta siz benim yaptığımı yapmayıp atların Villa Fe’ye getirilmesini bile isteyebilirsiniz. Tabii bunun için önceden rezervasyon gerekiyor. Elbette başka alternatifler de var. Bir dahaki gidişimde 20 dakika mesafede bulunan Hezarfen havalanından uçarak küçük bir İstanbul turu yapıp, hafta sonu trafiğine sıkılmadan bakacağım. Bu turun son derece makul bir ücreti olduğunu da söylemeyi unutmamalıyım. Burada isterseniz uçuş eğitimi almanız bile mümkün. Bunların yerine yine çok yakındaki Klassis Golf tesislerinde golf oynayabilir, yakındaki yürüyüş parkurunda doğayı hissederek yürüyebilir veya fidanlıktaki bitkileri gezebilirsiniz. Hatta Ferhan hanım size fidanlık içinde bir yer ayırabilir ve burada kendi hobi bahçenizi oluşturabilirsiniz. Özetle ben kolay sıkılabilen biri olarak sıkılacak zaman bulamadım diyebilirim.150 DÖNÜM İÇİNDEVilla FE, 150 dönümlük fidanlığın içinde, Akdeniz mimarisi tarzında inşa edilmiş bir butik otel. Binadaki odaların neredeyse tümü antika eşyalar ile dekore edilmiş. Villa FE’de iki odalı 1 suit, 3 odalı 1 kral süit daire, 7 avlu odası ve 22 kişiyi ağırlayabilen 11 oda bulunuyor.Dizilerin adresiButik otelin ortamı o kadar güzel ki, dizi film çeken ekipler de fark etmiş bunu. Aşk-ı Memnu, Nefes, Eve Dönüş gibi dizilerin bazı bölümleri burada çekilmiş.Nasıl gidilir?TEM yolundan Çatalca çıkışından girdiğinizde aracınızın kilometresini sıfırlayın. Elbasan tabelasına kadar ilerleyin. Kadıköy’e kadar gitmeyin. Kilometre saatiniz 16,50 km’ye ulaştığında solda Fidanlık Villa Fe tabelasından sapacaksınız. 1 km sonra Villa Fe’desiniz.İDEAL BİR ÇALIŞMA MEKANIŞehrin gürültüsünden sıkıldınız ve çalışmak için sakin bir mekana mı ihtiyacınız var? Villa FE aynı zamanda, executive toplantılarınızı konaklayarak yapacağınız veya günlük gerçekleştireceğiniz work shoplar, piknikler için doğa içinde konforlu vekeyifli bir ortam sunuyor.VİLLA FE’NİN BUTİK OTEL OLMA ÖYKÜSÜMekanın sahibi Ferhan Kolverdi otelin öyküsünü şöyle anlatıyor: ”Tekstil sektöründen sonra fidan üretim işine yumuşak iniş yaparak geçtim. Şu anda otelin bulunduğu alan içinde, yetiştirdiğimiz fidanlar çevremizi vaha gibi yapmıştı. Bu dönemden sonra boşalan zamanımı değerlendirmek için mekanı otel yapmaya karar verdim.”
Yılbaşında nereye gidelim diye düşünenler için sokaklarında yeni yıl coşkusunu keyifle yaşayacağınız Viyana’daydım geçen hafta. Siz de yeni yıla kentin sunduğu enfes dokuyu yaşayarak girebilirsiniz.Viyana’yı ilk gördüğümde hislerim şöyle olmuştu: Alman kültürünü yaşayan hiçbir şehir size aristokrasiyi Viyana kadar hissettiremez, yine hiçbir şehir size sanatı ve klasik müziği günlük hayatın içinde bu kadar yalın ve doğal bir şekilde sunamaz.Viyana’yı anlatan yapılarRönesans Viyana’sı 15’nci yüzyılda 1’inci Maximilian, şehri önemli bir sanat merkezi haline getirmiş. Hofburg’daki Schweizertor Rönesans Viyana’sının ayakta kalan en renkli eseri. Burası Hofburg saray kompleksinin anıtsal giriş kapısı.Barok Viyana 1683’deki Osmanlı kuşatmasının ardından şehir rahatladı ve genişlemeye başladı. 4’üncü Karl döneminde Karlskirche ve Belvedere Sarayı, ayrıca Türk seferinin kahramanı sayılan prens Eugene için muhteşem bir kışlık saray inşa edildi. Bu saray günümüzde Maliye Bakanlığı binası olarak kullanılıyor. Viyana’nın her yanı barok mimarinin izlerini görebileceğiniz eserlerle dolu. Eski şehrin her sokağında Barok döneme ait en az bir yapı bulunuyor.Maria Theresa Viyana’sıMaria Theresa’nın uzun saltanatında Schonbrunn sarayı tamamlandı ve ardından bu saray Avrupa’nın muzik merkezi haline geldi.Ringstarsse Viyana’sı İmparator Franz Joseph surları yıkarak yerine Ringstrasse ve Avrupa’nın en güzel müzeleri olan doğa tarihi ve sanat tarihi müzesini şehre kazandı.Gezilip görülecek yerlerSigmund Freud’un evi: Freud’un 1891’den 1938’e kadar yaşadığı bu ev ziyaretçilere açık.Hofburg Sarayı: Buradaki daireler 20’den fazla odadan oluşuyor ve Franz Joseph’in ve kraliçe Elizabeth’in tören salonları ve ikametgahları da burada yer alıyor.Schönbrunn Sarayı: Versailles Sarayı’na rakip olarak yapılan bu saray mutlaka gezilmeli.Belvedere Sarayı: Prens Eugene’in yazlık sarayı ayrıca da bahçeleriyle ünlü.Figarohaus: Mozart 1784‘ten 1787’ye kadar bu barok binada yaşadı ve Figaro’nun Düğünü’nü burada besteledi.Sanat Tarihi Müzesi: Ringstrasse üzerinde doğa tarihi müzesi karşısında yer alıyor. Mutlaka görün.Ne yenir?Viyana’ya gelip Wiener Schnitzel yemeden dönmek olmaz. Dana veya domuz eti dilimlerinin galeta ununa bulanarak tereyağında kızartılmasıyla pişirilen yemeği en iyi tadabileceğiniz yer Figlmüller. Schnitzelden sonra midenizde hala yer kaldıysa ünlü Sacher Otel’e kadar yürümek ve burada keşfedilen Sachertorte’yi tatmanızı öneririm.Eğer Viyanalılarla birlikte şarap için değişik kızartmaların tadına bakmak isterseniz gideceğiniz mekan Grinzing Köyü. Viyanalılar şarap almaya geldiklerinde burada sarhoş olurlarmış.
Henüz kış gelmeden Türkiye’nin Ege ve Akdeniz kıyılarında sıcacık ve lüks bir tatil yapmak isterseniz Kaş’ta bulunan Doria Hotel bunun için en ideal mekanlardan biri.Kaş tepelerinin eteğinde, Yeni Marina’nın yanı başında konumlanan Doria Hotel Kaş’a ve yarımadaya mükemmel bir noktadan bakıyor. Patara’dan taşınan kumlarla oluşturulan otelin sahil alanı, Doria’yı çevrede dikkat çeken, eşsiz bir mekan haline getiriyor. Ortak kullanım alanında bulunan etkileyici havuz tatilinize lüks ve dingin bir değer katıyor.Barda güneşin akşamüstü havuz ve denizin üzerinde batışını seyretmek ayrı bir keyif. O sırada Doria bara özel olarak hazırlanan ve içinde çevredeki bitkilerden de tatlar bulunduran “Relax Mood” ya da “Joy of Kaş”ı denemenizi tavsiye ederim.Sabahları çevredeki köylerden toplanan meyvelerle yapılan reçeller, geniş seçenekli kahvaltı ve Doria’nın özel karışım bitki çayları güne enerjik başlamanızı sağlayan şeylerden sadece biri. Türk ve Dünya mutfağından birçok lezzeti içine alan geniş menüdeki pizzalar benim favorilerimden biri. Tabi bir de Doria’ya özel karides kebap mutlaka denenmesi gerekenler arasında, yanında Likya bölgesinin lokal şaraplarını denemeyi de unutmayın derim.Her oda kendine ait bir iskele ile denize açılıyorOtelde bulunan klimalı on odanın her biri kendi özel iskelesi ile denize açılıyor. Geçişli odalar küçük ya da kalabalık aileler için uygun.Müthiş bir jakuzinin terasında konumlandığı Deluks odalar aynı zamanda geniş terasa ve kendi iskelesine sahip. Bali stili sedirlere sahip Superior odalar ve Sea View odası da aynı şekilde geniş teraslara ve Akdeniz’e açılan kendi iskelelerine sahip. Patara Sahili’nden getirilen ince kumlardan oluşan kıyı ise hareketlilik sorunları yaşayanlar ya da çocuklu misafirler için ideal. Sabah yataktan üç metre ötenizdeki denize bakarak uyanmak ve daha yüzünüzü yıkamadan kendi iskelenizden denize atlamak güne müthiş bir başlangıç. Geceleri ise bir tablonun içindeymiş hissi veren odanın önündeki deniz bir göle dönüşüyor ve sanki bir teknenin içinde yol alıyormuşçasına dalga ve balık sesleriyle uykuya dalıveriyorsunuz. Oda ve kahvaltı şeklinde konaklama hizmeti veren otel Kaş merkeze ve limana on dakikalık yürüme mesafesinde. Her odanın sahip olduğu iskele, teras alanları, ortak kullanıma yönelik büyük havuz, gösterişli tasarımı ve lezzetli dünya ve Türk mutfağı ile göze çarpan Doria Restoran, otele ayrı bir değer katıyor. Bütün bunlar tatilinize lüksü ve sakinliği aynı anda katıyor. Şnorkel dalışı, yürüyüş, tırmanış, su sportalı ve tüplü dalış ise Kaş‘ta tüm yıl boyunca yapabileceğiniz aktiviteler arasında.Kasım sonrası tatil başkadır300 gün güneşe sahip Kaş‘ta bulunan yıl boyunca açık olan Doria’nın kış programında; yoga, detox tatilleri, Likya yürüyüşleri, sanat atölyeleri bulunuyor. Havanın 20’li seyrettiği Kasım Aralık ayında denize girmek adeta bir hediye gibi Kaş’ta. Tatiliniz boyunca antik kent ziyareti yapabilirsiniz.Rezervasyon için :Adres: Kaş Marina, Acısu Mevkii, Uğur Mumcu Cd., 07580 Kaş/AntalyaTelefon :(0242) 836 1051www.thedoriahotelkas.com
Sonbaharın son sıcak günlerinde bir Yunan Adası tatili yapmak ister misiniz? Kendini sakinliğe bırakmış Simi’de tüm gün oturup balıkçıları izleyebilir ya da adayı keşfe çıkabilirsiniz.Kasım ayının sonuna gelmeden sonbaharın son sıcak günlerinde bir Yunan Adası tatili yapmak ister misiniz? Yazın kalabalığını sakinliğe bırakmış Simi’de limandaki kahvelerde tüm gün oturup balıkçıları izleyebilir ya da yüzlerce merdiveni tırmanıp adayı keşfe çıkabilirsiniz.Türkiye’ye bir bakış mesafesindeki Simi mavi tur yapan teknelerin çoğunun hemen yanı başından geçtikleri küçük ama etkileyici bir ada. Rodos adasına bağlı yönetimi bulunan Simi’de yaz aylarında yedi bine ulaşan nüfus, kış aylarında bin civarında.Gialos LimanıGialos gerçekten ilk anda insanı etkiliyor. Büyük bir saat kulesi de bulunan limanının etrafında bulunan oteller mimari olarak görsel bir şölen sunuyor. Bir otelden bahsetmeden geçemeyeceğim. Hotel Aliki limana çok yakın ve Simi’ye hakim konumuyla gerçekten harika bir mekan. Birbirine yaslanmış gibi duran Simi evleri de aynen otellerin tarzında inşa edilmiş. Neredeyse tümünün üçgen alınlıkları var. Bu arada, adayı gezerken bir çok merdivenle karşılaşacaksınız şaşırmayın ve yılmayın çünkü Gialos limanından neredeyse yüzlerce basamaklar çıkacağınız köyler var unutmayın.Tanrıların susadığı adaSimili'ler adalarına “Tanrıların Susadığı Ada” adını vermişler çünkü denizle çevrili olmasına rağmen içme suyu açısından ciddi problemleri var, aslında hemen tüm Yunan adaları için bu durum geçerli ve zaten hükümetin bu adalarda oturanlara bu nedenle destek verdiği de biliniyor. Simi, her gün sabahları Rodos’un ünlü Mandraki Limanı’ndan gelen feribotlarla canlanan bir yapıya sahip. Yani Simi’nin gelir kaynağı Rodos'tan gelen turlara bağımlı. Adaya gelen turistlerin ilk vardıkları yer genellikle Panoromitis koyundaki manastır oluyor. Bu manastır, Ortodoks hacılar için önem taşıyor. Sonrasında ise Simi’de sınırsız bir eğlence var. Dediğim gibi, Simi’de her gece sabaha kadar süren taverna eğlenceleri var. Sirtaki, uzo ve mezeler eşliğinde süren eğlencenin tadına doyum olmuyor gerçekten. Simi’de yaşayanlar adalı olmanın keyfini sürüyorlar. Simi’nin ışıklar altındaki limanın ve Rum tavernalarından gelen müzik seslerini tüm gece dinleyebilirsiniz.Nasıl gidilir?Simi’ye deniz yoluyla Marmaris ve Rodos üzerinden deniz otobüsü ile gidilebilir ya da Olympic Havayolları ile gidebilirsiniz.
Karadeniz’in Türkiye’nin deniz ticaretinde önemli yere sahip olan Zonguldak, yanı sıra görülmeye değer pek çok kültürel yapı ve doğal güzelliğe de ev sahipliği yapıyor. Kent aynı zamanda Cumhuriyet sonrası kurulan ilk il unvanına sahip...Yeşil ile maviyi buluşturan doğal güzellik... ağaçların hükmettiği bir doğa, eski tünellerin süslediği yollar, yüzyıllar öncesine şahitlik etmiş binalar, yosun tutmuş dar ve dik merdivenler, sonu görünmeyen alabildiğine lacivert Karadeniz... Doğa harikası şelaleleri, uçsuz bucaksız mağaraları ve sıcacık gülümseyen insanlarıyla emeğin şehri Zonguldak! Hafta sonu ya da kısa tatiller için yeni bir alternatif arayanlar için farklı atmosfere sahip Zonguldak cazip bir seçenek. Her köşesinde ayrı bir tarih saklı Zonguldak’a geldiğinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında Cehennemağzı Mağaraları geliyor. Cennet ve Cehennem adlı dev obruklar, mağaralara sizi götürüyor. Cennet’in altında bulunan 300 adım ile inilen mağaralardan birinde 5’inci yüzyıla ait bir manastırın kalıntıları bulunuyor.Zonguldak’a 45 dakikalık uzaklıkta bulunan Karadeniz Ereğlisi’ndeki kumsallar, görülmeye değer birer doğa harikası. Muhteşem deniz manzarası eşliğinde sörf yapmak veya ferahlatıcı sularda yüzmek isteyenleri hala bakir kalmış bir doğa karşılıyor. Bölgedeki Fetih Çınarları da ideal bir dinlenme ortamı yaratıyor.Nerede kalınır?Dedeman Zonguldak, avantajlı konumu ve misafirperverliği ile Karadeniz’in bu güzel şehrinde ev sıcaklığını aratmıyor. Dedeman Zonguldak, Kapalı Yüzme Havuzu, Çocuk havuzu, Türk Hamamı, Sauna, Buhar Banyosu, Dinlenme odası, Masaj ve Fitness olanaklarıyla konforunuza konfor katıyor.Dedeman Zonguldak İncivez Mahallesi, Milli Egemenlik Caddesi 128 130, 67000 Zonguldak Tel: (372) 291 00 00Kemer Country Club'ta Kaptanlık Turnuvası heyecanıKemer Country Golf Kulübü, iş ve cemiyet hayatının ünlü golfçülerini bugün ve yarın Kaptanlık Turnuvası’yla bir araya getiriyor…Kemerburgaz'daki Kemer Country Club’ın 5 senedir kaptanlığını yapan Erdem Kıramer tarafından düzenlenecek olan “Kaptanlık Turnuvası”nda ünlü golfçüler buluşacak…Yıldırım Demirören, Kıvanç Oktay Ali Nuri Türker, Serra Tokar, Rana Esen, Hasan Akçakayalıoğlu, Didem & Mustafa Aras, Abdullah Oğuz, Erhan Kamışlı gibi ünlü isimlerin katılacağı turnuva; Erkekler (üç kategori), Bayanlar (iki kategori) olmak üzere 130 oyuncunun katılımıyla gerçekleştirilecek. Bank Pozitif Kredi ve Kalkınma Bankası ana sponsorluğunda, Kahve Dünyası, işbirliğiyle gerçekleşecek turnuvanın ödülleri Pazar günü 18.00’de düzenlenecek kokteylde sahiplerine verilecek. Turnuva bugün saat 09.00, Pazar günü ise saat 10.30'da başlayacak. Ödül töreni saat 18.00'deki kokteylin ardından yapılacak.
Kendinize özel bir safari planlamak ister misiniz? Üstelik bunu yaparken gerçekten vahşi doğaya yakından tanıklık edebilir ve yaşadığnıız seyahat sonunda hayatınız boyunca anlatacağınız anılarla yaşamınıza dönebilirsiniz. Size bu hafta bu seyahat ile ilgili bilgi verirken aslında bir foto safariye katılırken nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda ipuçları vereceğim.Yıllardan beri safari yapan biri olarak aşağıda sıralayacağım hizmetlerin bulunmadığı foto safarilerin sadece turistik geziler olabileceğini ve iyi fotoğraf üretmenin şansa bırakılmaması gerektiğini belirtmek istiyorum. İşte size seyahat, sağlık, fotoğraf ve hayvan davranışı alanında bir danışmanlığı içeren 20 yılı aşkın zamandır edindiğim deneyimlerimle önemli başlıklar ve ipuçları...Foto safari öncesi bilgilendirme yapılıyorSeyahat öncesinde bir tanışma ve bilgilendirme toplantısı önemli. Bu toplantıda herkesin seyahat ve fotoğraf hakkında tüm sorularının yanıtlanması lazım. Seyahat sırasında kaç safariye çıkacağınız, bu safarilerin zamanlamaları, hangi kamplarda kalacağınız, bu kampların lokasyonlarının önemi, kamplardaki mönüler, güvenlik koşulları ve kuralları gibi bir çok konu hakkında bilgilendirme yapılmalı. Toplantıdan sonra konuşulan tüm konular size yazılı olarak ulaştırılacağı gibi sonradan aklınıza gelebilecek sorular için de direkt bana ulaşabileceğiniz iletişim bilgileri veriliyor.Araç sürücüsü mü yoksa ışık bilgisi olan rehber mi?Fotoğraf ve ışık bilgisi olmayan bir sürücü ışığı ne taraftan kullanacağınızı anlayamaz. Ve çekim yapmak istenilen türlere olan mesafenizi de ayarlayamaz. Biz, tamamı daha önce tarafımdan eğitilmiş rehberlerle çalışıyoruz. Çekim aşamasında açı değiştirmek veya yer değiştirme taleplerimize hazırlıklı olan rehberlerimiz birçok çekim açısı sağlıyor. Siz istemedikçe ters ışıkta durmuyor, hayvanla aramızda çekimi engelleyecek dal ve çalıların olmamasına özen gösteriyor. Ayrıca arazide dolaşan tüm diğer araçlarla sürekli telsiz bağlantısı kurarak bize kaç dakika mesafede hangi hayvanların bulunduğunu öğreniyorlar.Tanzanya’da bulunan Four Seasons Hotel safariye katılanlara doğanın ortasında büyülü bir tatil olanağı sunuyor.HAYVANLARIN NE YAPACAĞINI BİLMEK ÖNEMLİSedventure ile foto safariye katılan herkese hayvan davranışı bilgisi aktarıyorum. Bulduğumuz hayvanlar sabitken onların yaşamı hakkında önemli ve ilginç bilgileri sizinle paylaşıyorum. Hayvanların hareketlenmeye başladığı anlarda ise hangi davranışı sergileyeceklerini önceden söyleyerek çekime hazır olunmasını sağlıyorum. Özellikle büyük kedi fotoğraflamak isteyenler için bu davranışların önceden bilinmesinin fotoğraf kaçırmamak ve çekilecek fotoğrafların kalitesinin yüksekliğinde önemi büyük. Mesela ağaç dalında yatan ve ışığı uygun olmayan bir leoparın daha kaç saat kıpırdamadan yatacağını tespit edip o zamanı başka türlerin çekimi için değerlendirip leoparın tekrar hareketleneceği zaman yanına dönerek safaride zaman kaybedilmemesini sağlıyorum. Ayrıca bir aslanın ne zaman ayağa kalkacağını, ne zaman esneyeceğini böylece öğreniyorsunuz.Fotoğraflar anında değerlendiriliyorİyi bir fotoğraf için birçok şeyin bir araya gelmesi zorunlu. Doğru yerde, doğru iklimde ve doğru anda bulunmak gibi. Çekim yapmanız gereken anlar konusunda vereceğim desteğin yanısıra çekim sonrası hemen bana fotoğraflarınızı gösterip bir hatanız varsa düzeltmeniz için yardımcı oluyorum.Günün sonunda kampta sohbetHer gün sabah ve akşam safarileri arasında kalan boş zamanlarda ben kampın genel oturma alanında sizlerle sohbet etmek ve fotoğraflarınızı değerlendirmek için hazır olacağım. Ayrıca akşam yemekleri sonrasında da fotoğraf sohbetleri yapmak isteyenlerle keyifli zaman geçireceğiz.Foto safariden ortak sergiye...Safari sonrasında iletişimimiz sürecek ve katılan herkesin fotoğraflarının yer alacağı bir karma sergi açacağız. Bu serginin baskı ve diğer tüm masrafları Sedventure tarafından karşılanacak.Sedventure foto safari çantasıBir safari de ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyin bulunduğu bu çantayı sizlere armağan edeceğiz. İçinde neler mi var? Bu da Sedventure’nin size sürprizlerinden biri olacak.Afrika’da çekim sezonları ve iklimSafari için çok tercih edilen ülkeler, Tanzanya ve Kenya’nın 2 farklı safari sezonu var. İlki Aralık ile Mart, diğeri ise Haziran Ekim arası. Bu tarihler dışında yüksek yağış alan Serengeti ve Masai Mara safariye uygun değil.
İspanya’nın en büyük kentlerinden biri Barcelona. Aynı zamanda Katalonya özerk bölgesinin de başkenti. Hava limanından çıkıp Barcelona’ya girince edindiğim izlenim; kentin tüm kalabalıklığında çok düzenli olduğuydu. Bir başından bakınca neredeyse sonunu görebildiğiniz cadde ve sokakları ile Barcelona ızgara planlı kent olarak anılıyor. Barcelona’da ulaşım da çok kolay. Kenti kuşatan metro ağı ve otobüsler ile sağlanan ulaşım taksileri neredeyse gereksiz hale getiriyor. Bütün bu düzenli yapılaşmaya rağmen Bercelona oldukça hareketli yaşayan bir kent. Ve bana Barcelona’nın bir rengi olup olmadığı sorulsa, kesinlikle kırmızı derdim. Akdeniz ruhunu taşıyan halkı hem geçmişte yaşadıkları, hem de doğaları gereği sıcak kanlı, hareketli ve sanata düşkün. Flamenko müziğinin burada gecelere kattığı renk de bu nedenle koyu bir kırmızı bence.Kentin tarihi de oldukça eski. 9. Yüzyıla kadar uzanıyor. Barcelona 9.yüzyılda Katalan bir asilzade aile tarafından kurulmuş. Yaşlı ama eğlenceli kenti mutlaka görün. Gecesi de gündüzü de ayrı güzel...Miro Müzesi’ni görün Katalan ressam, heykeltraş Miro’nun müzesine giriş 13 euro. Ressamın tablolarındaki renkli dünya sizi alıp götürecek. Müzedeki heykeller de en az tablolar kadar etkileyici. Mutlaka gidin.Her yerde Gaudi varHer kentin onu anlatan simgeleri vardır. Barcelona’nın da öyle. Geçmişle günümüzün yaşamını çok güzel harmanlamış bu kentte Gaudi’nin izleri büyük önem taşıyor. İşte Barcelona’de bir kaç gün geçirmek isteyen hemen herkesin görmesi gereken adresler.Sagrada Familia KilisesiKente gelen tüm turistlerin ilk uğrak yerlerinden biri de sanırım Sagrada Familia Kilisesi olmalı. 1882 yılında mimar Villar tarafından inşasına başlanmış. Daha sonra bir yıl içinde mimar Antoni Gaudi görevi almış. Ne yazık ki, kilisenin ön cephesini ve sadece sekiz kulesini inşa edebilmiş. Ve geçen yıllar içinde kilisenin inşaatı halen devam ediyor. Oldukça görkemli bir yapı olan bu kilise Gotik mimarinin önemli örneklerinden biri.La Rambla Caddesiİstanbul'da İstiklal Caddesi neyse Barselona'da 2 km'ye yaklaşan uzunluğu ile La Rambla Caddesi de öyle. Kafeler, restoranlar, müzeler, alışveriş merkezleri, sokak müzisyenleri, sokak satıcıları ile çok hareketli bir cadde. Hatta bu hareket bayram günlerinde bile devam ediyor.
Bangkok’ta başta ulaşım olmak üzere her şeyin çok uygun fiyatlı, insanların güler yüzlü ve yardımsever olduğunu hemen belirtmeliyim. Bu iki özelliği nedeni ile şehrin her yerini kolaylıkla bulabildim ve çok keyifli günler geçirdim.Bangkok’ta Chaophraya nehri kıyısında bulunan otelim şehrin merkezinde yer alıyordu. Resepsiyondan aldığım harita ve resepsiyon görevlisinin harita üzerindeki tarifleri ile her yeri elimle koymuş gibi kolayca buldum.Kentte gezip görülecek çok şey var ama benim özellikle bir kaç önerim olacak. Yüzer market hayatınızda göreceğiniz en ilginç yerlerden biri. Şehre biraz mesafesi var ama gittiğinize kesinlikle değecek. Ayrıca yazımda listelediğim tapınakları mutlaka görmelisiniz çünkü onlar da eşi benzeri bulunmayan yapılar. Bangkok’da sadece meyve yiyerek bile yaşayabilirsiniz çünkü her yerde bir çok taze meyve satılıyor. Uzakdoğu denildiğinde akla ilk gelen kentlerden biri Bangkok. Aynı zamanda Tayland'ın en büyük, kalabalık şehri ve başkenti. Kent, Chao Phraya Nehrinin doğu yakasında, Tayland Körfezi'nin yanında 1782 yılında Kral I. Rama tarafından kurmuş. Bugün artık Güneydoğu Asya'nın en hareketli kentlerinden biri. Oldukça kalabalık nüfusuna rağmen dünyanın her ülkesinden insanın akınına uğrayan kent turistik açıdan da popüler. Kentin adı Taycada da Melekler Şehri olarak anılıyor. Kentte bulunan binlerce ve rengarenk tapınak belki de insanda bu duyguyu uyandırılor olabilir. Bangkok’de neredeyse adım başı karşınıza çıkan tapınaklarda dua edebiliriniz. Günün her saati ciddi bir hareketlilik yaşanan Bangkok’da dışarıdan gelenler için karmaşa gibi görünen bir düzen hakim. Bunu kentte bir süre kalınca anlıyorsunuz.İlk bakışta insanı iten kendine has kokuları, turuncu giysileri ile rahipleri, kanallarda gezen tekneleri ile Bangkok görülmeye değer.BANGKOK’TA GEZİP GÖRÜLECEK YERLERNehir turuNehir üzerinde yapacağınız bir gezi size Bangkok’un en önemli manzaralarını farklı bir atmosferde tatma imkânı tanıyacak. Bu ilginizi çekiyorsa, bir adım ileriye taşıyıp akşam yemeğinizi de yiyebilirsiniz.Tayland yemekleriBangkok’ta Tayland mutfağının tüm örnekleri var. Özellikle kurutulmuş değil taze bitki ve baharat kullanımıyla ünlü olan Tayland mutfağı Khanom Chin adı verilen pirinç makarnasından Tom Yam Kung adındaki karides ve çeşitli otlar içeren çorba türüne, kızarmış böceklere kadar birçok ilginç örneği içinde barındırıyor.Gece hayatıBangkok’un canlılığıyla ünlü gece hayatında her zevke uygun bir şey bulmak mümkün; en çılgın gösterilerden en zarif mekânlara, canlı müzikten gece alışverişine kadar her ne olursa olsun, burada bulmamanız çok zor. Patpong ve Sukhumvit gibi turistlerin yoğun olduğu bölgeler çok canlı.Egzotik lezzetlerTayland acı, ekşi, tatlı, baharatlı yiyeceklerle, deniz ürünleri, egzotik meyveler, sos ve çeşni ile anılıyor. Bu mutfakta kırmızı biber, nane, misket limonu, yer fıstığı, Hindistan cevizi başta olmak üzere bu gibi tatların karışımından oluşan farklı lezzetler sunuluyor. Denemenizde fayda var.KENTİN ÖNEMLİ TAPINAKLARIGrand Palas: Duvar resimlerine ilgi duyuyorsanız mutlaka görün.What Pho :46 metre uzunluğunda ve 15 metre yüksekliğinde olan Budha heykeli görülmeye değer.What Arun:Yüksek ve dik basamaklı bu tapınak size eşsiz bir Bangkok manzarası da sunacak. Mutlaka çıkın.Golden MountBu tapınağa gün batımında gidin. Manzara sizi büyüleyecek.Golden Budha:Değeri 190 milyon dolar olan ve 5.5 ton altından yapılmış bu Buda çok etkileyici.Yüzer pazarBangkok’a 100 kilometre uzakta bulunan bu pazar görülmesi gereken bir yer. Bangkok’a gidip de bu pazarı görmezseniz kenti gördüm demek gerçekten mümkün değil. Yüzer çarşıyı mutlaka görün.