“Bu korkunç olaylar nasıl başlamıştı, hatırlıyor musun” dedi bir arkadaşım, “o kadar fazla şey oldu ki, ben canımızı böyle yakan olayların başlangıcını bile hatırlamıyorum sanki artık…”
O böyle söyleyince bir düşündüm, bir fırtınanın içinde gibiydik gerçekten ve bu fırtınanın başlangıcı şimdi bize çok uzak geliyordu.
Halbuki olaylar başlayalı sadece birkaç ay olmuştu.
***
Acıları acılarla unuttuğumuz bir ülkede yaşıyoruz biz.
Acıları acılarla unutuyoruz.
Beni çok etkileyen bir söz vardır, daha sıklıkla ölüm acısında söylenir, “Allah bu acıyı unutturmasın” derler.
Allah yaşadığından daha büyük bir acı vermesin ki bu acıyı unutacak noktaya gelme...
***
Ülkedeki acı sarmalı nasıl başlamıştı hatırlıyor musunuz?
Otuz iki gencin katledildiği Suruç Katliamı ile başlamıştı bu korkunç süreç, seçimden hemen sonra...
Seçimde ne olmuştu peki?
İktidar beklemediği bir sonuçla karşılaşmış, tek parti olarak çıkamamış, nedenini de HDP’nin meclise 80 milletvekili sokması olarak görmüştü...
80 Kürt milletvekili hiç beklemedikleri bir şeydi anladığım kadarıyla...
Sanırım bu yüzden işte, Suruç katliamında gençleri katleden IŞİD’ken, ki bunu hükümet açıklamıştı katliamdan hemen yarım saat sonra ‘İŞİD yaptı’ diyerek, iktidar sanki sonra bunu unuttu ve PKK ile HDP suçlanarak kanlı bir savaş başlatıldı.
Böyle oldu değil mi, beraber yaşadık her şeyi...
***
Ve bu savaştan, HDP’nin oy kaybına uğraması beklenildi.
HDP’ye oy verenler vatan haini, yeniden verecek olanlar daha büyük vatan haini olarak fişlendi...
Ama öyle olmadı işler...
Biz acıları acılarla unutmaya başladık ama iktidar kaybettiği oyları HDP’den geri alamadı...
***
Yakınlarını bu savaşta kaybedenler ise çocuklarının bir siyasi ihtirasa kurban edildiğini düşünerek isyan ettiler.
Cenazeler ve isyan çığlıkları her gün biraz daha arttı.
Her gün yeni ölüm haberleri geliyor.
Ve savaş bitmiyor.
Daha da korkuncu, savaşı başlatanlar da bilmiyor artık bu savaşı nasıl durduracaklarını.
***
Ülkede şiddet artıyor.
Dağlarda gençler ölürken, şiddet toplumun ruhuna sızıyor, öfke ve nefret çoğalıyor, büyük şehirlerin sokaklarında gazetecilere saldırılar düzenleniyor.
Bir sonraki adımın ne olacağını, şiddetin kimi, neyi, nasıl hedef alacağını bilemiyor insan...
***
Ülkeyi yönetenler şiddetin böyle artmasından belli ki korkmuyorlar ama ben korkuyorum.
Benim gibi birçok insan da korkuyor.
“Suriye mi olacağız” cümlesi bugünlerde en sık duyduğum cümlelerden biri haline geldi.
***
Allah bu acıyı unutturmasın…
Bugün yaşadıklarımızdan daha beterini yaşamasın bu toplum.
Bu gidiş, iyi bir gidiş değil çünkü…