Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken tartışmaların ekseninde AKP’nin adayının kim, daha doğrusu Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’dan hangisi olacağı var. Aslında burada tartışılacak çok fazla bir şey yok zira kime neyi ne derece danışırsa danışsın, kararı Erdoğan verecek. Dolayısıyla herkes AKP liderinin kararını merakla bekliyor.
Halbuki bu seçime tek kişi, yani AKP’nin adayı katılmayacak. Söz konusu olan, adı üzerinde seçim. Bu nedenle Meclis’te grubu bulunan üç parti de ayrı ayrı adaylarla seçime katılabilecek durumda. HDP (eski BDP) sözcülerinin açıklamalarından bu partinin, en azından kendi gücünü ölçmek için bir aday çıkarmada kararlı olduğunu anlıyoruz. Normal olanı da bu. Fakat Başbakan Erdoğan’ın, kendisi veya değil, partisinin adayının ilk turda seçilmesi konusunu fazlaca öne çıkartması HDP’nin aday çıkarmayıp tabanına AKP adayını işaret edebileceği spekülasyonlarına yol açmıştı. HDP sözcülerinin bu rivayetlerden, haklı olarak, fazlasıyla şikâyetçi oldukları anlaşılıyor.
CHP ile MHP’nin durumuysa hâlâ belirsiz. Ortada bazı isimler dolaşmakla birlikte bu iki muhalefet partisinin ilk tura ayrı ayrı adaylarla mı, yoksa tek bir isimle mi katılacağı henüz netleşmiş değil. Normal şartlarda CHP’nin “ortak aday“ arayışına girmesi, MHP’ninse buna mesafeli durması beklenirdi, fakat tam tersi oldu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, basın mensuplarına “gece gündüz üzerinde düşündüğü formül”ü geometriye başvurarak izah etti. (Formülün detaylarını Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin‘in şu haberinde bulabilirsiniz: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26367460.asp)
Bahçeli’nin tutum değişikliği
Açıkçası Bahçeli’nin Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasını engellemek için bir “çatı aday” arayışına girişeceğini ilan etmesini yadırgadım. Çünkü o öteden beri AKP’ye karşı her türden cephe çağrısına, çok sert eleştiri, hakaret ve saldırıları göze alarak kulak tıkayan, olabildiğince kendi bağımsız siyasi çizgisini korumaya çalışan siyasi bir lider olarak dikkat çekiyor. Bu tutumunun, pratik sonuçları ne olursa olsun, özde doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü Erdoğan başta olmak üzere AKP’li siyasetçiler, kendilerinin toplumun diğer kesimleri tarafından “ortak tehdit”, hatta “ortak düşman” olarak görülmesinden, kendilerine karşı cepheler oluşturulmaya çalışılmasından istifade etmişlerdir.
Örneğin son genel seçimlerde AKP’nin oy oranının yüzde 50’ye dayanmasında, rakiplerinin kendisine atfettiği olağanüstü önemin etkisi büyüktü. Dolayısıyla Bahçeli liderliğindeki MHP, AKP’ye olağan bir parti muamelesi yaparak bu gidişatı bir ölçüde frenlemeyi becerebiliyordu. Anlaşılan Köşk seçimleri öncesi durum MHP için de değişmiş. Nitekim Bahçeli de, “Nazik bir dönem, bunu tek defaya mahsus öneriyorum” diyor.
Çatı adayının nitelikleri
Peki Bahçeli’nin arayışı sonuç verir mi? MHP lideri herkesin, “Bunu nereden bulmuşlar” diyeceği bir adayla kamuoyunun önüne çıkacaklarını söylemiş ve bu adayın özelliklerini şöyle sıralamış: Milliyetçi, muhafazakâr, manevi değerlere bağlı, laik, demokratik değerlere sahip çıkan ve hukukun üstünlüğüne inanan...
Bunlar çok önemli ama bir o kadar da soyut ifadeler. Örneğin Başbakan Erdoğan’ın da bütün bu kriterlere fazlasıyla uyduğunu iddia edebilir.
Belli ki MHP liderinin kafasında bir isim var ve yapacağı görüşmelerde muhataplarıyla bu ismi paylaşacak. Yalnız, haksızlık etmeyelim, Bahçeli’nin başkaları tarafından daha uygun bir “çatı adayı” çıkarılması hâlinde ona destek vereceklerini söylemiş olduğunu da hatırlatalım.
Şahsen böylesi bir “çatı adayı”nın, AKP’nin desteklediği bir ismin Çankaya’ya çıkmasını önleyeceği fikri bana pek gerçekçi gelmiyor. Çünkü bugüne kadar genellikle tersine sonuçlar vermiş olan AKP karşıtlarını tek bir cephede toplama projesinin bu sefer başarılı olacağına dair, belki Ankara’da Mansur Yavaş’ın CHP adaylığının belli ölçülerdeki başarısı dışında elimizde fazla ipucu yok.
Eğer bir kez daha başarısız olunur ve üzerinde mutabık kalınan “çatı adayı” hakkında “Bunu nereden bulmuşlar!” yerine “Bunu da nereden bulmuşlar!” denme noktasına gelinirse yaşanacak olan hüsranın etkileri daha da yıkıcı olacaktır.
“Bu adayı nereden bulmuşlar” yerine “Bu adayı da nereden bulmuşlar” denirse...
Haberin Devamı