11 Mart sürecinin ilk notları: Dün Hrant, bugün Berkin

Haberin Devamı

- Hrant Dink’in cenazesi sırasında ABD’deydim. İkisine de katılanlar Berkin Elvan’ın dünkü cenazesiyle çok benzeştiğini söylüyor. Aslında sadece cenazeleri değil benzeşen: İkisi de bu ülkenin itilip kakılan kesimlerinden geliyor: Hrant Ermeni, Berkin ise Alevi. İkisinin de ölümünden birinci derecede devlet sorumlu. Ve ikisinin de katilleri devlet tarafından korunuyor.

- Bu ülkenin Alevi olmayan insanları cemevlerini devletin hayatını sonlandırdığı gençlerin cenazeleriyle tanıyor maalesef. Eğer televizyonlar dün Dede’nin yaptığı dini konuşmayı yayınlamış olsalar, sanırım birçok katı Sünni, Alevilere yönelik önyargıları nedeniyle pişman olurdu.

- Dün Okmeydanı Cemevi’nde başlayıp Feriköy Mezarlığı’nda sona eren cenaze törenine farklı kesimlerden çok sayıda kişi katıldı. (Sayı vermiyorum, fakat polis bir sayı verirse onu birkaç kez katlamak gerektiğini düşünüyorum.) Slogan, alkış, dua, ama en çok gözyaşlarıyla bezeli bir törendi. Özellikle Berkin’i taşıyan cenaze arabası geçerken kadın-erkek, genç-yaşlı, insanlar hem yumruklarını sıkıyor, hem ağlıyorlardı.

- Cemevinden mezarlığa Berkin’in ailesi ve Gezi direnişinde daha önce hayatlarını kaybeden gençlerin, Ali İsmail’in, Ethem’in, Mehmet’in anne-baba ve kardeşlerinin bulunduğu otobüsle gittim. Daha önce gözaltında kaybolanların yakınları “Cumartesi Anneleri”, faili meçhule kurban giden aydınların yakınları “Toplumsal Bellek Platformu” oluşturmuştu. AKP sayesinde çocuklarını Gezi sürecinde kaybedenler de bu tür bir dayanışmaya gitmiş durumda. Berkin’e hastanedeyken de sahip çıkan bu aileler dünkü cenazede de en öndeydiler.

- Dünkü cenaze töreninin organizasyonunu büyük ölçüde Okmeydanı çevresinde çok güçlü olan “Halk Cephesi” adlı sol grup üstlenmişti ve kayda değer hiçbir tatsızlık yaşanmadan tören sonuçlandı. Bunda yol boyunca polisin gözükmemesinin de payı vardı. Ne var ki cenazeden dağılmalar başlayınca polisin müdahalesi de başladı. Kimi hükümet yanlıları Gezi sürecindeki olaylardan bir şekilde “paralel yapı”yı sorumlu tutuyorlardı. Fakat gördük ki ister paralel olsun, ister düz, bu polis bu insanları, yani solcuları, Aevileri, her türden muhalifleri sevmiyor. Ve yine belli ki dün o büyük kalabalığın büyük bir vakar ve dayanışma içinde o muhteşem cenazeyi gerçekleştirmiş olmasından çok ama çok rahatsız olmuşlar. Olsunlar. Artık onlar için çok geç. Çünkü önce Gezi süreci, ardından 17 Aralık süreci ve nihayet 15 yaşındaki Berkin’in daha fazla direnemeyip hayata gözlerini yumduğu 11 Mart sabahı başlayan bu yeni süreçle birlikte Türkiye’nin çok ama çok değişeceği muhakkak.

11 Mart sürecini yarın konuşmak üzere.

NOT: Bizler Berkin’le vedalaşırken, Egemen Bağış bizlere ‘ölü sevici’ demiş. İnsanların, devletin ellerinden aldığı bir çocuğu sevmesinde hiçbir utanacak nokta yok. Bağış önce kendisi hakkındaki yolsuzluk iddialarına cevap versin.

DİĞER YENİ YAZILAR