Tutsak milletvekilleri ve takas!

Haberin Devamı

Beklenmedik bir durum değil “yeni anayasada bazı maddeleri tepkisiz geçirmek için hapisteki siyasi mahkumları işin içine katmak”.. Aynen “yargı referandumu” diye yapılan ve “darbelerle mücadele edileceği” söylenerek “yetmez ama evet”lerle oy alınan referandumda olduğu gibi.. Ne oldu sonunda; sözüm ona “yargı reformu” yapılacaktı, reform diye yüksek mahkemeler dahil tüm mahkemeler iktidarın emrine sokuldu. Darbelerle mücadele edilecekti sözüm ona; darbe yapanların, muhtıra verenlerin, 28 Şubat kararlarını imzalayan hükümet üyelerinin hepsi serbest (hatta bir kısmı mağdur rolü oynuyor), suçsuz insanlar yıllardır hapiste..

Aldatmanın, yanıltmanın sonu yoktur, başlayınca ve halk yutunca öyle uzar gider. Şimdi de “Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda kabul edilen 48 madde Meclis’ten geçerse ‘tutuklu vekiller’ sorunu çözülür” diyorlar. “Kişisel kanı” imiş.. Efendim tüm toplum ve o hapisteki insanlar için hayati önem taşıyan bir konuda kişisel kanı filan olmaz, anayasaya girecek maddelerin ya oluru vardır ve zaten olacaktır veya “şantaj” benzeri bir yöntemle anayasa yapılamaz.

Tutuklu vekiller zaten serbest olmalı

Eğer bu yöntem kabul görürse bir sonraki adımda “diğer siyasi tutuklu ve mahkumların özgürlüğüne karşı da şu maddeleri geçiriverelim” gelir arkasından. Birkaç gün önce yazdım, o 48 madde içinde bugünkü anayasada zaten mevcut olduğu halde uygulanmayan, kağıt üzerinde bırakılan ama kimsenin de hatırlatamadığı maddeler de var. Batı ülkelerinden alınmış ama Türkiye’de “gerekli cezalar verilmediği için” asla uygulanamayacak maddeler de var. Örneğin “gösteri hakkı” maddesinde “iktidarlara keyfi müdahale hakkı veren” araya sıkıştırılmış maddeler de var.

Muhalefet partileri bunları “halkın da izleyeceği şekilde, haber olacak şekilde” tartışmadan Meclis’ten geçmesine izin veremezler, vermemelidirler. Tutuklu vekillere gelince; en ağır suçluların, palayla saldıranların, gençlere ateş ederek öldürenlerin, gözünü çıkartan-komaya sokanların bile hapis cezası almadığı, her birine ayrı bir mazeret bulunarak hasıraltı edildiği ülkede zaten ne hakla bunca yıldır hapis tutuluyorlar?

‘Hukuksuz Mahkemeler’in kararı!

“Özel yetkili”leri kim çıkardı ve “hukuki değil” diyerek kaldırıldıkları halde sadece bu davalarda insanlara “tutukluluk veya mahkumiyet kararları” vermelerine göz yumdu? Sahte CD’ler, olmayan adresler, denize atılmış şişeden çıkan mektuplar, Microsoft tarafından da açıklanan “yalan tarihler” bile delil sayılarak insanları hapse tıkmak “suçun kendisi” iken hala neyi konuşuyoruz?

Devamlı “Balyoz, Ergenekon vs” mahkemeleri yapılıyor, aradan yıllar geçmiş hala kesin bir suç bulunamamış, bulunduğu iddia edilenler “bilirkişi raporları bile göz ardı edilerek, avukatları hakkıyla savunma yapamadan” mahkum edilmiş, Hükümet’le yıllarca beraber çalışmış olan Genelkurmay eski Başkanı’na bile tutuksuz yargılayacak kadar güvenilmemiş, öte yanda “palacılar”, gerçek terör örgütü üyeleri tutuksuz zira onlar kaçmazlar. Dünya çapında soygun yapanlar tutuksuz, zira güç sahipleri öyle istiyor. PKK’lılar özgür, zira Kandil’e çekilecekler.

Bu sapıklar hapsedilmiyor!

Mahkeme 2 kız çocuğuna tecavüz eden (taciz dendi mi bilin ki tecavüzdür), annelerine de saldıran ve mahvettiği hayatlar için, toplumun diğer çocuklarını da korumak için anında “en az 15-20 yıl hapis cezası” vermesi gereken 10 çocuk babası kazık kadar yaratığı serbest bırakıyor. Daha önce duyulan çocuk tecavüzlerine 1-2 yıl gibi en hafif cezalar veriliyor, “aile içi tecavüz” olayları had safhada, çocuklar inandırmak için “babalarının suç anındaki videolarını” çeker oldular, yargının -Kadın ve Aile Bakanlığı’nın ilgisini çekmiyor ama öte yanda milletvekilleri ve diğerleri daha hala tutuklu.

O milletvekillerinin, gazetecilerin, rektörlerin ve diğerlerinin “darbe yapacaklardı” iddialarıyla uzun yıllar cezaevinde tutuluyor olması tarihe bir kara leke, insan haklarını yok sayma olarak geçecektir ve bir darbe ne kadar hukuksuz ise bu yapılan da o kadar hukuksuzdur. Anayasa’da mevcut olan insan haklarına uyulmadığı bir yana, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri’nin dediği gibi yeni anayasa için tutuklu milletvekillerinin “takas olarak, rüşvet gibi” kullanılması da kabul edilemez büyüklükte siyasi ayıptır! Meclis, halkın izleyeceği şekilde maddeleri tek tek tartışsın!

Eski yazı özrü!

Sevgili okurlarım, yazılarımda bazen gözden kaçmış küçük hatalar olabiliyor, bir oturuşta en az 4-5 yazı yazmak gibi bir huyum var, bunların bir kısmı yayımlanmasa da kendi kendime içimi dökmüş oluyorum, emeğime acımıyorum yani.. Bu küçük hatalar, bir harf hatası veya baskıda yanlış yerden kesilmiş bir sözcük beni üzmeye yeterken dün maalesef “bir ay kadar önce yayımlanmış yazıları içeren bir dosya” nasıl olduysa karışmış ve daha önce okuduğunuz yazılar yayımlanmış. Benim de bilgim dışında, tamamen teknik bir karışıklıktan kaynaklanan bu hata için sizlere ciddi bir özür borçluyum, lütfen bağışlayın.

DİĞER YENİ YAZILAR