Kuaför ve alışveriş sevmeyen kadının; Yunan başbakanı olan kocası...

Benim; Atina’da eşimden ayrıldığım yıl, onlar Atina’da evimizin çok yakınındaki bir orta okulda karşılaşıp tanışıyorlardı...

Peristera Batziana o yıllardan beri aktif ve dinamik bir komünist genç kızdı...

Yakışıklı sevgilisi Alexis’i “Yunan Komünist Gençlik Örgütü“ne girmeye o ikna etti...

Yoksa Alexis sporla ilgilenen, orta sınıf küçük burjuva aileden gelen yakışıklı bir Atina’lı gençti...

Oysa Peristera; “ilk genç kızlık dönemlerinden itibaren aktif, dinamik ve politikayla yaşayan bir sosyalistti...”

***

Beraber okudukları ve siyasi mücadele verdikleri lise yıllarının ertesinde; Peristera Batziana Patra Teknik Üniversitesi’ne gitti...

Sevgilisi Alexis Atina’da kalmış, Atina Politeknik’e yazılmıştı...

Peristera ise elektrik mühendisliği okuduğu yıllarda daha da aktif bir militan kız oldu...

Patra Üniversitesi’nde kendisine doktora tezinde haksızlık yaptığına inandığı “hoca”sını mahkemeye vermekten bile çekinmedi...

***

O yıllarda üniversitedeki kız arkadaşlarının saatlerce “alışveriş yapmalarına isyan ediyor“; alışveriş için dükkanlarda vakit kaybedilmesine karşı çıkıyordu...

Haberin Devamı

Patra kentine defalarca gitmiştim...

Atina’ya otoban yoldan iki saat mesafedeki şirin kentte; “güzel Peristera“ hangi alışveriş merkezinde hangi dükkanda yapılan alışverişlere karşı çıkmıştı doğrusu kestirmek pek mümkün değildi...

Patra mütevazı bir Yunan kentiydi...

Saatlerce alışveriş edilecek pek bir dükkana bile rastlayamamıştım o zamanlarda...

Kuaför ve alışveriş sevmeyen kadının; Yunan başbakanı olan kocası...

***

Peristera ya da bilinen adıyla Betty mütevazı Patra şehrindeki alışveriş alışkanlığına bile karşı çıkıyordu...

Bu davranışı “onun militan kişiliği” hakkında yeterince ipucu veriyordu...

Kişiliğinin daha ilginç bir başka özelliği ise Patra’daki üniversite arkadaşlarının söylediklerinde gizliydi...

Peristera (Betty) “kuaföre gitmeyi pek sevmiyordu; ve birçok kadının olmazsa olmazı olan düzenli kuaföre gitme alışkanlığı Betty’de hiç yoktu...”

***

Son yıllarda revaçta olmayan ve “suç oranının yüksekliğiyle bilinen Kypseli“ semtinde oturuyordu; yeni Yunan Başbakanı ve eşi Peristera (Betty)...

Haberin Devamı

Atina’nın merkezindeki tarihi beyaz sütunlarla kaplı Megaro Maksimu’ya (Başbakanlık ofisi ve rezidansına) taşındıklarında; hayatlarının değişeceğini belirtiyordu Yunan gazeteleri ve Batı medyası...

***

Megaro Maksimu‘nun tarihi sütunlarından tek başına girdiğim gün geldi gözlerimin önüne...

Yunan Başbakanı Andreas Papandreu; iktidara geldiği günden beri ilk defa, tam beş yıl sonra hiç konuşmadığı Turgut Özal da Davos’ta buluşmaya gidecekti...

Megaro Maksimu kıpır kıpırdı...

Papandreu’nun diplomasi koridorlarından tanıdığım, dış politika başdanışmanı Rodusakis, “Davos üzerine harıl harıl çalışıyordu...”

Son dakikada zirvede bir aksaklık çıkmasın diye, kılı kırk yarıyordu...

Beni Megaro Maksimu’ya davet etmiş; son anda zirvede bir aksilik çıkmasın diye nabız yoklamıştı...

***

Yunan Başbakanı’nın rezidansını ve çalışma ofisini o sırada görmüştüm...

Kapıda kısa etekli tarihi kostümleriyle Yunan askerleri nöbet bekliyordu..

O esnada; yıllar sonra oraya Başbakan olarak oturmaya gelecek Alexis Çipras; sevgilisi ve hayat arkadaşı Peristera’yla (Betty) Atina’nın evime yakın bir orta okulunda yeni tanışıyorlardı...

Haberin Devamı

Ne ben ne de başdanışman Rodusakis bu durumun farkında değildik...

O günkü Türk-Yunan zirvesini mutlu bir şekilde çözmeye çalışmakla meşguldü Yunanlı muhatabım...

Benden de bir aksilik çıkmasın diye son dakika yardımı istiyordu...

***

Genç ve güzel Peristera; 16 yaşında yakışıklı Yunan gencini sonunda ikna etmeyi başarmış; sporla haşır neşir olan; orta sınıf küçük burjuva ailesinden gelme Alexis’i, militan bir komünist genç yapmayı başarmıştı...

Kuaföre ve alışverişe pek ilgi göstermeyen hayatında; sevgilisi Alexis’le beraber Peristera “solcu mücadelenin girdaplarında, politikanın labirentlerinde radikal bir mücadeleye başlıyordu...”

1990 yılında...

16 yaşındaydılar istikbalin Yunan Başbakan’ıyla eşi...

***

Ben de o yıl; hayatımda çok farklı radikal bir değişiklik yapıyor; Atina’da geçen uzun yıllardan sonra yeniden Türkçe konuşan babası Türk annesi Rum bir İstanbul’lu ‘güzel’le yeni bir aşka yelken açıyordum...

Haberin Devamı

O aşk beni bir süre sonra İstanbul’a döndürecekti...

Alexis ve Peristera’yı ise Atina’da bırakacaktım...

Onlar “gelecekte” Yunan Başbakanı’yla eşi olmak üzere mücadeleye başladılar...

Kuaför ve alışveriş sevmeyen kadının; Yunan başbakanı olan kocası...

Ben ve sevgilim de kendi yolumuza gittik...

İstanbul’da yalnız ve yeni bir hayatın mecrasında...

Merhaba Hayat!..

“BİR ZAMANLAR İYİ ÇOCUKTUM...”

Alexis Çipras ve Peristera Batziana’nın Başbakanlık serüvenleri; beni Atina günlerime geri götürdü...

Şimdilerde “Imouna Alitis“ şarkısını dinliyorum o günlerden yadigar kalan...

“Ben iyi bir çocuktum seni görmeden önce...

Ben böyle değildim seni tanımadan önce...” diyen o muhteşem Yunan klasiği “Imouna Alitis“ parçasını Dimitris Kontolazos’un yorumundan dinliyorum...

Yeniden ve yıllar sonra...

***

Atina sahillerini değil, ama Atina şehrinin içini yeniden yaşamaya başlatıyor beni o parça ve bugünlerde oluşan yeni Yunan siyaseti...

Kıpır kıpır ediyor şimdi yüreğimi; Yunan halkının taze başlangıçlarında, yeşeren umutlarında...

Bir dostluk köprüsünden bir kalbi; “selam” gönderme hissi geçiyor içimden...

Eski komşularıma ve eski hemşehrilerime...

Atina’da bir akşamüstü uzosu içmek istiyorum şimdi...

Omonia Meydanı’nın yanındaki o eski uzeri’mde... Eski mezelerim; o eski muhabbetlerimde...

DİĞER YENİ YAZILAR