Elbette dışarıya verilen görüntü; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Bakü’ye yapacağı gezi sırasında, Cumhurbaşkan’lığına Baykal’ın vekalet etmesi konusunun görüşülmesi...
Oysa Tayyip Erdoğan’ın;
Başbakan Davutoğlu’ndan istifasını aldıktan sonra, ilk görüştüğü kişinin Baykal olması önemli bir siyasi mesaj...
***
Erdoğan’ın davranışının altındaki amaçlar ve nedenler şöyle:
1) Görüşmenin Saray’da olmasında ısrar etmek yerine; Dışişleri Konutu’nda olmasını istiyor;
“Artık yeni hükümeti kuracak CHP ve diğer muhalefet partilerini germeyecek bir Cumhurbaşkan’lığı modelini benimseyeceğinin işaretlerini vermeyi amaçlıyor...”
***
2) Deniz Baykal görüşmeden çıktığında; “Cumhurbaşkanı’nın değişik koalisyon modellerine kapalı kalacağı izlenimi edinmediğini” söylüyor...
Yakından tanıdığım Deniz Baykal, bir siyaset ordinaryusu...
Kelimeleri çok dikkatle ve özenle seçer...
Baykal’ın sözlerinin anlamı; Tayyip Erdoğan’ın “her koalisyona açık olacağı” mesajını; Baykal’a ikili görüşmede açıktan ifade ettiği...
Baykal açıkça ifade edilmeyen bir şeyi “izlenim” olarak kamuoyuyla paylaşmaz...
Sonradan ofsaytta kalacağı açıklamalar yapmaz...
Hele Tayyip Erdoğan’la görüşüyorsa eğer...
***
3) Üçüncü nokta; Tayyip Erdoğan’ın en zeki hamlelerinden biri...
Baykal’la görüşerek; onun yurt dışındayken kendisine vekalet etmesini istiyor;
Böylece onun Meclis Başkan’lığına yeşil ışık yakacağını ima ediyor...
***
4) CHP’li Baykal’ın Meclis Başkanı olması, olası bir AKP-CHP büyük koalisyonunun ilk adımı olur...
CHP’li Baykal’ın Meclis Başkanı seçilmesi, olası bir AKP-CHP koalisyonunda Başbakan’ın da
AKP’den olmasını beraberinde getirir...
Yani Baykal Meclis Başkanı olacaksa, bir koalisyon durumunda, Başbakan’lığın AKP’ye verilmesi zorunlu olur...
Erdoğan bu hamlesiyle olası bir AKP-CHP koalisyonunda Davutoğlu’nun Başbakan’lığını düşündüğünü söylemiş oluyor...
***
5) Tayyip Erdoğan; Baykal’la görüşerek, ona görevi vekaleten vereceğini ima ederek; CHP’ye mesafeli durmayacağını anlatıyor...
Bu mesajın Baykal tarafından, Kılıçdaroğlu’na hemen verileceğini biliyor ve zaten onun için söylüyor...
***
6) Nitekim Baykal; Erdoğan’la görüşmesinin hemen ertesinde, buluşmanın bilgisini vermek üzere genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan randevu istiyor...
Ona görüşmeyi anlatıyor...
Erdoğan böylece CHP liderine mesajlarını; en yetkin ve bilge CHP’li üzerinden veriyor...
Tercüme ve aktarma hatası olmayacağını bilerek...
*****
ÇÖZÜM SÜRECİ NE OLACAK?..
Dünkü yazımda; MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, “Türkiye devleti için taşıdığı nirengi pozisyonu ve nokta atışı” yaptığı isabetli duruşları anlatıyorum...
***
Herkes kendi derdine düştüğünden; kimse bugünlerde açıkça telaffuz etmiyor ama Türkiye için çok önemli bir konu var...
Kürt sorununda “çözüm süreci” çok önemli bir noktaya geliyor...
***
Bu sürecin kesilmemesi için, tarihi büyük bir fırsat çıkmış durumda Türkiye’nin önüne...
Bu tarihi fırsat; HDP’nin Meclis’e grup halinde barajı aşarak gelmiş olması...
***
Çözüm sürecini hem CHP hem AKP genel yaklaşım olarak benimsiyorlar...
Büyük koalisyon; HDP’nin Meclis’te olmasının avantajını kullanarak, çok geniş bir konsensüsle sorunu çözebilir...
***
Bu şekilde ulusal bir konu, hem CHP’nin, hem AKP’nin, hem HDP’nin görüş birliğinde çözüme yaklaşır...
MHP zaten bu sürecin dışında kalacağını söylediğinden, olabilecek en geniş zemin yaratılmış oluyor...
***
Meseleye günü kurtarmak, ya da kendi geleceğini garantiye almak yerine; Türkiye’nin ana meseleleri açısından baktığımızda, MHP’nin bizzat söylediği gibi, MHP’nin hükümette olacağı bir formül, çözüm sürecini sonlandırıyor...
***
MHP, ister AKP’yle, ister CHP’yle koalisyona girsin, çözüm süreci fiilen bitiyor...
AKP ve CHP buna hazır mı?..
Ya da şu anda Türkiye için ne öncelikli?..
*****
MHP ÜZERİNDE BÜYÜK BASKI...
AKP de CHP de; MHP’yi yanına alarak, karşı tarafı yalnız bırakmaya çalışıyor Ankara’da...
İki büyük partinin de amacı bu...
MHP üzerinde inanılmaz bir baskı var...
İki taraftan birine kayması için...
CHP; MHP’ye AKP hükümeti için meydanlarda söylediklerini hatırlatıyor...
Ortak Cumhurbaşkanı adayı belirleyerek yaptıkları ittifaka atıfta bulunuyor...
***
AKP ise; MHP tabanına iki partinin tabanının birbirine çok benzediğini, ittifakın tabanların rahatsız olmayacağı doğal bir mecra olduğunu hatırlatıyor...
***
MHP anahtar durumda ve iki taraftan ağır baskı hissediyor...
*****
EKMELEDDİN İHSANOĞLU’NUN BAŞBAKANLIĞI
CHP çevrelerinin MHP’ye getirmeyi düşündüğü en etkin silahlardan biri; koalisyonda Başbakan’lığın CHP-MHP’nin eski Cumhurbaşkanı adayları MHP milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu’na verilmesi... CHP’nin koalisyon formülünde Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Başbakan’lığı var...
***
Ekmeleddin Bey; şu anda MHP milletvekili olduğundan, Başbakan’lığın MHP’ye verilmesi jestinin CHP’yi şanslı kılacağını düşünüyorlar...
*****
HÜKÜMET-CUMHURBAŞKANI İLİŞKİLERİ
Başbakan Davutoğlu, dün akşamki konuşmasıyla, AKP’nin “kırmızı çizgileri” olmadığını söylüyor... Bunun anlamı; Cumhurbaşkanı’nın bundan böyle tarafsız çizgiye çekileceği, ancak buna karşın koalisyon ortağının “Cumhurbaşkanı’nı düşürmek gibi” bir politikanın içine girmemesini isteyeceğidir...
***
Tayyip Erdoğan; Baykal’la görüşmesini Dışişleri Konutu’nda yaparak bunun işaretlerini veriyor...
Konu şu;
CHP için bu yeterli olacak mı?..
Davutoğlu “siyasi ahlak dışında bir ön şartım olmaz” diyor...
Anlamı, “Bizimle koalisyon yaparken, bizim kurucu liderimizle ilgili bir süreç başlatılmayacak...”
***
Koalisyon bir pazarlık ve uzlaşı meselesi... Herkesin bir pozisyonu var...
Bir de yapılması gerekenler ortada duruyor... Türkiye; uzun zamandır tek başına iktidarların “istediğini yapma mantığına” alışıyor... Karşı taraf da, hep belirlenen o gündemi takip etmek durumunda kalıyor... Şimdi şartlar değişiyor...
Ama bu şu demek değil;
-“Bu sefer de ben istediğimi yaparım...”
Hayır...
-“Beraber yapacaksınız” diyor seçmen... Artık aranızda hanginiz anlaşırsa...