Günlük politika yazmıyorum...
Alman parlamentosunun; sözde Ermemi soykırımını kabul etme kararı da “tarihi ve bilimsel değil; günlük politika” kararı...
***
Onun için “karar hakkında” soyut şeyler yazıp, çizip, kafanızı bulandırmak istemiyorum...
Kararda; olayı net göreceğiniz ilginç noktalar var...
Onları sizinle paylaşacağım...
***
Almanya’dan konuştuğum ilgililer,
-“Alman parlamentosu kararının hiçbir pratik anlamı yok...” diyorlar...
“KARAR, ALMAN ANAYASA MAHKEMESİNDEN DÖNER... AİHM KARARLARINA AYKIRI...”(2)
“Pratikte bir anlamı yok... Ama sonuçta Alman parlamentosu kararı...” diyecek oluyorum... -“Hayır...” diyorlar...
-“Bu karar Alman Anayasa Mahkemesi’nden döner...”
***
“Nasıl bu kadar emin oluyorsunuz” diye üsteliyorum...
-“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Doğu Perinçek’in başvurusuyla ilgili kararı var... Karar Ermeni soykırımı konusunu Yahudi soykırımından ayırıyor...
Yahudi soykırımında Nürnberg Mahkemesi yani yargı kararları var...
Ermeni soykırımı iddialarında, hukuki karar yok... Dolayısıyla parlamentoların hukuki karar olmayan bir konuda karar almaları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı...”
FRANSA ANAYASA KONSEYİ DE BU KAPIYI SENE BAŞINDA KAPATTI...(3)
Görüştüğüm diğer kaynaklar; Doğu Perinçek’in aldığı AİHM kararına ek olarak, bu yılın başında Fransız Anayasa Konseyi’nin aldığı çok önemli bir kararı da hatırlatıyorlar...
***
-“Fransa Anayasa Konseyi, 2016 Ocak ayında Gayysot yasasının Fransız Anayasası’na uygun olduğunu hükme bağlıyor...
***
Karar Yahudi Soykırımı ile; sözde Ermeni Soykırımı’nın aynı şey olmadığını söylüyor...
***
Ermeni soykırımında resmi, herhangi bir hukuki karar olmadığını belirtiyor...
Oysa Yahudi Soykırımı kararında, Nürnberg Mahkemesi hükümleri var...
***
Böylece Fransız Anayasa Konseyi;
Ermeni Soykırım Yasası ile ilgili Fransız Meclisi’ne gelebilecek herhangi bir yasa teklifinin de önünü kapatmış oluyor...” diyorlar...
ALMAN PARLEMENTOSUNUN KARARI, SİYASİ GÖZ BOYAMACA...(4)
Konunun uzmanları; Almanya Federal Anayasa Mahkemesi’nin; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırı bir yasayı kabul edemeyeceğini belirtiyorlar...
Yasanın Alman Anayasası’na uygun olmadığını söylüyor...
Bu durumda yasanın Mahkeme’den geri döneceğini bildiriyorlar...
***
Alman Parlamentosu kararının “siyasi bir göz boyamaca” olduğunda birleşiyorlar...
ALMAN PARLAMENTOSU KARARININ ALTINDAKİ KORKUTUCU GERÇEK...(5)
İşin pratik yönü böyle olsa da; benim için korkutucu bir gerçek var, bu kararla ilgili...
***
Ermeni soykırım iddialarını içeren kararın geçmesi için hazırlanan teklifi; Alman Meclisi’ndeki Türk parlamenterler imzalıyorlar...
Bizzat onlar getiriyorlar gündeme...
***
Türk kökenli bir milletvekilinin, böyle bir kararı Meclis’e getirip imzalaması; “gerçek fikir ve düşünceleri bir yana”, siyasetçi olarak ömür boyu yapmaması gereken bir davranış biçimi... İnsan kendi kendisine karşı bir karar alabilir mi?..
Bindiği dalı kesebilir mi?..
***
Türk parlamenterler; Almanya’da Türk oylarıyla seçiliyorlar... Bir siyasetçinin kendisini seçen insanlara ve oylara ihanet etmesi, kendi seçmenini can damarından vuracak karara imza atması; kendi siyasi intiharı anlamına geliyor...
***
Almanya’da hiçbir Türk milletvekili; bile bile böyle bir aymazlığı yapmayacak kadar bilinçli...
O zaman ortada tek bir şık kalıyor...
***
“Birileri Türk kökenli Alman parlamenterlerden, her türlü siyasi müktesebatın dışına taşarak, Ermeni soykırım yasasını kendi elleri ve imzalarıyla Alman Meclisi’ne getirmelerini istiyor...
***
Türk milletvekillerinin başka türlü, seçmenlerini, anavatanlarını, ailelerini, dostlarını, arkadaşlarını hatta kendilerini hiçe sayarak kararın altına imza atmaları mümkün olmaz...
***
O zaman “Almanya’da bu telkini Türk milletvekillerine kimin yaptığı” sorusu güncellik kazanıyor...
Olaydan ortaya çıkan tek gerçek şu;
“Dünyada en gelişmiş demokrasilerde bile, gizli eller; ülkeleri ve kararları perde gerisinden yönetebiliyorlar...”
BU KARAR NEYİN MİSİLLEMESİ?.. (6)
Dikkat ediyorum;
Türkiye’deki son siyasi değişimlerle birlikte, ülkenin Almanya ve Avrupa Birliği ile son zamanlarda düzelmeye yüz tutan ilişkileri tamamen altüst oluyor...
***
Önce vize kararı askıya alınıyor...
Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği ülkelerine yapacağı gezilerde vize muafiyeti; durduruluyor...
***
Avrupa Birliği kararlarının altındaki en belirleyici iradenin Almanya olduğunu bilince, durum ilginç bir boyut kazanıyor...
***
Avrupa Birliği vize kararının askıya alınmasından sonra, bu kez de Alman parlamentosu Ermeni Soykırım yasasını çıkartıyor...
***
Ahmet Davutoğlu’nun Başbakan olduğu günlerde;
Türk-Alman ilişkilerinde “belirgin bir yakınlık” göze çarpıyor...
Haziran ayında Türk vatandaşlarına vizenin tamamen kaldırılacağı müjdeleniyor...
***
Davutoğlu’nun ayrılmasıyla birlikte; Almanya ve Avrupa Birliği ilişkileri yeniden “mesafeli” bir sürece geçiyor...
Vize kararı askıya alınıyor...
***
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan;
-“Onlar kendi yoluna... Biz kendi yolumuza...” diyerek keskin bir mesaj veriyor...
***
Almanya parlamentosu da bu mesajı alıyor ve keskin bir cevabı “Ermeni Soykırım yasasıyla” Türkiye’ye gönderiyor...
***
Türkiye’nin Avrupa Birliği ve Almanya’yla sertleşen ilişkilerine karşın; ABD ve İsrail’le ilişkilerinde gözle görülür bir sıcaklık ve yakınlaşma ortaya çıkıyor...
***
İsrail’in NATO’da temsilcilik açmasına Türk vetosunun kaldırılması; Türk-İsrail ilişkilerinde sıcak rüzgarların esmesi bunlara işaret...
***
Diplomaside bunun anlamı; eksenlerdeki farklılaşmanın ayyuka çıkması...
***
Türkiye Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım’la; ABD-İsrail ekseninde daha ılımlı rüzgarlara kayıyor...
Almanya-Avrupa Birliği ekseninde ise, daha sert fırtınalarla karşı karşıya kalıyor...
***
Ahmet Davutoğlu’nun ayrılmasıyla iyice su yüzüme çıkıyor, bu farklılaşma...
Amerika ve Almanya...
Sütre gerisinde, ittifakları ve değişiklikleri anlatan iki anahtar ülke onlar...