Eğer diziler hakkında eleştiri yazıları yazıyorsanız, sokağın tepkisini göz ardı edemezsiniz. O nedenle en sevdiğim şeylerden biri ara sıra, ki bu yaz fazlasıyla yapma fırsatım oldu, İstanbul ndışına kaçıp insanlarla dizi sohbeti yapmak. Neredeyse geçen sezonu ve yaz dizilerini masaya yatırdığımız sohbetlerde yapımcıların ve kanalların çok dikkat etmesi gereken bazı maddeler çıkıyor. nBugün dizi izleyicisinin beklentisini paylaşma vaktidir.
- İzleyici ekranda samimi, kendisinden bir hikâye görmek istiyor.
- Zengin hayatları gözetlemeye karşı değiller. Birebir “Eğer zengin olsaydık nasıl bir hayatımız olduğunu görmek istiyoruz” cümlesini kullanıyorlar.
- Kadınların büyük bir kısmı dizilerdeki evlerin dekorasyonuna baktıklarını söylüyor. Perdeler, halılar, mobilyalar ve nasıl yerleştirildiğini çok önemsiyorlar.
- İzleyicinin en rahatsız olduğu şeylerden biri anne ve çocuk arasındaki yaş farkı. Pek çok dizide anneler neredeyse çocuklarıyla aynı yaştalar. Artık magazin nedeniyle oyuncuların yaşlarına hâkim olan izleyici, anne ve çocuğun neredeyse yaşıt olmasını kendisinin kandırılması olarak yorumluyor.
- 45 yaş üstü kadın ekrandaki erkek kahramanın kibar olmasını istiyor. “Onları izleyince, hayatta beyefendi erkekler varmış diye umut ediyoruz” diyorlar.
- Erkekler aksiyon seviyor. Aşırı duygusal, ajitasyon dozu yüksek işleri sıkıcı bulduklarını, zaten kendi hayatlarının dram olduğunu söylüyorlar.
- Erkeklerin büyüdüğünde de oyuncukları değişmiyor. Özellikle arabalara fazla düşkünler. Dizide karakterin kullandığı arabayı önemsiyorlar.
- Aynı sahnenin döndüre döndüre kullanılmasına da tepki gösterenler var.
- Oyuncuların özel hayatlarını çok bildikleri zaman anlatılan hikâyeye inanmadıklarını ifade ediyorlar.
- Son olarak; anlatılan hikâyenin, müziğin, yaratılan dünyanın ve oyuncuların inandırıcı olmasını istiyorlar. Gecekondu hayatı anlatılıyorsa kıyafetlerden koltuklara, oyunculardan ışığa her şeyin gerçek olmasını önemsiyorlar.
Bence her isteklerinde haklılar. Gelelim benim bu sezondan beklentilerime... Seyirciyi önemseyen, aptal yerine koymayan, nön hazırlık aşamasına emek nharcanmış ve özenilmiş, karmaşık olmayan, bizden hikâyeler izlemek istiyorum. İsimlere takılmak yerine hikâyelere nprim veren bir ekran görmeyi arzu nediyorum. Bir dizi içinde bulunduğu dönemin sorunlarına parmak bastığında ilgi çeker. O nedenle senaryoların seçiminde sosyolojik değerlendirme yapılmasını tavsiye ediyorum. Umarım bu sezon son dört yıl kadar kötü geçmez.
