Şu sıralar kiminle karşılaşsam falcıymışım gibi beni “Yaz dizilerinden hangisi tutar?” diye tahmin etmeye zorluyor. Benim cevabım herkese tanıtımları izleyince dondurma almaya gidiyorum oluyor.
Zira, neredeyse 5 dizinin tanıtımı bana çok büyük bir dondurma firmasının reklamlarını ve müziklerini hatırlatıyor. O nedenle bir subliminal reklam olduğunu düşünüyorum. Bunu söylediğimde herkes “Biz de öyle hissediyoruz” diyor. Artık reklamlar ve diziler birbirine karışmış gibi oldu.
Önemli olan sağlam zincir
Gelelim bu kadar çok romantik komedi izleyip izlemeyeceğimize... Ben defalarca yazdım, romantik komedi filmlerine bayılırım. Ancak bir dizinin romantik komedi türünde ilerlemesi için çok sağlam yan hikayelere ihtiyacı var. Benim tanıtımlardan, genel hikâyelerden ya da senaryolardan anladığım çoğu bir aşk üzerinden ilerliyor. Bu da film olmadığı için kısa sürede yarışın dışında kalma ihtimalini artırıyor. Çünkü bir filmde ana merkeziniz o aşk iken, aylarca sürecek dizide o aşkı yan hikayelere ve başka aşklara açmanız gerekir. Bilmem anlatabildim mi? Yoksa emin olun, her insanın hayalinde romantik komedi olacak bir hikaye vardır. İyi bir matematikle izlenme oranı da artırılır. Mesele oluşturulan zincirin sağlam olmasıdır.
Beş önemli şeye dayanır
Romantik komedi türünde dizi yapanlara bir de önemli bir notum var. Bu tür beş önemli şeyle akılda kalır. Şahane resimler, olağanüstü müzikler, masalsı bir aşk, iştah kabartacak güzellikte ve yakışıklılıkta oyuncular ve başarılı oyunculuk performansları... İyi başlayan işler birkaç hafta sonra yağmur yağdı iç çekim olsun, telifi çok pahalı o müziği almayalım, aşk hikayesi tükendi saçmayalım ne olsa yer, ne de olsa sevildik öylesine oynasak da olur durumuna gelirse, ki bu Türk dizilerinde çok olan bir şeydir, o dizilerin ömrü uzun olmayacaktır. Yani sandığınızın aksine romantik komedi o kadar kolay ve ucuz değildir.