Bu ülkede her şeyin suyunu çıkardığımız gibi televizyonculuğun da son damlasını istiyoruz. Eskiden sezonlarımız vardı. Eylül dizilerin görücüye çıkma dönemiydi. İddialı projeler ekranda arz-ı endam ederdi. Ocak ayında yüksek bütçeli dizilerle yeni bir dönem daha gelirdi. Eylül ve ocakta başlayan dizilerin yerine yaz sezonunda bir elin parmaklarını geçmeyen sayıda yeni işler başlardı. Ona da yaz dizileri adı verilirdi. Türk televizyonculuğunun bir sistemi vardı. Dramalar eylülde, dönem ve yüksek bütçeli projeler ocakta, romantik komedi, gençlik dizileri yazın ekranda olurdu. Yaz dizilerinden yeni isimler çıkardı. Onların ömrü çok uzun sürmezdi. Seyirciyi yaz döneminde alıp havaların soğumasıyla büyük projelere teslim ederdi.
Güneşi Beklerken akımı başlattı
2010 yılında emeklemeye başlayan dizi sektörü kendi ayağına çelme takmaya başladı. Dizi konularından isimlerine, alışkanlıklardan prodüksiyona sektörde bir ivme yaşandı. Sektör izleyicinin aç olduğunu düşünüp önüne yığdıkça yığdı ama izleyici açık büfede aç kalmaya başladı. Başlayan dizilerin yüzde 60’ı yayından kaldırılmaya başladı. Diğer yıllar da bu döngü değişmedi. Sene 2013’e geldiğinde Kanal D’de temmuz ayında Güneşi Beklerken başladı. Emre Kınay, Hande Doğandemir, Kerem Bürsin, İsmail Ege Şaşmaz ve Yağmur Tanrısevsin’in başrolünü paylaştığı dizi kısa sürede önce gençler, sonra da ebeveynleri tarafından fenomene dönüştü. Dizi, yaz sezonundan kışa taşındı ve iddialı eylül dönemi dizilerine kafa tuttu. İşte bu olay sektörde yeni bir kırılmanın habercisi oldu. Çünkü 2012 yılında yayından kaldırılan dizilerde ünlü oyuncular oynuyordu. Sektörün oyunu bozulmuştu. Reyting garanti denilen oyuncular ekrandan çekilirken tanınmamış oyuncular zirveye oturuyordu. Güneşi Beklerken sektörde yaz döneminin verimli olduğunu kanıtlamış oldu.
2014’ün kazananı yaz dizileri oldu
Hal böyle olunca 2014 yaz dönemine hazırlanan kazançlı oldu. Fox TV Kocamın Ailesi ve Kiraz Mevsimi’nin, Star TV Kaçak Gelinler ve Güzel Köylü’nün, Kanal D Güllerin Savaşı ve Ulan İstanbul’ın 2015’e kadar kaymağını yedi. Yüksek prodüksiyonlu işleri yerinden eden yaz dizileri sektörü yeniden harekete geçirdi. 2015 yazında başlayan dizilerde kanalların kurtarıcısı oldu. atv Kırgın Çiçekler’le Paramparça’yı, Show TV İlişki Durumu Karışık’la Güllerin Savaşı, Kiraz Mevsimi, Çilek Kokusu’nu, Star Kiralık Aşk’la Karagül’ü, Fox TV İnadına Aşk’la Asla Vazgeçmem ve bazen Kurtlar Vadisi’ni, Kanal D Güneşin Kızları’yla bir süre zirveyi zorladı. Bu da 2016 yazı için yeni bir gösterge oldu.
Sezonlar boyu ilerlemez
İddia ediyorum, şu anda her yapım şirketi bir yaz dizisi hazırlıyor. Romantik komedi türündeki bu diziler yine tutacak. Ancak bir çoğu yaz sonunda kan kaybedecek. Çünkü izleyicinin artık uzun diziler izlemeye tahammülü kalmadı. Yazın başlayan ve küçücük hikâyesi olan bu dizilerin 140 dakika yayınlanıp sezonlar boyu ilerlemesi mümkün değil! Tehlikenin farkında mısınız? Bu sektörün yazın başlayan dizilerle ilerlemesi ve dünyaya açılması mümkün değil! O nedenle herkesin şapkayı önüne koyup sektörü doğru analiz etmesi lazım. Politikayı, meteoroloji, sosyolojiyi iyi okuyan kazanır. Aksi taktirde ekran yap-boz tahtasına döner.
