Yaz ekranı dağlara taşlara romantik komedileri yazacak. O nedenle her yapım şirketinde hummalı bir çalışma var. Ama erken kalkan yol alır. D Production, geçen hafta başlattığı Tatlı İntikam’la ilk romantik komedinin fitilini ateşledi. İlk bölümde sarkan bir saati olmasına rağmen, işleyecek bir dizi olduğunun sinyalini vermişti Tatlı İntikam. İkinci bölüm ne zaman başladı, hangi ara bitti anlamadan izledim. Su gibi aktı, gitti. İlk bölümde ne kadar antipatik bir Pelin izlediysek, ikinci bölümde bizi tatlı komasına sokacak kadar sempatik bir Pelin vardı karşımızda... İlk bölümde “Tankut Sinan süründür O Pelin’i” diye slogan atarken, ikinci bölümde “Ama yazık değil mi o kıza da” dedik.
Mutfakta estetik sahneler gerekli
Leyla Lydia Tuğutlu’yu ben ilk bölümde de çok beğenmiştim ama antipatik bir karakter olduğu için eleştiren çok insana rastlamıştım. Dün sabah sokağa çıktığımda malum konumuz Tatlı İntikam’dı ve herkes Tuğutlu’nun iyi oynadığından bahsediyordu. Demek ki neymiş, Leyla ilk bölümdeki antipatik Pelin’i iyi oynamış ki, sevmemiş kimse... Karakter kırılmaya başladığında da iyi oynuyor cümleleri başladı. Furkan Andıç’a gelince; mutfak konusunda biraz daha çalışsa her şey şahane olacak. İşin patronluk kısmı tamam ama onu mutfakta yemek yaparken estetik sahnelerde de izlemek isterim. Kısaca, Tatlı İntikam tatlı bir romantik komedi oldu. Darısı diğer romantik komedilerin başına!
Bir Neşet eksikti
Poyraz Karayel’de olaylar bitmek tükenmek bilmiyor. Adil Topal öldü ölmesine ama bu kez daha tehlikeli bir düşman karşımıza çıktı; Neşet. Üstelik bu düşman içerden çalışıyor. Neşet; Poyraz ve Meltem’in ağabeyi, Sinan’ın amcası ama onun hedefi Ayşegül. Bitmedi Ayşegül’le Poyraz’ın başına gelenler... Şimdi Sadrettin ve Begüm birlikteliği var. Poyraz’ı kendisine düşman belleyen Sadrettin ondan intikam almak için babasının karşısına dikiliyor. Üstelik tüm bunları Neşet organize ediyor. Taş Kafa Namık’ı öldürdüğünü Ümran Hanım’a itiraf etti. O da buhranlarda... Albay’ım son bölüm finalinde aşkına karşılık bulamayıp dolandırıldığı için intihar etti. Bahri Baba ve Despina Hanım hayat arkadaşlığının ilk adımını attı. Meltem ve Zülfikar romantizmle savaştı. Kısaca Poyraz Karayel’e Neşet bir geldi, pir geldi. Tüm aileyi yıkıp geçecek gibi görünüyor. Tolga Güleç’in Neşet’e sinir olsak da, bu karakterle kötülüğün tarihini yeniden yazan bir performansa imza atıyor.