Çarşamba akşamı Burak Özçivit, Murat Boz ve Leyla Feray’ın başrollerini oynadığı Kardeşim Benim 2 filminin galasında Kara Sevda dizisinin yönetmeni Hilal Saral’la karşılaştım ve açıkçası şaşırdım. Çünkü pazartesi akşamı New York’ta Emmy ödülü yeni almıştı. Hangi ara döndü ve galaya geldi diye düşünürken Saral, “Bugün döndüm. Burak’ın filmi olduğu için de hemen galaya geldim” dedi. Filmin ardından biraz sohbet ettik. Tabii ki o geceyi ve detaylarını merak ediyordum. Hilal Saral da samimiyetle anlattı: “Bir Türk dizisi ilk defa Emmy’e aday oluyordu. Biz oraya gittik ama ödül alacağımızı hiç düşünmemiştim. Rakiplerimiz Brezilya ve Kanada’ydı. Üstelik Kanada’nın işi oldukça güzeldi. İnsan böyle zamanlarda kendi işini övemiyor.
Sadece bir an biz de bu ödülü alabiliriz diye düşündüm. Ödül gecesinden bir gün önce konferanslar yapıldı. Orada tanıtımımızı izledik ve reaksiyonları gördüm. Açıkçası umutlandım.” Beni merak böceği soktuğu için sorularım bitmedi. Peki, konferanstaki söyleşilerde en çok hangi soruyla karşılaştın? Hilal gülümsedi ve anlatmaya başladı: “Moderatör arka arkaya başarılı işlere imza attınız. Aşk-ı Memnu, Fatmagül’ün Suçu Ne?, Kuzey Güney, Kurt Seyit ve Şura, Kara Sevda... Peki, bunlar içinde sizi en çok zorlayan şey neydi?’ diye sordu. ‘Erkeklere komut vermekte zorlanıyorum’ diye cevap verdim. Salonda büyük bir kahkaha koptu.”
Ayakkabılarımın iplerini çözmüştüm
Gelelim ödül gecesine... O anı, dizinin adı anons edildiğinde hissettiklerini merak ediyordum. “Biz o geceye gittik ama ödül alacağımızı aklımızdan bile geçirmedik. Türk olduğumuz için bu tip ortamlarda ‘Ne de olsa bize o ödülü vermezler’ duygusu ben de çok hakimdi. O nedenle yemek esnasında ayakkabılarım biraz sıktığı için iplerini çözmüştüm. Sonra sahneye bir kadın çıktı ve ‘Endless Love’ dedi. Ben inanamadım, ayakkabılarımı bağlayamadan sahneye koştum. O duyguyu anlatması çok zor. Hiçbir beklentiniz olmadığı anda adınızı duyunca şoke oluyorsunuz. Ben buna mutluluk travması diyorum” dedi. Hilal Saral’ı Elveda Derken dizisini çektiği dönemden beri tanırım. Yıllardır hiç durmadı ve çok başarılı işlere imza attı. Kara Sevda Emmy’i alarak aslında Türk dizilerinin önünü de açtı. Yurt dışında başarının hayal olmadığını kanıtladı ve o umudu üretenlerin içine ekti. Tekrar başarılarından dolayı tebrik ederim. Hilal Saral’a son sözüm şu oldu. “Sen artık Emmy’li Saral oldun. Senden artık iyi bir film çekmeni bekliyoruz.” Saral benzetmeme gülümsedi ve “Benim de isteğim o. Umarım iyi bir hikayeyle karşılaşırım ve sizi de o yolculuğa sürüklerim” dedi.
Bizim Hikaye daha da lezzetli oluyor
Bu sezon başlayan diziler arasında en sevdiğim dizilerden biri Bizim Hikaye. Çoktan Shameless uyarlaması olduğunu da unuttum. Filiz ve kardeşlerinin hikayesinin peşine takıldım gidiyorum. Her hafta daha da lezzetleniyor. Perşembe akşamı ekrana gelen 11’inci bölümde Filiz iki büyük darbe aldı. Önce sevgilisi Barış’ın aslında Savaş olduğuyla ve ona yalan söylediğiyle yüzleşti. Ardından da annesi İsmet’i de bırakıp yine onları terk etti. Hayatta küçücük yaşında hem anne, hem abla olma görevi sırtına binmiş ve tek umudu aşk olan birinin o taraftan bile gol yemesini Hazal Kaya çok minimal ama çok gerçek oynadı. Annesi gittiğinde ağlamamak için kendisini zor tutan ama kardeşlerine bir şey çaktırmamaya çalışan Filiz’in alnının ortasında çıkan damar o kadar gerçekti ki, acısını bize de yansıttı. Her dizi 13 bölümde bir büyük bir ivme yaşar. Bizim Hikaye ilk 13 bölümünü devirmeye yaklaştı. Haftaya olaylar daha da tırmanacak ve 13’üncü bölümde büyük bir bomba patlayacak. Heyecanla bekliyorum.