Ne Münasebet’e tempo lazım!

Arc Film-Fatih Enes Ömeroğlu’nun yapımcılığını, Çağrı Bayrak’ın yönetmenliğini, Hakan Haksun ve Fatih Enes Ömeroğlu’nun proje tasarımını, Barış Başar ve Fatih Enes Ömeroğlu’nun senaryosunu, Bohalenk’in müziklerini üstlendiği Ne Münasebet, pazartesi akşamı ilk bölümüyle ekrana geldi. Sarp Levendoğlu, Pelin Akil, İnan Ulaş Torun, Bengi İdil Uras, Hakan Altıner, Ayşen Sezerel, Mert Yavuzcan, Bahar Akça, Pınar Şenol, Gizem Güven, Cihat Tamer ve Ayşe Kökçü’nün rol aldığı dizi, Tüm Kişiler’de 2.33 reytingle 9’uncu, AB’de 2.49’la 4’üncü, ABC1’de 2.64’le 5’inci oldu. Arabulucu avukatların hikâyesi, baba-oğul çatışması, Çirkin Betty öyküsü ve mafyayla bezenince ortaya “Ne Münasebet” çıkmış. Açıkçası ben bu yazın en iddialı işlerinden biri olacağını düşünüyordum. Çünkü ana hikâye devam ederken, davalar gereği her bölüm yan hikâyelere açılacak bir iş. Ancak ilk bölüm reji dili ne yazık ki, temposunu yavaşlatan ve yer yer sarkan bir iş haline dönüştürmüş.

Doğa belgeselcisi Demir

Demir bir doğa belgeselinin peşine düşer ve babasının avukatlık işinden ayrılır. Necati’yle birlikte tefeciden para alarak belgeseli çekmeye çalışır. Babası eşiyle çıkacağı tatil için yerine vekil olarak Nil’i bırakır. Bu durum hem ofis çalışanlarının, hem de Demir’in canını sıkar. Üstelik ailesi onu Nil’le evlendirmek istemektedir. Anne ve babasının oyunuyla Nil ve Demir kendilerini yemekte bulurlar. Sonunda Nil’i eve bırakırken mafyanın eline düşerler. Nil’in arabuluculuk teklifi ve Demir’in tehdidiyle mafyanın elinden kurtulurlar. Birlikte bir yol ararlar. Sonunda Sado plazayı basar ve yanlışlıkla Demir’in babasını vurur ve birinci bölümün sonu olur.

Haberin Devamı

Cihat Tamer hep ekranda olsun

Dizinin senaryosuna laf etmeyeceğim. Çatışması da, olayları da tamamdı ama içinde yer alan yüzümüzü gülümsetecek hiçbir sahneye gülmedik. Komedi olması gereken yerleri dram gibi izledik. O nedenle emeğine haksızlık etmek istemem ama rejinin kurduğu dünya işin doğasına aykırıydı. Gelelim oyunculuklara... Sarp Levendoğlu, dev cüssesiyle ekranı dolduruyordu. Bu defa belgesel çekerken çıktı karşımıza... Kaya tırmanışı yapabilmesi sayesinde birinin hayatını kurtardı. Daha umursamaz, kadınlara mesafeli ve şımarık biriydi Demir. Fazlasıyla Demir olmuştu. Pelin Akil, tıpkı Demir’in dizide söylediği gibi optik iticiydi. İnan Ulaş Torun, bence Türkiye’deki en yetenekli komedi oyuncularından biri. Bu dizide de beni yanıltmadı. Bengi İdil Uras, koca arayan Çisil olarak büyük oynuyordu. Yüksek ihtimal komedi dizilerinin karikatürize karakteri Çisil. Ama yanındakiler minimal olunca o fazla büyük kalmıştı. Hakan Altıner gibi baba herkese lazım. Kızıyla gurur duyan ve keyfine bak diyebilen... Ayşen Sezerel, pimpirikli anne olarak karşımızdaydı. Beni bile izlerken baskısıyla bunalttı. Ayşe Kökçü’ye bayılıyorum. Bence çok eğlenceli bir karaktere hayat veriyor. Ama o sahnelere daha fazla komedi sosunun katılması şart. Aksi taktirde kendi kendine komiklik yapan bir karakter oluyor. Komedi iyi planlandığında ve tam zamanında olduğunda karşılığını alır. Cihat Tamer ekranda hep olsun. Tatlı-huysuz haliyle hep yanımızda oldu Cihat Tamer dedirtti.

Haberin Devamı

Karakterler maalesef itici

Haberin Devamı

Ne Münasebet, ikinci bölüm tanıtımından anladığım kadarıyla daha eğlenceli bir öyküye doğru ilerliyor. Show TV’nin yapması gereken dizinin bol bol tekrarını yayınlamak ve önümüzdeki pazartesiye kadar daha fazla izleyiciye ulaşmak. Senaryoya gelince, hem Demir hem de Nil itici karakterler. Onları biraz yumuşatmak lazım. Çünkü bize kahraman lazım. Rejinin tempoyu hızlandırması lazım ve komediye yüzünü dönmeli. Çünkü Ne Münasebet’in mayası sağlam, biraz hız lazım.

DİĞER YENİ YAZILAR