Kardeş Payı setinden bildirmeye bugün de devam ediyorum. Seti gezmeye evle başlıyoruz. Finali kahvede yapacağımız için ekip hazırlık yapıyor. Ben evi gezerken, Güneşi Beklerken dizisinde Jale’nin eviyle yan yana olduklarını görüyorum. Gerçi artık Zeynep ve Demet o evden taşındığı için çekim yapılmıyor. Bu da Kardeş Payı ekibinin işine gelmiş. “Yan yana iki evde çekim yapıldığında çok zorlanırdık” diyorlar. Zor olmasına zor olurdu ama epey absürt olmaz mıydı? Düşünsenize, Kerem Zeynep’i almaya gelmiş araya Metin ve Ali girip “Bizim mahallenin kızına yan gözle bakamazsın” diyorlar. Ben hayalini kurarken bile güldüm. Neyse konudan uzaklaşmayayım. Tüm mekânları gezdikten sonra soluğu tabii ki Karapençe V.I.P. kahvesinde alıyorum. İçerisi kalabalık. Kanlıca halkı kahvede oyun oynuyor. Herkes oyuncuları o kadar kanıksamış ki, kimse kafasını kaldırıp bakmıyor. Konsepte uyalım derdine düşüp Ahmet Kural, Murat Cemcir, Selçuk Aydemir ve ben okeye oturuyoruz. Ahmet ve ben, Murat ve Selçuk’a karşıyız. Ama bu üç komik adamın yanında oyun oynamak ne mümkün!
Misafirperver robot
Ahmet kadraja yakışıklı pozlar verme derdinde, bunu fırsat bilen Murat taş çalıp duruyor. Selçuk beni güldürürken elime bakıp ona göre elini kuruyor. O sırada robotlar hareket ediyor. Hayatımda ilk defa bir robotun elinden çay içecek olmak ilginç bir his. Onlar bu robotlara karakuri diyorlar. Çayımı Ahmet’in yani Metin’in karakurisinden içiyorum. Bakmayın, içlerinde en misafirperver o çıktı. Selçuk Aydemir “Benim de karakurim var, güvenlik” diyor. Onunla da tanışmak istiyorum ama sahnesi olduğu için bize katılamıyor. Okey faslımız kahkahayla ve Ahmet’le Murat’ın mızıkçılığıyla son buluyor.
Langırtta yenildik
Ardından “Bari langırt oynayalım” diyoruz. Bu kez Ahmet ve Murat’a karşı Selçuk ve ben yarışıyoruz. Biz tüm centilmenliğimizle oynarken Ahmet ve Murat’ın fırfır yapması, hatta bununla yetinmeyip masayı kaldırması sonunda yeniliyoruz. Güldük, eğlendik ama farkında mısınız, hâlâ sete geçemedik. Mekâna geleli 3 saat oldu ama Aydemir’le beraberiz. İkinci yönetmen Vedat Uyar Ayşe Kökçü’yle çekim yapıyor. Fotoğraflarımızı çektikten sonra “Artık sete geçeriz” diye düşünürken Selçuk Aydemir, “Misafirin kısası makbuldür. Gidin de artık çalışayım. Sizinle ilgilenmekten çekim yapamadım” diyor. Haklı ama benim asıl derdim setteki halleriydi. Daha fazla ısrarcı davranmayıp ekiple vedalaşıyorum. Ne de olsa misafirlik bitti, yakında çekimlere de sızarım. Son söz, hem ekranda alternatif bir işe imza atan, hem de son derece misafirperver tüm ekibin emeğine sağlık.
-BİTTİ-