Başrollerini Gürkan Uygun, Mustafa Avkıran, Berk Hakman, Özlem Yılmaz, Begüm Birgören, İnanç Konukçu ve Hasan Küçükçetin'in paylaştığı Kaçak dizisinin Mahmut Şevket Paşa köyündeki İsmet Ali Topçuoğlu evi çekimlerine konuk oldum.
Hava mis, ortam yeşil… Keyifli bir gün geçireceğim derken kendimi çatışmanın ortasında buldum. Silah sesinin bir an durmadığı, el bombalarının patladığı çekimlerde havada barut kokusu vardı. Ekiple tanışmak için ara vermelerini beklerken kurşun sesi altında yaşamanın ne kadar korkunç olduğunu iliklerime kadar hissettim.
Az sonra yanıma Gürkan Uygun, Hasan Küçükçetin ve İnanç Konukçu geldi. Her silah sesinde yerinden zıplayan beni görünce de şaşırdılar. “Biz alıştık artık” diye söze girdi Hasan Küçükçetin. “Dünkü çekimlere gelseydin roket atar vardı. O zaman ne yapacaktın” diye de ekledi.
Ortalama 18 kişi ölüyor
Biz çayımızı yudumlarken reji asistanı figürasyonlara “Ölenler kalkın” diye bağırmaya başladı. Ölenler kalktı, “Şimdi ölün” diye bağırdı. Ardından tekrar “Kalkın ölenler…” Tabii ki beni de bir gülme aldı. Bilgisayar oyunu gibi… O sırada aklıma bir fikir geldi.
“Madem, ölmek bu kadar kolay, sonunda ölenler hep kalkıyor. Beni de öldürsenize” dedim. Bütün set şaşkınlıkla bana baktı. İnanç Konukçu, korkutmaya çalıştı ama nafile korka korka bunu yaşamak istedim. Kaçak dizisinde her bölüm ortalama 18 kişi vuruluyor. Geçtiğimiz hafta ekrana gelen 22. bölümde 22 kişi vuruldu. Bir fazla göz çıkarmaz diye düşündüm. Yönetmen Volkan Kocatürk, ekibe talimat verdi. Bana bir gömlek ve fünye hazırlandı. “Gürkan Uygun’a beni vurur musun?” dedim. “Kadın vurulmaz” dedi ama ısrarlarım karşısında beni kırmadı. “Şimdi seni vuracağım, bu defa da gazeteci, üstelik de dizi eleştiren bir gazeteci vurmuş olacağım. Bak sen o zaman yaşayacağıma” diye espri yaptı.
3 saniyede vuruldum
Az sonra ekip bana gömlek giydirdi ve fünyeyi yerleştirdi. Dışarıya çaktırmamaya çalışıyorum ama korkudan ölüyorum. Olmaz şeyler hep benim başıma gelir. Volkan Kocatürk, kapının girişinde kamerayı kurdurtuyor. Gürkan ve ben yerimizi alıyoruz. Gürkan’ın silahı bana doğrulttuğundaki suratıma bakarsanız, duygularımı zaten anlarsınız. Üç saniyede vuruluyorum. Ama ben de hiçbir his yok. Çünkü hiç acımıyor, en ufak bir acı bile duymuyorum. Gömlekten dışarıya kanlar dökülmeye başladığında vurulduğumu anladım. Söylediğim ilk cümleyse “Hiç acımıyor ki, beni niye bu kadar korkuttunuz.” Anlayacağınız, vurulmak kolay, maharet ölmeyi oynamak da… Tabii ki, biz işin oyun kısmındayız. Şiddete karşıyız.
'Kaçak'ın Serhat’ı Gürkan Uygun beni vurdu - İşte o anlar..'video için tıklayın |