Tarih 10 Şubat 2015. Hava buz gibi, hatta kar yağmaya başlamış bile. Evde oturmaktan başka hiçbir seçenek yok. Canımız da yine sıkkın! Şöyle ekranda yüzümüzü gülümseten, iyi çekilmiş bir iş olsa da izlesek derken başladı Fox TV’de Aşk Yeniden... Umuttan, aşktan vazgeçtiğimiz bir dönemde! İddia ediyorum, bugüne kadar romantik komedi türünde, Türkiye’de çekilmiş en iyi birinci bölümdü. Hatta ilk bölüm bu türde çekilmiş filmlerden bile iyiydi. Bir anda içimizi ısıttı Fatih ve Zeynep’in hikâyesi. 17 Şubat’a geldiğimizde İstanbul’da kar nedeniyle evlere hapsolmuştuk ve sıcacık bir hikâyeyle içimiz ısınırken, “Derune, en derune” diyen Şevket Reis hepimizi donduruyordu. Ondan sonra da hepimiz Şekercizade ve Taşkın Ailesi’nin takipçisi olduk. Ortada güzel sırlar vardı. Zeynep ve Fatih evli miydi? Selim kimin çocuğuydu? Zeynep’in annesi kimdi? Selim’in babası kimdi? Hikaye sırlarla öyle bir örülmüştü ki, en az üç sezon devam edecek malzeme vardı.
Muhteşem adamlık: Yaaa Fatihhh
Ancak dizi ikinci sezonuna başlarken, daha 20’nci bölüme bile gelmeden bütün sırlar açıklandı. Ondan sonra da Aşk Yeniden kan kaybetmeye başladı. Ama hem yapımcısı Süreç Film, hem de kanalı Fox TV dizinin arkasında durdu. Aşk Yeniden, salı akşamı yayınlanan 59’uncu bölümle ekrana veda etti. Ailenin bir mucize olduğunu hatırlatarak... Peki, Aşk Yeniden dizisiyle ne kazandık? Buğra Gülsoy, drama dizilerinde izlediğimiz bir jöndü. Aşk Yeniden, kendisini dramada kanıtlamış jönler için riskti. Çünkü komedi jönlük duruşunu bozuyordu. Buğra Gülsoy, Aşk Yeniden’le skalası geniş bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Fatih rolüyle de muhteşem adamlığın kitabını yazdı. Yaaa Fatihhh! Özge Özpirinçci hayatımıza Melekler Korusun’la girmişti. Daha sonra onlarca drama dizisinde oynadı. İç enerjisi o kadar komediye yakındı ki, ben hep yine bir komedide oynamasını istemiştim. Aşk Yeniden’le bunu bir kez daha kanıtladı. Yaaa Zeynep!
En zor rol Ayfer’di
Tamer Levent, Sema Keçik, Tülin Oral, Lale Başar, Orkan Alkaya, Nazlı Tosunoğlu tartışmasız çok iyi oyunculardı. Ancak bu dizide öyle bir uyum yakaladılar ki, canlandırdıkları rollerle dizi tarihine isimlerini yazdırdılar. Nilay Deniz ve Can Sipahi birbirilerine o kadar yakıştılar ki, önümüzdeki süreçte birlikte reklam kampanyalarının, sinema filmlerinin yüzü olabilirler. İlkem Ulugün ve Emre Erkan, dizinin önemli çiftlerindendi. Ekran iki yeni isim kazandı. Mert Öner, sinemada, tiyatroda, dizide izlemeye doyamadığım isimlerden biri. Bu dizide keşke daha fazla onu izleme şansımız olsaydı! Esin Gündoğdu, dizinin Ayfer’i... En zor rol onundu. Çünkü sadece oyunculuğuyla değil, bedeniyle de komedi çıkarmalıydı. Altından da kalktı. Helal olsun! Barış Yalçın, çok beğendiğim isimlerden biri! Keşke onu da daha fazla izleme şansımız olsaydı. Bize elindeki 10 malzemenin sadece ikisini gösterebildi. Su Burcu Yazgı Coşkun, adını yaz yaz bitmiyor. Her adı başka bir karakterini yansıttı dizide... Elif Su olarak çocuk oyuncu kategorisini bir adım yukarı çıkarttı.
İki yönetmen çıktı
Dizinin diğer bir farkı, müzikleriydi. Jingle Tv ve Batuhan Fırat’ın ellerine sağlık! Genel yönetmen Ersoy Güler ve yapımcılar İnci-İsmail Gündoğdu bu işe inancını, yaratıcılığını koydu. Yapımcıların çoğu bölüme iyi prodüksiyon bütçesi çıkardığında ekran kalitesini ne kadar yükselttiğine şahit olduk. Senaryoda Ersoy Güler, Ramazan Demirli, Selin Arapkirli ve Feraye Şahin imzası vardı. Demirli, Arapkirli ve Şahin şimdi başka bir maceraya yelken açtılar. Yolları açık olsun! Bu diziden iki yeni yönetmen daha çıktı. Tülay Kocatürk ve Celil Murat Sarı! Aşk Yeniden, 59 haftalık yolculuğunda düştü, kalktı, ağlattı, güldürdü ve ömrünü tamamlayıp veda etti. Herkesin emeğine sağlık!