Görüş Günü Kadınları sanat filmi gibi olmuş

90 dakikalık 1. bölüm 3 saatlik diziymiş gibi geldi

Haberin Devamı

Başrollerini Şenay Gürler, Nesrin Cevadzade, Yıldız Çağrı Atiksoy ve Semra Dinçer’in paylaştığı Görüş Günü Kadınları, pazartesi akşamı görüşe çıktı. Senaryosunu Özgür Evren Heptürk’ün kaleme aldığı, Faruk Teber’in birinci bölümünün yönetmenliğini üstlendiği diziyi merakla bekliyordum. Dizi bugüne kadar görmediğimiz Adana genel detay görüntüleriyle başladı. Birinci bölümün adı Yıldız Çağrı Atiksoy’un canlandırdığı Gülay’ın hikâyesiydi. Daha ilk dakikadan Gülay’ın hikâyesinin izlediği filmdeki sözler gibi olacağını öğrendik.

Bu anlatımı sevdim. Görüntü yönetmeni Sami Saydan olağanüstü bir iş çıkarmış ve televizyon ışığı değil, sinema ışığı kullanmış. Ama bunun bazen bir riski vardır. Çünkü herkesin evinde beyazperde ya da plazma TV yok. Tüplü televizyonlarda ya da florasan ışıkları altında bu ne kadar fark edilir bilemem. Teber’in kurduğu dünya son derece gerçekti. Ama keşke o kadar filtre kullanmasalardı. Bu arada ikinci bölümden itibaren yönetmen koltuğunu Veli Çelik devraldı. Müziklerin güzel olduğunu düşünmeme rağmen neredeyse her sahnede dramatikliği artırmak için kullanılması abartılıydı.

Ajitasyona başvurulmamıştı

Şenay Gürler’e dişi kadın rolleri yakışıyor. Tüm acısına rağmen aşkı için kadınlığından vazgeçmeyen Süreyya’yı çok güzel oynamış. Nesrin Cevadzade bana kalırsa ekranı hem fiziği hem de oyunculuğuyla dolduruyor. Lale karakterinin de hakkını vermiş. Yıldız Çağrı Atiksoy, Gülay karakterine o kadar çok inanmış ki, eli sürekli karnında. Sette de öyleydi. Bence hamile olduğunu zaten görüyoruz. Elini sürekli karnında tutmasına gerek yok. Semra Dinçer’i oğullarından dolayı gözyaşı dinmeyen kadın olarak izliyoruz iki senedir. İlk bölümde onu henüz tanıyamadık. Bakalım gelecek bölümlerde nasıl olacak?

Yapımcı Mehmet Yiğit Alp, bu diziye gerçekten çok ciddi para harcamış. Ucuza iş çıkarmayan yapımcılara ihtiyacımız var. Dizinin sosyal mesajları da önemliydi. Hapishane hikâyesini ajitasyonun suyunu çıkararak, reyting almak için bir sürü hesap yaparak da çekebilirlerdi ama böyle kurnazlıklar yoktu. Her şey güllük gülistanlık gibi görünse de dizinin çok temel bir problemi var. Dizilerin birinci bölümlerinde seyirciye büyük bir gizem gösterilerek gelecekte bu gizemi takip edeceklerinin sinyali verilir. Karakterler tanıtılır. Görüş Günü Kadınları’nın birinci bölümünde karakterleri tanıdık, hapishaneye görüş gününe gidip gelen kadınları ve çocukları gördük, mahkûm yakını olmanın ne olduğunu enformasyon içeren monologlarla hissettik ve Gülay’ın kocasının katil olduğunu öğrendik.

Konu vardı ama öykü yoktu

Ekran başında şimdi hikâye açılacak, haydi bir şey olsun diye beklerken birinci bölüm sonu yazdı. Dizinin hemen ikinci bölüm tanıtımı yayınlandı. İçimden keşke ikinci bölüm birinci bölüm olsaymış dedim. Çünkü birinci bölüm herkesi biraz gösterelim, bol bol enformasyon verelim, durum tespitleri yapalım ve güzel görüntülerle destekleyelim gibi olmuş. Birinci bölümde konu vardı ama öykü yoktu. Temposu çok ağırdı. O nedenle 90 dakika olmasına rağmen üç saatlik diziymiş gibi algılandı. Bu hafta karşısında çok güçlü rakipleri yokken Tüm Kişiler’de 1.95 reytingle 20’nci, AB’de 2.50 reytingle 11’inci oldu. Önümüzdeki haftalarda Karadayı, O Ses Türkiye, Yalan Dünya da yarışa katılacak. İşi daha da zorlaşacak. Kısaca Görüş Günü Kadınları izleyici profilinin büyük bir çoğunluğunu C-D’nin oluşturduğu Fox TV’de sanat filmi gibi kalmıştı.

DİĞER YENİ YAZILAR