Geçmiş olsun Barış!

Cuma akşamı ekrana gelen Kiralık Aşk dizisinde başrol oyuncusu Barış Arduç’u izleyemedik. Çünkü zatürre teşhisiyle tedavi gören Arduç’un çalışabilmesi mümkün değildi. Zaten geçen hafta ekrana gelen bölümde hastalığı çok belli oluyordu. Ayakta durmakta zorlandığı açıktı. O nedenle Barış’ın ara vermesine ve tedavisine odaklanmasına sevindim. Biz, hastaneden çıkarılıp sahne çekmeye götürülen oyuncular da gördük bu sektörde... Barış hem başarılı bulduğum bir oyuncu, hem de çok sevdiğim bir arkadaşım. Ciddi bir hastalıkla mücadele etti. Çok geçmiş olsun arkadaşım! Hastalığının iyiye gitmesi de çok sevindirici. Zaten bu hafta ekrana gelen bölümde de yapılan internet görüşmesinde tüm sevenlerine ilan ettin. Bomba gibi dönmeni bekliyoruz.

Geçmiş olsun Barış

Ara vermek zor mu?

Gelelim, bu haftaki bölüme... Defne ve Ömer’in tüm karakterlerle beraber geçmişine yolculuk yaptığı ve bugün neden böyle olduklarını açıklama iddiası taşıyan bölümde keşke Barış Arduç oynayabilseymiş. Durumu kurtarmak için böyle bir bölüm yapılması ve yerine başka bir oyuncunun konulması bence olmamıştı. Çünkü Ömer’in karizmasını, sessizliğini, takıntılarını Barış Arduç’un duruşunda, yürüyüşünde, konuşmasında, tonlamasında sevdik. Koray’ın geçmişini Onur Büyüktopçu’dan başka biri oynasa inanır mıydık? Hayır. Ömer’e de inanmadım işte. Neden hep şov devam etmeli anlayamıyorum. Ekrana bir hafta ara vermek bu kadar zor muydu?

Haberin Devamı

‘Ömer nerede’ bölümü olsaymış

Geçmiş olsun Barış

Asla ara verilmeyecekse keşke “Ömer nerede?” diye bir bölüm yazılsaymış. Tüm karakterlerin ve seyircilerin Ömer’i aradığı, merak ve gizem duygusunun tavan yaptığı ve sonunda Sinan’la yine internetten görüşme yapıp haftaya geleceğini açıkladığı bir bölüm eminim daha fazla dikkat çekerdi. Üstelik kaybolmasının sebebini de geçmişinde bir iz bulmasına bağlayıp bu hafta yayınlanan bölümü de haftaya bağlayabilirlerdi. Böylece geçmişten bir sırrın öğrenilmesiyle dizi daha büyük ivme kazanırdı. Dizi, ekibinin hayaliyle başlar ama seyircinin aslında hiç yapılmayanları zihninde canlandırmasıyla devam eder ve izlenir. Bu da benim hayalim işte! Keşke büyü hiç bozulmasa, Barış Arduç’un yokluğu da diziye dahil edilseydi. Geçmişin anlatıldığı bölümde; Defne’nin annesinin gösterilmemesini ilerleyen bölümlerde dönme ihtimaline bağlayabilirim. Ancak Ömer’in anne ve babasını göstermemesinin nedenini de merak ediyorum. Birisi bana açıklayabilir mi?

Haberin Devamı

Defne’ye arkadaş lazım!

Bir de son zamanlarda çok takıldığım bir mesele var. Defne’yi her geçen gün kaybediyoruz. Gitgide kendi kendine konuşan birisine dönüşüyor. Bu da karakteri absürtleştiriyor. Bu sorunu çözmek çok kolay. Eğer Defne’nin şirkette bir arkadaşı olabilirse kendi kendine konuşmak yerine onunla konuşur. Böylece karakter gerçeğe dönüşür.

DİĞER YENİ YAZILAR