Firuze fıkra gibi olmuş

Haberin Devamı

Aslında bugün size Vicdan dizisini anlatacaktım ama ertesi gün başlayan Firuze için söyleyecek o kadar çok sözüm var ki, Vicdan’ı yarına bıraktım. Pazar günü detaylı bir Vicdan yazısı okuyabilirsiniz. Gelelim, Show TV’nin bu sezon başlayan en iddialı işi olarak lanse edilen, her yerde billboardları ve tanımları bulunan, benim de çok merak ettiğim Firuze’ye… Boyut Film’in yapımcılığını üstlendiği dizinin başrolünde Ceren Hindistan, Fırat Çelik, Haluk Piyes ve Ceyda Ateş var. Başrol oyuncumuz Firuze (Ceren Hindistan) bir restoranda aşçı yamağı ve hem ailesine hem de hasta kardeşi Gamze’ye bakıyor. Oğuz (Fırat Çelik), 15 yıl Fransa’da yaşadıktan sonra Türkiye’ye dönmüş ve zengin ailesinin şirketinin başına geçmeyi planlıyor. Demir (Haluk Piyes), Oğuz’un şoförü ve annesi o evin kâhyası, Suzan (Ceyda Ateş), Oğuz’la evlenmeye çalışan sevgilisi. Fakat dizinin karakter motivasyonlarında öyle sorunlar var ki, ilk bölümde hiçbir karakterin gerçekliğine inanamadım. Ne zengin tarafındaki karakterler gerçekti, ne de fakir tarafındaki… Dizi karton karakterlerle doluydu.

Senaristler zenginleri gözlemlemeli

Aydın Üredi, İdil Kuzuoğlu ve Peri Oruç’un birlikte kaleme aldığı senaryoya söyleyecek çok sözüm var. 140 dakikalık ilk bölümde her şey o kadar hızlı yaşandı ki, Firuze’nin acısına, Oğuz’un hayatına, Demir’in aşkına inanamadık. Fakat en büyük sorun diyaloglardaydı. Firuze’nin annesinin yatağa altınları serip “Bunları televizyonda gördüğümüzde farklıydı ama burada başka görünüyor” demesi, Oğuz’un kuzeninin restoranda garson kıza “Dön bakalım, aslında manken olacak kızmışsın ama garson olmuşsun. Acaba bizimle mi takılsan kısa yoldan manken olursun” diye aşağılamasını izlerken küçük dilimi yutacaktım. Senaristlerin acilen zengin aileleri gözlemlemelerini öneririm. Çünkü zengin insanlar bir restoranda sunumu beğenmezlerse garsonla muhatap olmaz, müdüre şikâyet ederler. Dizilerde sürekli altı çizilen zengin insanlar kötüdür vurgusu da sıkmaya başladı. Dizinin alt metninde sürekli kadının aşağılanıp erkeğin yüceltilmesi de rahatsız ediciydi. Suzan’ın sevgilisi Oğuz başka bir kadınla yakalanınca annesinin “Onunla evlenmek için susmalısın” demesi, Oğuz’un babası “Her gün başka bir kızla geziyor” dediğinde annesinin “Oğluma yakışır, erkektir yapar” repliği tuhaftı. “Kadındır vezir eder, kadındır rezil eder” diyaloğunun gözümüze sokulmasına girmiyorum bile…

Reyting sıralamasında otuzuncu oldu

Senaryonun bir kimliğe oturamaması oyuncuları da etkilemiş olacak ki, hepsinin yorumunda sorun vardı. Oğuz’un hastanede Gamze’nin ameliyatı iyi geçti diye neredeyse dans ederek yürümesi anlaşılır değildi. Hadi senaryo tuhaf, yönetmen Cemal Şan oyuncuyu neden uyarmadı. Fırat Çelik ve Haluk Piyes Fransa ve Almanya’dan gelen oyuncular. O nedenle aksanları var. Dizide Çelik’in karakteri Fransa’dan geldiği için aksanını anladık. Ama dizinin geneli bana bir Fransız, bir Alman, bir Türk buluşmuşlar ve dizi yapmışlar fıkrası gibi geldi. DAHA İYİ ŞEYLER YAZMAK İSTERDİM. Üstelik Kurtlar Vadisi’nin karşısında perşembe bir kadın dramasına ihtiyaç duyduğumuzu sürekli dile getiriyorum. Ama seyirci de benim gibi hikâyeye girememiş olacak ki, Firuze Tüm Kişiler’de 2.30 reytingle 30’uncu, AB’de 2.18’le 26’ıncı oldu. Demek ki, iki güzel kız bulalım, karşısına iki yakışıklı oyuncu koyalım demekle olmuyor bu işler. Elinizde gerçekten iyi bir senaryo olacak. Artık kabul edin, bu sene star oyuncu değil, senaryo…

DİĞER YENİ YAZILAR