Yeni yılın ilk üç gününü televizyon açısından zorlu geçirdim. Çatıdaki antenim karlara teslim olunca ben de sinyalsiz kaldım. Teknik servis duruma çare bulamadı. O nedenle günün neredeyse 8 saatini TV karşısında geçiren biri olarak kendimi internete vermek zorunda kaldım. Ne yazık ki, sinyal azlığı orada da geçerli. Zar zor bir şeyler izleyebiliyorum. Hal böyle olunca, uzun zamandır izleyemediğim filmlere verdim kendimi. İyi de oldu!
Ses kayıtlarından belgesel
Bu yıl Antalya Uluslararası Film Festivali’nde “Mutlaka izle” listeme koyduğum ama bir filmin galasında teknik sorun olunca yetişemediğim bir belgesel vardı. Adı Dinle beni Marlon. Yönetmenliğini Steven Riley’in üstlendiği, efsane aktör Marlon Brando’nun daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış arşiv görüntülerinden ve kendi ses kayıtlarından derlenmiş ve mahremini ilk defa anlattığı bir belgesel...
Hepimiz hiçbir şeyiz
Sinyalsiz televizyonumun bana en güzel yeni yıl hediyesi oldu Dinle Beni Marlon. Zira, 12 yıl önce vefat eden, dünyaca ünlü bir aktörün filmleri dışında kendisini ölümsüzleştirmesinin başka bir yolu bu belgesel. Çünkü hayattayken bunu planlamış, o ses kayıtlarını doldurmuş ve her şeyi anlatmış. Acılarını da, kibirini de, başarısızlığını da, mutluluklarını da tüm samimiyetiyle kayıtlara dökmüş. Hiçbir şey olan bir adamın dünyaca ünlü bir aktör olup sonra nasıl hiçbir şeye dönüştüğünü, güzelliğin geçiciliğini, nefret ettiği şeye nasıl adım adım yaklaştığını ve kendisini nasıl eleştirdiğini mutlaka izlemelisiniz. Onu dinlerken kendinizle yüzleşiyorsunuz. Marlon size büyük bir tokat atıyor. Çünkü aslında hepimiz hiçbir şeyiz.
Cihan’ın ölümü iyiliğin ölümü demek
Güllerin Savaşı dizisinde canlandırdığı Cihan karakteriyle ekran tarihine adını yazdıran Sercan Badur, cumartesi akşamı diziye veda edecekmiş. Basın bültenleri öyle söylüyor. İzleyici olarak bu duruma üzülüyorum. Çünkü Cihan dizinin en masum, en iyi karakteri. Bu dizide herkes başına gelenlerle kötülüğü seçti. Dizinin iyi kızı Gülru ne zaman kötü oldu anlamadık ama kötülüğün kollarına koşmaktan vazgeçmedi. Kahramanı Ömer’de kötülükle bir kez tanışınca onunla arkadaş olmayı seçti. Gülfem zaten kötülükten yaratılmıştı. Ama Cihan yaşadığı onca hastalığa, maruz kaldığı o kadar kötülüğe rağmen tertemiz kalmayı sürdürdü. Şimdi onun ölümü iyiliğin de ölümü anlamına geliyor. Bakalım, Güllerin Savaşı bunca kötüyü seçmiş karakterle nasıl bir yola girecek?
Kördüğüm perşembe başlıyor
Başrollerini Belçim Bilgin, İbrahim Çelikkol, Alican Yücesoy, Tülay Günal, Ege Aydan ve Rojda Demirer’in paylaştığı, Ömer Faruk Sorak’ın genel yönetmenliğini üstlendiği Kördüğüm, perşembe Fox TV’de başlıyor. Yeni yılın ilk dizisi olacak Kördüğüm. Bugüne kadar yeni yılın ilk 15 günü başlayan diziler genellikle tuttu. Kurtlar Vadisi, Muhteşem Yüzyıl, Poyraz Karayel bunlara örnek verilebilir. O nedenle Kördüğüm şanslı bir dönemde yayına giriyor. Her ne kadar tanıtımlarından bir şey anlamasam da, geçtiğimiz çarşamba yapılan özel gösterimde diziyi izleme şansını buldum. Henüz yayınlanmamış bir diziyi eleştirmeyi etik olarak doğru bulmuyorum ama yayınının ardından cumartesi yazımı okuyabilirsiniz.