Deniz Seki’nin Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinde rol alması olay oldu. Buna fazlasıyla karşı çıkan da oldu, destekleyen de... Ben bu hafta ekrana gelen bölümde hem ağladım, hem de mutlu oldum. Çünkü Deniz Seki, halkın önünde savunmasını yaptı. Salı akşamlarının reyting şampiyonu olan bir dizide hem yaşadığı hayatı, hem hatalarını, hem umudunu, hem de adalet beklentisini dile getirebildi. Cezaevinde ilk uyandığı gün hissettiği duygu için Hallac-ı Mansur’un “Cehennem aslında acı çektiğimiz yer değildir, cehennem acı çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir” sözünü kullandı ve hepimizi ağlattı. Yeni şarkısını söyledi. Ama sanırım beni çok etkileyen ve herkesin kulağına küpe olan sözü “Kamera ışıkları var. Sonra bir sabah uyanıyorsun ne yürüyecek bir yolun var, ne şarkını duyan var, ne şarkı söyleyecek nefesin var, ne de bir umut ışığı!” oldu. Cezaevinde herkesin ihtiyacı olan şey umut ve adalet! Deniz Seki’nin de bir an önce özgürlüğüne kavuşması dileğiyle! Bu arada şubat ayının başında İnkilap Kitabevi’nden Deniz Seki’nin kitabı çıkıyor. Onu da merakla bekliyorum.
Nadide Hayat, “Aşkın yaşı yoktur” diyor
TAFF Pictures’ın yapımını, Timur Savcı ve Cemal Okan’ın yapımcılığını üstlendiği Nadide Hayat filmi yarın vizyona giriyor. Demet Akbağ, Yetkin Dikinciler, Sevil Akı, Efecan Şenolsun, Ümit Erlim, Irmak Örnek, Burak Can, Gizem Erdem ve Sadi Celil Cengiz’in rol aldığı, Emre Özdür, Volkan Sümbül ve Ali Demirel’in senaryosunu yazdığı Nadide Hayat’ı Çağan Irmak yönetiyor. Film, eşini kaybeden Nadide Hanım’ın ikinci hayatını anlatıyor. Kendini eve kapatmayan, yaşamak için her zaman bir sebep vardır diyen Nadide, evlendiği için bıraktığı üniversiteye dul kalınca yeniden dönüyor ve hayata kocaman bir tokat atıyor. Demet Akbağ, bu filmde tüm varlığını ortaya koymuş. Muhteşem performansıyla alkışı fazlasıyla hak ediyor. Yönetmen Çağan Irmak, bu defa rotasını komediye kırmış. Senaryonun özellikle diyalogları çok başarılı ve bu senaryoyla çok daha komik bir film çıkarmış. Ezcümle, yarın vizyona girecek Nadide Hayat, 115 dakikada sizi hiç sıkmayan ve çıkışta yüzünüzde bir tebessüm bırakan bir film. Unutmadan, size “Aşkın yaşı yoktur” umudunu da aşılıyor!