Cinayet’ten aklımda Taylan ve Sunar kaldı

Haberin Devamı

Uzun zamandır beklediğim dizilerden biriydi Cinayet. Format alındığı günden beri haberdarım ve ekibin kurulması sürecini takip ettim. Cinayet Danimarka yapımı Forbrydelsen dizisinin uyarlaması. Bu dizi daha önce Amerika’ya da The Killing adıyla uyarlanmıştı. Ben size uyarlamaları karşılaştırmayacağım. Zaten meraklısıysanız iki diziyi de izlemenizi öneririm. Ama Cinayet’in içerik ve görsel dil olarak Türk izleyicisiyle kan bağı kurup kuramayacağını tartışalım. Alicia Kapudağ’ın canlandırdığı Gonca karakterinin ormanda kaçışıyla başladı Cinayet. Ardından rotayı Nurgül Yeşilçay’ın oynadığı Zehra karakterinin evine kırdı. Nişanlısıyla Bakü’ye taşınacak Zehra, şubeye eşyalarını toplamaya gittiğinde yerine gelen Yılmaz yani Engin Altan Düzyatan’la tanıştı. Amirinin son iş gününde verdiği görevle de kendisini Yılmaz’la birlikte ormanda buldu Zehra. Zaten o andan itibaren hem cinayete olan tutkusu hem de Yılmaz’la olan çekişmesi nedeniyle Bakü’ye gidemeyeceğini anladık. Deliller ikiliyi Borova Ailesi’ne yani Meryem ve Tahir’e götürdü. Goncagül Sunar ve Ahmet Mümtaz Taylan’ın oyunculuk performansı tüm bölüme hâkimdi. Dizinin ilk bölümünden aklımda zaten onlar kaldı. İkisinin performansına da kocaman alkış. İlk bölümde en çok izlediğimiz karakter ise Aslan Kocatepe yani Uğur Polat’tı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan Boztepe ve danışmanı Umay yani Şükran Ovalı iyi ikili olmuşlar.

Siyasi gönderme fazlaydı

Seçime 28 gün var. O nedenle Polat’ın rol aldığı sahnelerde siyasi göndermeler çok sağlamdı. Ama bana kalırsa senaristler siyasi gönderme derdine fazlasıyla düşmüşler. Bu da dizinin temposunu düşürmüş. Bir yere kadar tamam ama bir süre sonra bende fazlasıyla eklektik duygusu yarattı. Eğer dert dizi çekmekse haber-tartışma programı yapmaya gerek yok diye düşünüyorum. Zaten onu izlemek istersek haber kanalları izleriz, dizi değil... Dizinin birinci bölümünün derdi bize karakterleri tanıtmak, bir soru çengeli atmaktı. “Gonca nerede?” sorusunun peşinden karakterleri takip ettik. Dizi prodüksiyon kalitesi ve sanat yönetimi açısından başarılıydı. Gelelim oyunculuklara… Nurgül Yeşilçay’ı ilk kez bol bol bakışmalı, ağlamalı ve aşk acısından çıldırmalı bir rolde izlemiyoruz. Ayrıca kostümünden beden diline kadar kadınsılık hâkim değil. O nedenle ilk bölüm için jönfi değil bir karakter adına bence rolüne cuk oturmuştu. İlerleyen bölümlerde daha iyi olacağının sinyalini verdi. Engin Altan Düzyatan’ın diyalektini acil düzeltmesi lazım. Ne dediğini anlamak için dekoder kullanmak lazım. Goncagül Sunar’ı komedide başarılı bulurum ama dramda da farkını ortaya koydu. Ahmet Mümtaz Taylan’ın kızının öldüğünü öğrendiğini sahnede ise yönetmen Sadullah Şentürk’e “Ah, bunu nasıl yaptın” demek zorunda kaldım. Şahane bir sahne, elinizde rolünün hakkını veren iyi bir oyuncu var. Sahnenin duygusu tavan yapmışken neden duyguyu sağmadı anlamadım. Çok daha vurucu bir sahne olabilirdi.

Köpek sahnesi tüyler ürperticiydi

Dizinin orijinalinde daha karanlık bir ışık kullanılıyor. Cinayet’te kullanılmaması iyi olmuş. Türk izleyicisi karanlık görsel sevmiyor. Dizide köpeğin bulunduğu sahne çok gerçekçiydi. O nedenle hayvan severler gerçekten öldürüldü mü diye ayaklandı. Haklılar, Türkiye’de bugüne kadar bu kadar gerçekçi bir uygulama görmemişlerdi. Efendim, köpek 10 dakika bayıltılmış. Sahne hızlıca çekildikten sonra bilgisayar efektlerleriyle eskitilerek o hale gelmiş. Gerçekten tüyler ürpertici bir sahneydi. Cinayet, Adam Film-Akbel Film ortaklığıyla çekiliyor. Adam Film denilince benim aklıma hemen Behzat Ç. geliyor. En sevdiğim Türk dizilerinden biri olduğu için Adam Film’den beklentim çok yüksek. İlk bölümün yönetmen koltuğunda Sadullah Şentürk oturuyordu. Ancak ikinci bölümden itibaren Serdar Akar’a devretti. Bu arada ikinci bölümden itibaren Ercan Mehmet Erdem senaristliği devralıyor. Yapım şirketi, kanal, oyuncu kadrosu, senarist ve yönetmen iyi. Peki, bu formatı izleyici sever mi?

Bulmaca çözmeyi sevmiyoruz

Dünyada polisiye dizilere olan ilgi aldı başını gidiyor ama Türkiye’de polisiyede yüksek reyting alan tek dizi Arka Sokaklar. O da çok Türk tipi bir dizi. Suçluların peşinden koşan polisler sonunda yakalarlar. Bulmaca, bilmece, kafa karıştırmaca yok. Tüm Kişiler olarak tanımlanan izleyici grubu bulmaca çözdüren işlere pek ilgi göstermiyor. Cinayet, o anlamda riskli bir yerde duruyor. Çünkü 22 bölüm boyunca Gonca’nın katili kim sorusunun peşinden koşacak. O nedenle aksiyonu ve heyecanı bol bölümlerle izleyici karşısına çıkmak zorundalar. Aksi takdirde Tüm Kişiler’de düşük, AB’de ilk 10’da yer alarak kısa zamanda reyting canavarı kurbanları listesine girerler. Çözüm ise hikâyeyi yerelleştirmekte. İzleyici kendisinden bir parça bulur ve yabancılaşmazsa Cinayet'i izler.

DİĞER YENİ YAZILAR