Bu sezonun tartışmasız en büyük başarısı Poyraz Karayel. Eylül ayında başlayacak diye duyurulan, çekimlerine 11 Ağustos’ta başlanan dizi ancak ocak ayında ilk bölümüyle ekrana geldi. Yayına girdiklerinde 7 bölümü çekiyorlardı. Üstelik hiç beklemediler ve çekimlere devam ettiler. Bunun onlara çok faydası oldu ama bence asıl kazancı seyirci sağladı. Dikkatinizi çekti mi, bugün 21’inci bölümü yayınlanan bir dizinin senaryosunda onlarca mantık hatası, ritim bozukluğu var. Ama Poyraz Karayel hâlâ izleyiciyi şaşırtmaya devam ediyor. Hâlâ ilk bölüm lezzetinde izliyoruz diziyi... Yıllardır dizilerin böyle yapılması gerektiğini söyleriz ama televizyonun hızına kimse yetişemez. Bugün baktığımda “İyi ki, Poyraz Karayel eylül ayında yayın hayatına başlamamış” diyorum. Umarım gelecek sezon için de aynı çalışmayı yaparlar. Ellerinde aceleye gelmemiş bir senaryo olursa gelecek sezonda harikalar yaratacaklardır.
Survivor’ın gerçekliği dikkat çekiyor
Madem konumuz başarı Survivor All Star’dan bahsetmemek olmaz. Ben her ne kadar 6 gün yayınlanmasından rahatsız olsam da, başarısını takdir etmek gerek. Benim rahatsızlığım yarışmaya değil, TV8’in yayın akışında Prime-Time’da başka işler de görmek istememden kaynaklanıyor. Ancak kanalın birinci sıraya oturmasını örnek aldığımızda diğer televizyonları mahvediyor. Düşünün, perşembe akşamı ilk kez ekrana geldi. Yıllardır zirveden inmeyen Kurtlar Vadisi’ni gelir gelmez yerinden etti ve zirveye oturdu. Geçen sene söylemiştim ama tekrar edeceğim. Bana kalırsa izleyici Survivor’ı günlük dizi algılıyor. Aslına baktığınızda Survivor’a sadece bir yarışma demek yanlış olur. Çünkü içinde draması, entrikası, müzikleri, resimleri, yarışı olan bir proje. Üstelik oyuncuları gerçek. Herkes kendisi olarak o adada bulunuyor. Bu gerçeklik hissi de seyirciyi yakalıyor. O nedenle haftada 6 gün zirvede olan Survivor dizileri tahtından ediyor.
