Bozoğlu temiz star yetiştiriyor

Haberin Devamı

Yeşim Ceren Bozoğlu’nu senelerdir tanırım. En büyük hayali bir oyunculuk atölyesi açmak ve birikimlerini yeni nesillere aktarmaktır. Sonunda bu hayaline 2.5 ay önce kavuştu. Ben de Galata’da Cenevizlilerden kalma birinci derece tarihi binada açtığı Atölye 1314’te onu ziyarete gittim. Yeşim Ceren, “16 yıllık hayalimdi bu atölye” diyerek söze başladı. Ben de bu serüveni dinlemek için sözü ona bıraktım. “İki sene önce bu binayı gördüm ve âşık oldum. Burası tarihi eser olduğu için alabilmemiz epey zaman aldı. 2.5 ay önce açtık.

Burada oyuncu olmak isteyenlere, ‘İmdat! Deneme çekimim var’ diyenlere, konservatuara hazırlananlara ve oyunu koçu arayanlara yardımcı oluyoruz. Burayı ben, Kerem Kupacı, Yeşim Özsoy Gülen, Sema Tuğsel ve İlyas Odman kurduk. Bizle çalışmak isteyenlere önce bir ahlaki şartname imzalatıyoruz. Temiz star kavramına uygunluğuna bakıyoruz. Bu yanlış anlaşılmasın. Temiz star; evrensel ölçülerde işini yapan ama içinde yerelliği barındıran, spor yapan, tarihe, minyatüre, arkeolojiye, sanata ilgi gösteren, dil bilen, mesleki anlamda mutlu oyuncu demek. Derdimiz böyle oyuncular yetiştirmek. Yani adanmışlık, disiplin, kendinde sanatı değil sanatta kendini seven gerçek starlar yetiştirmek.

Atölyede ‘Dramera’ diye bir bölümümüz var. Bu, drama ve kamera kelimelerinin birleşimi. Hem oyunculuk tekniklerini öğretiyoruz hem de kamera önü eğitimler veriyoruz. 4 aylık bir eğitim bu. Bize oyunculukatolyesi.com adresinden ulaşabilirler.

Bunlar dışında nasıl fotoğraf çektirilir, basınla nasıl ilişkiler kurulur, kast direktörleriyle iletişim yollarını anlatıyoruz. Kısacası 100 kişinin deneme çekimine girdiği bir projede, bizim öğrencimiz gittiğinde o sahnede fark yaratsın diye uğraşıyoruz.” Yeşim Ceren’i dinleyip, atölyeyi gezip heyecanına ortak oldum, profesyonelliğini de takdir ettim. Türkiye’de her iki kişiden biri oyuncu olmak istiyor. O nedenle ne yapın, ne edin kendinizi doğru ellere teslim edin...

Yalan Dünya değil dostluk dünyası

Biraz geciktim bu yazı için ama yazmazsam olmazdı. Geçtiğimiz pazar günü Yalan Dünya’nın Vasfiye Teyze’si Gonca Vuslateri, ablası Aslı’yla birlikte doğum gününü kutladı. Bugüne kadar bir sürü davete, kutlamaya katıldım ama hiç bu kadar çok insanı güler yüzle hatırladığım bir parti olmadı. Küçükçiftlik Park’ın bahçe bölümünde bir yanda barbekü, diğer tarafta sahne vardı. Önce Gürcan Ersoy sahneye çıktı ve Gonca için şarkılar söyledi. Onu Kayıp Şehir’in Duygu’su Ayta Sözeri takip etti. Can Bonomo kendisini sahneye attı, Güntaç Özdemir, Ali Biçim en samimi halleriyle sahnedeydi. Müfide İnselel iki şarkıyla kulaklarımızın pasını sildi. Model grubu adeta konser verdi. Atilla Özdemiroğlu kemanıyla tüm gençlerin arkasında onlara destek verdi. Ama en unutulmaz an, Vedat Sakman’ın gitarı ve Atilla Özdemiroğlu’nun kemanıyla yaptığı performanstı. Bu iki ustayı sahnede bir arada görmek tarihi bir andı. Gecenin finalinde Gonca mutluluktan ağlıyordu. Konuklar arasında çok fazla oyuncu da vardı. Hazal Kaya, Hande Ataizi, Derya Alabora, Esra Dermancığlu, İrem Sak, Gupse Özay, Derya Karadaş, Rıza Kocaoğlu... Ben geceden ayrılırken düşünmeden edemedim. Bu dünya, yalan dünyaysa peki bu gece neydi? İçinizde Gonca gibi samimiyeti taşıyorsanız, o yalan dünyanın içinde kendinize sahici bir dostluk dünyası yaratmayı başarırsınız.

DİĞER YENİ YAZILAR