Müjde Ar’ı yıllar sonra dizi setlerine döndüren, Berna Laçin, Sinan Tuzcu, Burak Hakkı ve İrem Altuğ’un başrollerini paylaştığı Aşk, Ekmek, Hayaller pazar akşamı Show TV’de görücüye çıktı. 1991 yılında bir doğum sahnesiyle başlayan ve tüm çatışmasını bir erkek çocuk doğurmak üzerine kuran dizinin ilk bölümü, diyaloglarında kullandığı Yeşilçam üslubuyla özellikle sosyal medyada ciddi eleştiri aldı. Öncelikle duruma açıklık getirelim. Aşk, Ekmek, Hayaller, 2010 yılında yayınlanmaya başlayan, Güney Kore yapımı Love, Bread and Dreams dizisinin uyarlaması. Gerçi uyarlamadan bahsetmek zor. Çünkü diyaloglar neredeyse birebir aynı. Sadece bizim versiyonda Ferit ve Reyhan’ın daha önceden sevgili olduğunun altı çiziliyor. Oysa orijinalinde sarhoş olan başkan evin hizmetçisiyle o gece beraber oluyor. Diziyi izlerken Korelilerin Yeşilçam’ı taklit ettiğini düşünmeden edemedim. Belki 1970'li yıllarda bu konu izlenirdi fakat 2013 yılında bu dizinin tutup tutmayacağını tartışabiliriz. Bana kalırsa yanlış zaman, yanlış konu ve yanlış reji olmuş. Oyun cu seçimine diyecek sözüm yok. Zaten kadro oldukça iyi oyunculardan oluşuyor.
Muhteşem Yüzyıl gibiydi
Gelelim dizinin detaylarına… Öncelikle 1991 yılında, zengin bir ailede neden ille de erkek çocuk doğurulması bu kadar önemli, bunu nasıl bir zemine dayandırıyorlar anlamadım. Berna Laçin ve Müjde Ar’ın evdeki sahnelerini izlerken Hürrem ve Mahidevran kavga ediyormuş gibi hissettim. Sanki erkek çocuk doğurunca Leyla, Haseki Sultan olacakmış gibiydi. Kısacası gözümü kapattığımda Muhteşem Yüzyıl'ın ilk sezonunu izlediğimi zannettim. Ama açtığımda karşımda gayet modern bir ev, eğitimli insanlar vardı. Unutmayın, 500 yıl önce erkek evlat sahibi olmak iktidara ortak olmaktı. Peki, Aşk, Ekmek, Hayaller’de bu erkek çocuk meselesi neden bu kadar önemliydi ve Ferit niye durumu hiç umursamadı? Kız çocuğunun insan yerine koyulmamasına girmiyorum bile… Evin hanımı Leyla’nın hizmetçisi Reyhan’a “Bir erkek doğurup yerime geçeceksin değil mi?” demesi bana pes dedirtti. Geçen haftadan beri dilimde tüy bitti. Senaristler zengin aileleri lütfen gözlemlesinler. Gerçeklik duygusunun sıfır olduğu sahnelere imza atıyorlar.
Çocuk oyuncu antipatikti
İşin ekmek bölümünde, Reyhan’ın oğlu Uğur’un poğaça kokusunu alarak hırsızlık yapması, sonra da gerçek babasına parasını iade ederken yaptığı konuşma son derece antipatikti. Çocuk oyuncu “Dur şimdi bu sahneyle reyting artırırız” hesabı yapılarak oynatılmıştı. Yönetmen Kemal Uzun’dan daha samimi bir mizansen beklerdim. Kostümüne, sanatına, bazı oyunculuk performaslarına değinmeyeceğim. Çünkü bana kalırsa Aşk, Ekmek, Hayaller’in en büyük sorunu uyarlanmamasıydı. Türkiye’de bir yabancı diziyi yayınlayacaksanız yerelleştirmek zorundasınız. Eğer dizi birebir kopya değil de, uyarlama olsaydı bence durum farklı olabilirdi. Ancak bu haliyle hem iyi oyuncu kadrosuna yazık ediyorlar, hem de izleyiciye… Çünkü dizi Tüm Kişiler’de 2.38 reytingle 26’ncı, AB’de 2.89’la 16’ncı oldu. Aşk, Ekmek, Hayaller izleyicide hayal kırıklığı yarattı.
Aşk, ekmek ve hayal kırıklığı
Haberin Devamı