Aradığınız projeye şu anda ulaşılamıyor

Dizi sektörü adına son üç yılın moda tabiri; “Proje yok.” Kanal yöneticilerinden yapımcılara, yönetmenlerden yurt dışı satış temsilcilerine kadar kimi görsem ana konumuz eskisi gibi güzel projelerin olmadığı oluyor. Aynı dertten seyirci de mustarip! Eski tatta diziler çıkmadığından, birkaç bölüm sonra ana konusundan sapan diziler izlemekten sıkıldıklarından bahsediyorlar. Peki, ne oldu da proje çıkmıyor? İşim ve sosyal çevrem gereği bu sektörde üretim yapan, yaratıcı ekiplerle hep iyi iletişimde oldum. Hatta senaristlerin çoğunun projesinin doğum aşamasına şahit oldum. Son bir yılda sadece ben en az 10 tane gerçekten iyi fikir, iyi proje dinledim. Bu projelerin sahiplerinin kimisi bildiğimiz, bazısı da tanınmayan kişilerdi. Özellikle gençlerden oldukça yaratıcı fikirler çıktığını biliyorum. Ancak çoğunun hayata geçmediğini de gördüm. Çünkü dizi sektöründe kocaman bir etiket sorunu var.

Önünüzdeki kocaman engel

Eğer son dizinizle yüksek reyting almış bir senaristseniz sorun yok. “Reytingli senarist” olarak adınız çıkıyor. Bir anda tüm sektör peşinizden koşmaya başlıyor. Üç yıl önce projenizi birisine okutmakta zorlanırken, neredeyse önünüze açık çekler konuluyor. Bu durum karşısında nefes alıp iyi analiz yapmazsanız haklı olarak egonuz yükseliyor ve bir sonraki projenizde düşüşe geçebiliyorsunuz. Çünkü amatör heyecanınızı kaybediyorsunuz. Fakat sektöre yeni giren bir isimseniz, daha önce birkaç iş yazdıysanız ama o projeler star mertebesine ulaşmadıysa vay halinize... Hele ilk projenizi yazıyorsanız geçmiş olsun! Çünkü sektöre rüştünüzü ispat etmeniz için önünüzde kocaman bir engel var. Çevremde gencinden tecrübelisine çok insan var. Yaşananları özetlersem; fikir anlatılıyor. Üç cümlede herkes beğeniyor. Siz daha masadan kalkmadan “Acaba şurasını şöyle mi yapsak, burası şöyle mi değişse” cümleleri başlıyor. Sonuçta her kafadan çıkan sesle az önce beğenilen projeniz bambaşka bir iş haline geliyor.

Haberin Devamı

Mesele okuma meselesi!

Bir de fikir yazılı hale getirildiğinde eğer projeyi tasarlayıp genel hikayeyi, karakterleri, bölüm öykülerini uzun uzadıya yazdıysanız, ki yapmanız gereken aslında bu, yine geçmiş olsun! 20 sayfadan uzun proje dosyasını sonuna kadar okuyacak çok az kişi bulabilirsiniz. Sizden senaryo “Hemen çok hızlı, okumak istiyorum” cümleleriyle isteniyor. Umutlanıp senaryoyu yazıyorsunuz. Sonuç; gece gündüz uyumadan yazdığınız projenizin okunması için uzun uzadıya beklemeniz gerekiyor. Çünkü herkes çok meşgul! Tıpkı sizin gibi daha bir sürü proje yaratıcısına aynı sipariş verildi. İşte o bekleyiş, en büyük sınavınız! Birkaç gün önce “Çok heyecanlıyım, okumak istiyorum” diyenlerin projenizi okuması günler, aylar sürebiliyor. O hızlı kelimesi okunma meselesine gelince; uzuyor da uzuyor. Mesele okuma meselesi dizi sektörü! O nedenle aradığınız projeye şu anda ulaşılamıyor. Kendimde yazan biri olduğum için sektörde proje yaratanlara, hatta ilk projesini kuranlara küçük bir önerim var. Siz ne yapın edin, projenizin derdini bir sayfada anlatın. Uzun ve detaylı çalışmanızı okutmak emin olun hayata geçmesinden daha zor olacak!

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR