Sermiyan Midyat, Devrim Yakut, Melisa Sözen, Taner Rumeli, Sera Tokdemir, Duygu Yetiş, Gülhan Tekin, Mehtap Bayrı, Onur Buldu, Durul Bazan, Köksal Engür, Çiğdem Tunç, Murat Başoğlu, Burcu Gönder, Patrycja Widlak, Mehmet Yaşiru, Deniz Erdoğan ve Kahtalı Mıçı’nın rol aldığı Analı Oğullu, salı akşamı ilk bölümüyle görücüye çıktı. Daha önce setine gidip çok eğlendiğimi yazmıştım. Kadro gerçekten devler ligi gibi… O nedenle beklentim yüksek oturdum ekran karşısına… Ancak ilk 20 dakika aradığım tadı bulamadım. Neyse ki, daha sonra toparladı ve ekşi tadı tatlıya dönmeye başladı. Analı Oğullu, bir espri yapalım ve üzerine düşünün mantığında bir iş değil. Mardin’in 540 yıllık Derikfan aşiretinin Cano Ağa’sının erkeklik sorununa değindi tüm bölüm. Daha doğrusu karısı Rukiye’yle birlikte olmadığı için bir erkek torun vermemesine tepki veren annesi Sidar’a… Öncelikle sorunlara değinelim… Analı Oğullu, durum komedine evrilirse ortaya eğlenceli bir iş çıkacak. Ama ilk bölümün büyük bir çoğunluğu karakter komikliği üzerine gidilmişti. Bu da çoğu zaman sıkıcı oldu.
Devrim Yakut muhteşem
Daha önce de defalarca yazdım. Bu kahkaha efekti artık çok eskide kaldı. Dünyada da kullanılmıyor. Bende de ne yalan söyleyeyim, nerede güleceğime yönetmen karar verdiği için antipati yaratıyor. Bu işte kahkaha efektine gerek yok. İlk 20 dakikadan sonra komedisini artıran bir işe dönüştü. Efekt bizi işten yabancılaştırıyor. Cano Ağa, AVM’leri ve benzin istasyonları olan çok zengin bir ağa olduğunu söyleyip durdu tüm bölüm. Ancak ne kıyafetleri, ne de evi bize bunu verdi. Bence dekor ve kostüme daha fazla özenilmeliydi. Aşiretin ileri gelenleri gerçekten çok zekice kurgulanmış. İnce göndermelerine bayıldım. İlk bölüm kim kimdir üzerine çok gidildiği ve komik bir iş yapıyoruz duygusunu ortaya çıkarma çabası ortaya potansiyelinin altında bir iş çıkarmış. Kesinlikle birkaç sahnesinde beni kahkahaya boğan karakter ise Sidar yani Devrim Yakut oldu. Onu tanımak için geç kaldığımızı düşünüyorum. Dramda da, komedide de harikalar yaratıyor. Genel olarak oyunculuklara söyleyecek sözüm yok. Herkes üstüne düşen rolü sırtlamıştı. Ama eksik kalan bir şey vardı. Yönetmen Sibel Kocataş’ın rejisi temizdi ama bence ritmi artırmalı. Biraz yavaş kalmıştı.
AB’de 10’uncu oldu
Gelelim kanal faktörüne… İşin en büyük sorunlarından biri kanalın color correction’ı… Diğer kanallarda ışıl ışıl, tabiri caizse seyirciye “Gel gel” yapan bir renk varken, Show TV solukluğuyla insanın içini sıkıyor. Ayrıca izlenme oranı düşük olduğu için proje ancak sonradan parlayabiliyor. Analı Oğullu, 19.30’da başlayarak Tüm Kişiler’de 3.31 reytingle 13’üncü, AB’de 3.23’le 10’uncu oldu. Yaza doğru reytingini artıracaktır. Ama karakter komikliğinden durum komedisine gidilmeli. O zaman piyes gibi görünen birçok sahne yaşayacak ve seyirciyi içine çekecek. Bir de ritmi tutturulursa bu kadro bize bol kahkahalı bir yaz geçirtir. Tüm ekibin emeğine sağlık.
Analı Oğullu durum komedisine gitmeli
Haberin Devamı