Son 12 yıldır Türk televizyonları adeta dizilere teslim. Prime time denilen zaman diliminde yani 20.00-23.00 arasında sadece diziler yayınlanıyor. Televizyonlar reklam pastasının en büyük dilimini dizilerle yiyebiliyor. Hal böyle olunca bizlerde dizilerle yatıp dizilerle kalkıyoruz. Hiç dizi izlemediğini söyleyen bir kitle var ama halkın çoğunluğu sosyalleşme aracı olarak dizileri kullanıyor. Her dizinin kadın ya da erkek oyuncusu akşam yemeklerinin veya sabah kahvaltılarının mutlaka sohbetinde yer alıyor. Her yıl sezon başında yaklaşık 50-80 dizi ekrana “Merhaba” derken, 6 hafta gibi kısa bir sürede yarısı veda ediyor. Adına henüz sektör denmese de dizi piyasası ekonominin yaklaşık 2 milyar dolarlık bir dilimini oluşturuyor. Düşünün, yurt dışına en çok ihraç etiğimiz şey yerli diziler. Ayrıca ekonomiden siyasete, modadan astrolojiye, kültür sanattan psikolojiye her şeyi artık diziler belirliyor. Yeni doğan bebeklere dizi karakterlerinin adı koyuluyor. Arkadaş sohbetlerinde aşk dizi karakteriyle tanımlanıyor. Dizilerde giyilen kıyafetler, gidilen mekânlar, kullanılan takılar yepyeni bir tüketim alışkanlığı kazandırıyor. Yani kabul edelim, hayatımız dizi oldu. Peki, ben bu kadar lafı neden ettim? Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bir araştırma yapmış. Araştırma dizi izleme yaşının 11 olduğunu söylüyor. Yani 6-10 yaşına kadar çocuklar ekranda çizgi film izlemeyi tercih ederken, 11 yaşından sonra çocuklarda aileleri gibi dizilere teslim oluyor. Tam hayranlık yaşları olduğu için bazı oyunculara da saplantılı bir şekilde bağlanıyorlar. Onları kendilerine rol model olarak alıyorlar. Kişisel olarak bir oyuncunun kimseye örnek olması gerektiğini düşünmüyorum ama bu yaşta çocukların örnek aldığı çok sayıda oyuncu var. O nedenle onlara biraz sorumluluk düşüyor. Onların hem proje seçerken, hem de özel hayatlarında biraz daha dikkatli olması gerekiyor. Çünkü her yaptıklarını kendilerine örnek alan, kurguyla gerçeği tam olarak ayıramayan ciddi kitleleri var. Üstelik öyle hafife alınacak kadar sayıları az değil… Kanal yöneticileri, yapımcılar ve oyuncular dikkat! Önünüzde yaptığınız projeyi baş tacı edecek bir kitle var. O nedenle verdiğiniz mesajlara çok dikkat etmelisiniz.
Şehzadeler ekrana yakıştı
Muhteşem Yüzyıl için hazırlanan üç yeni tanıtım gelecek hafta görücüye çıkacak. Ama öncesinde Sarı Selim’i canlandıran Engin Öztürk ve Bayezid’i oynayan Aras Bulut İynemli’nin fotoğrafları geldi. İkisi de rolüne o kadar yakışmış ki, bence müthiş merak uyandırıyorlar. Meryem Uzerli’nin diziden ayrılmasının ardından “Bu dizi tutmaz” önyargılarına karşı ben bu sezon daha da iddialı geldiklerini düşünüyorum. Yepyeni altı oyuncunun katılmasıyla bu sezon haremi Merve Boloğur karıştırırken, Vahide Perçin’in yani Hürrem’in yeni düşmanı Meltem Cumbul olacak. Sanmayın ki, mücadele sadece kadınlar arasında yaşanacak. Şehzade Mustafa, Selim ve Bayezid’in çatışması da reytingi alevlendirecek.