Bir haftadır Antalya Uluslararası Altın Portakal Film Festivali nedeniyle Antalya’daydım. Festivalin 50’nci yılı olması beni daha da heyecanlandırmıştı. Bu sene basın olarak çok iyi ağırlandığımızı başta söylemem gerekiyor. Son yıllardaki en başarılı basın organizasyonlarından biriydi. Fakat çok ciddi bir sorunumuz vardı. Ulusal yarışma filmleri kategorisinde izlediğimiz 10 filmin birçoğu bizi hayal kırıklığına uğrattı. Benim favori filmim, Uğur Sencer Aydın’ın senaryosunu yazdığı, Serdar Temizkan’ın yönetmenliğini yaptığı, Ali Düşenkalkar ve Arda Kural’ın başrolünü oynadığı Kutsal Bir Gün’dü. Özellikle Ali Düşenkalkar’ın oyunculuk performansı muazzamdı. Atalay Taşdiken’in Meryem filmi diğer adayımdı. Festivalin en büyük sorunu üçüncü filmini çeken bir tane yönetmenin olmamasıydı. Çoğunluğu ilk filmlerden oluşan bir film seçkisi de festivali öğrenci filmleri festivaline dönüştürmüştü. Ödül töreni Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi'nde yapıldı. Gecenin sunucuları Murat Han ve Özge Özder’di. Fakat ikisi de çok heyecanlıydı ve bence başarılı değillerdi. Murat Han’ın yıllarca yurt dışında yaşadıktan sonra sahnede uluslararası filmlere ödül verirken çeviri yapmaması saçmaydı. Ciddi bir çeviri sıkıntısı yaşandı. Keşke müdahale etseydi.
Zeynep Çamcı en iyi kadın oyuncu
Gelelim ödül alan filmlere… En iyi film Cennetten Kovulmak ve Kusursuzlar arasında paylaşıldı. En iyi senaryo ödülü Mavi Dalga’ya gitti. Ödülü alan Zeynep Dadak ve Merve Kayan dramatik bir kurgusu olmayan filme senaryo ödülü verilmesine şaşırdılar. Jürinin kendilerini anlamasına da sevindiler. Bana kalırsa o ödül Uğur Sencer Aydın’ın Kutsal bir Gün’le hakkıydı. Atalay Taşdiken’in Meryem filmi en iyi müzik, kadın oyuncu, görüntü yönetmeni, kent konseyi seyirci ödülü, Avni Tolunay jüri özel ödülünü aldı. Bence en iyi film için güçlü adaylardan biriydi. Çünkü ortada sinema vardı. En iyi erkek oyuncu ödülü Hakan Yufkacıgil’e gitti. Ben Ali Düşenkalkar ve Yufkacıgil arasında kalmıştım. Uzun Yol, kötü bir film olmasına rağmen Yufkacıgil’in canlandırdığı Fariz karakteri sinirimizi bozmuştu. Filmden sonra üzerimizde hâlâ gerginlik vardı. İnandırıcılığı nedeniyle bence o ödülü hak etti. Zeynep Çamcı’nın da Meryem filmindeki performansıyla en iyi kadın oyuncu ödülünü alması şaşırtıcı değildi. Sonuna kadar hakkıydı.
Ödül 1 milyon lira olsun
Bu yıl Altın Portakal’ın 50’nci yılıydı ama ödül gecesinde sahnede müzikal coşkusu vardı. Neden sahnede Blues Brothers ve Grease vardı, hiçbirimiz anlamadık. Bu ne konseptiydi? Bir Altın Portakal daha bitti ve benim aklımda festivalde izlediğim kötü filmler kaldı. O nedenle bir önerim var. Festival her geçen yıl prestijini kaybetmeye başladı. İyi yönetmenler filmlerini Antalya’ya göndermiyor ve ilk filmler festivaline dönüşüyor. Oysa Altın Portakal Türkiye’nin en eski festivali ve sinemacıların desteklemesi lazım. Sinema için bunu yapmaya mecburlar. O zaman hem rekabetin hem de sinemanın tadı çıkacak. Festivalde verilen destek ücreti de artırılabilir. 350 bin lira yerine 1 milyon lira verilse eminim herkes filmini gönderecektir. Çünkü kabul edelim, bazı yönetmenler büyüdükçe idealistliklerini de yitirdi.
Altın Portakal’ı ilk filmler soydu
Haberin Devamı