Tartışmasız yaz sezonunun iddialı dizilerinin başında geliyor Güneşin Kızları. Dizide neredeyse arıza olmayan karakter yok. Herkes defolu, herkes zaaflı. Açıkçası ben en çok bu tarafını seviyorum. Ancak dizinin iki erkek oyuncusunun oyunculuk performansı takdiri hak ediyor. Emre Kınay ve Tolga Sarıtaş’tan bahsediyorum. Haluk, öfke kontrolü olmayan, karanlık, çok karanlık bir adam. Ruhunun hasta olduğu aşikâr. Sakinden sinirliye, kudretliden eziğe geçişler sergiliyor. Üstelik bunu aynı sahne içinde gerçekleştiriyor. Her ne kadar Emre Kınay’ın çok iyi bir oyuncu olduğuna hem sahnede, hem beyazperdede, hem de dizilerde şahit olsam da yine de şaşkınlıkla izliyorum onu. İyi ki var diyorum.
Sarıtaş aynalama yapıyor
Tolga Sarıtaş’ı Muhteşem Yüzyıl’da canlandırdığı şehzade Cihangir karakteriyle tanıdık. O dönemde de hakkında olumlu şeyler kaleme almıştım. Güneşin Kızları’nda Ali, Haluk’un oğlu ve sevgisizlik nedeniyle sağa sola savruluyor. Haluk’tan nefret ediyor ama gün geçtikçe ona dönüşüyor. Kısacası aynalama yapıyor. Öfke patlamaları yaşadığı anlarda Ali’de Haluk’u görüyorum. Yani Tolga Sarıtaş’ta Emre Kınay’ı... Aynı beden dilini izliyorum. Bu aynılık “Erkekler babalarını rol model alırlar” tezini doğruluyor ve benim için diziyi gerçekçi kılıyor.
Selin Şekerci nerede?
Melekler Korusun dizisiyle hayatımıza giren, geçen sezon Kaçak Gelinler’de canlandırdığı Şebnem karakteriyle fenomene dönüşen Selin Şekerci’yi bu yaz hiçbir projede göremedik. Yeni sezon için henüz adını hiçbir projede duymadım. Umarım en doğru projeyi bekliyordur. Ancak onun çok fazla beklememesini öneririm. Zira, sağlam bir fan kitlesi var. Gençlik dizilerinin ve romantik komedilerin aranılan yüzü olabilir. Kösem Sultan gibi bir dönem dizisinde ise bize entrikanın tarihini yazabilir.
Demedi demeyin!