Ekranda 19 yıldır jön oynayan ve rol aldığı her diziyle reytinglerde hatırı sayılır rakamlara ulaşan bir oyuncu var. Erkan Petekkaya’dan bahsediyorum. 1998 yılında Güzel Günler’le hayatımıza giren ama Aynalı Tahir’le jönlüğe terfi eden ekranın delikanlılığın kitabını yazan adamı... Aslında ekranda raconun nasıl kesildiğini ilk oynayan adamı demek daha doğru olur. Daha sonra kariyerinde komedi, melodram ve suç türlerinde oynamayı seçti. Serseri’de gerçekten komikti, Köpek’te ise dönemin suç türünün iyi örneklerinden birini sergiledi. Fakat daha sonra holding patronu rolleri üzerine yapıştı. Kadınlar onu zengin ve güçlü izlemeyi seviyordu. Fakat Erkan Petekkaya bu, olduğu yerde aynı durmayı sevmezdi. Ekranların iyi adamıyken Öyle Bir Geçer Zaman ki’de öyle bir Ali Kaptan yarattı ki, tüm Türkiye’yi kendisinden nefret ettirmeyi başardı. Aldığı büyük riskti. Bir sezon boyunca nefret ettiğimiz Ali Kaptan’ı ikinci sezonunda farklı bir adam olarak karşımıza çıkardı. Bu defa da ona acımaya başladık. Benim için Türk televizyon tarihinin unutulmaz karakterinden biriydi Ali Kaptan. Petekkaya daha sonra Dila Hanım’la radarımıza girdi. Son olarak üç sezon boyunca Paramparça’da Cihan Gürpınar’ı canlandırdı. Bana göre Cihan yılın babasıydı. Kızı Cansu’yla arasındaki ilişki her çocuğu kıskandıracak cinstendi. Dizi uzayınca melodramın her klişesine düştü. Cihan Gürpınar başka yollara saptı.İstihbarat ajanını oynuyorErkan Petekkaya’nın seyirci gözünde her zaman yüksek kredisi vardır. Bunun pek çok nedeni var. Bugüne kadar çeşitliliği denemesi seyirciye güven veriyor. Petekkaya’yı izlerse iyi bir dizi olacağına inanan çok ciddi bir kadın kitlesi var. Yaş olarak avantajı var. 35 yaş üstü kadınların neredeyse tamamı Erkan Petekkaya’yı tanıyor, seviyor, beğeniyor. Petekkaya’yı kendi yaşına yakın bulduğu için hayal edebiliyor. Oyunculuğu seviliyor. Annemle yaşadığım bir diyalog vardı. “Neden Erkan Petekkaya’yı izliyorsun?” diye sorduğumda “Muş gibi yapanı izleyeceğime gerçekten yapanı izlerim” demişti. Buraya kadar her şey iyi ama gelelim bu yazının yazılma sebebine... Erkan Petekkaya yine olduğu yerde duramadı ve yıllar sonra rotasını yeniden değiştirdi. Bu defa bir suç türüyle karşımıza gelmeye hazırlanıyor. Dizinin adı Kayıt Dışı. Karga Seven Pictures yapımcılığında çekilen diziyi Cevdet Mercan yönetiyor. Şahin Altuğ ve Caner Güler’in senaryosunu kaleme aldığı dizi; bu ay Fox TV’de ekrana gelecek. Dizide; Songül Öden, Dolunay Soysert, Nur Sürer, Ali Düşenkalkar, Burak Yamantürk, İsmail Hacıoğlu, Tugay Mercan, Serdar Orçin, Kadim Yaşar ve Müge Boz rol alıyor. Petekkaya, uluslararası bağlantıları olan bir suç organizasyonunu çökertmekle görevlendirilmiş bir istihbarat ajanını oynuyor.Dizinin günü çok önemliKısacası bugüne kadar elinde çok ciddi bir kadın izleyici bulunduran Erkan Petekkaya, bu defa erkekler dünyasına “Ben geldim” diyor. Yani yine büyük bir risk alıyor. Dizinin ilk tanıtımı oldukça etkili, Cevdet Mercan yine yapmış yapacağını... Şimdi mesele dizinin hangi günde ekrana geleceği... Çünkü Erkan Petekkaya ilk defa bir erkek işiyle ekrana gelecek. Oysa onun büyük bir kitlesini kadınlar oluşturuyor. O nedenle kadın izleyiciyi alabileceği ama erkek izleyicinin de yadırgamayacağı bir günde ekrana gelmeli. İşte o zaman bambaşka bir bütünlük yakalayacaktır. Kayıt Dışı biz gazetecilere çok kullanılan bir sözdür. Genellikle “Off the record” diyerek İngilizce’si kullanılır. Çok aşina olduğum bu sözü bu kez bir dizi olarak izlemeye çok hazırım. Bakalım, dizi bize kimsenin bilmediği hangi sırrı verecek ve “Kayıt Dışı” olacak?
Bu yaz sezonu geçen yıllara göre daha az dizi vardı. Fox TV, nisan ayında başlattığı Şevkat Yerimdar ile erken sezon açtı ve karşılığını aldı. Ancak yazın başlayan Deli Gönül ve Bu Sayılmaz’da hayal kırıklığına uğradı. Star TV, yaz sezonu için Ateş Böceği ve Dolunay’la yola çıktı. İkisinde de başarıya ulaştı. Show TV Kalp Atışı ve Rüya’yla yaz sezonunda var oldu. Özellikle Kalp Atışı beklenmeyen yaz reytinglerini kanala yaşattı. Atv, Kanatsız Kuşlar dizisiyle tek atımlık bir kurşuna tutundu. Karşılığını da aldı. Kanal D; Meryem, Çocuklar Duymasın, Adı Efsane, İki Yalancı’yla yaz sezonunu açtı. Ancak 4’te 2 başarıya ulaşabildi. Bu yaz 5 ulusal kanalda PT’de (Prime Time) yayınlanan 12 dizi oldu. Peki, ilk önce kim havlu attı? Kanal D’de ekrana gelen Adı Efsane ilk havlu atan dizi oldu. Onu yine Kanal D’den İki Yalancı takip etti. Pazartesi akşamı final yapıyor. Fox TV’nin Deli Gönül’ü de gidenler arasına adını yazdırıyor. Dizi 10’uncu bölümde final yapıyor.Ateş Böceği gün değiştiriyorMadem eylül ayı geldi. Her kanal iddialı projelerini görücüye çıkarmak için gün sayıyor, öyleyse yaz dizilerinin akıbetinin ne olacağı sorusu da kafalarımızı kurcalamaya başladı. Öncelikle görünen köy kılavuz istemiyor. Reyting sonuçlarına bakıldığında kalan 9 diziden sonra ilk giden Fox TV’de yayınlanan Bu Sayılmaz olacak gibi görünüyor. Show TV’de ekrana gelen Rüya’nın da şansı reytinglerini yükseltmesine bağlı. Salı akşamları 5 reyting barajını henüz geçemedi. Belki gün değişikliğiyle reytingini yükseltebilir. Star TV’de ekrana gelen Ateş Böceği tüm yaz kanalına kazandırdı, son haftalarda reytingini de yükseltti ancak eylülde gün değişikliğine gideceği açıklanan ilk dizi oldu. Kanal D’de ekrana gelen Meryem şimdilik iyi gidiyor. Ancak TRT 1’de ekrana gelen Diriliş’n gelişiyle onun da yeri sarsılacaktır. Aynı durum Star TV’de ekrana gelen Dolunay dizisi için de geçerli! Zira, atv’de yayınlanan Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ın gelişiyle reyting kaybına uğraması muhtemel! Atv’de ekrana gelen Kanatsız Kuşlar perşembe akşamında bu yaz kanalı ortalamada tuttu. Ama yeni dizilerin gelişiyle şansı düşecektir.Ekimde gerçek kazananlar gelirÇocuklar Duymasın’ın akıbetini de yeni sezonun pazar işleri belirler. Tüm bu tabloya bakıldığında bu yazdan en karlı çıkan Şevkat Yerimdar ve Kalp Atışı olur. Özellikle Şevkat Yerimdar’ın cuma akşamları Arka Sokaklar, İstanbullu Gelin ve Aşk ve Mavi’ye kafa tutmak için hazırlandığı çok belli. Bir yazı daha Nazlı-Ferit, Aslı-Barış, Eylül-Ali Asaf, Haluk-Meltem, Meryem-Savaş-Oktay, Serkan-Duygu, Melis-Hakan, Şevkat-Esin, Mehmet-Fatmanur, Küçük Semiha-Armağan, Nefise-Muzaffer, Elif-Bulut çiftleriyle geçirdik. Hoş geldin Eylül. Şimdi yazdan sonbahara geçişimizde biraz afallarız. Ancak ekim ayında gerçek kazananlar ortaya çıkacaktır. Tüm yazı güzel geçirmemizi sağlayan dizi ekiplerinin emeğine sağlık! Herkese mutlu bayramlar!Bayramlık not:Bir GSM operatörü Bayram Olsun diye bir kampanya başlattı. Amaç huzurevlerinde yaşayan yaşlılarımızla canlı telefon bağlantısı yapmak. Bu aramalar ücretsiz. Siz de orada yaşayan yaşlılarımızı hatırlamak ve onları bir nebze olsun güldürmek isterseniz bu uygulamaya bakın derim.
İrfan Şahin yıllarca Kanal D’yi yönetmiş başarılı bir televizyon yöneticisiydi. Daha sonra istifa etti ve 1441 Productions’ı kurdu. Bir ayağı Amerika’da olan yapım şirketi 1441. Uzun zamandır Şahin’in dizi projelerini sektörden duyuyorduk. Ancak sonunda ilk haber geldi. Tutsak isimli dizi Kanal D’de ekrana gelecek. İrfan Şahin bugüne kadar yapımcılardan Kanal D için dizi almıştı. İlk kez yapımcı olarak Kanal D’de ekrana gelecek olan dizisini izleyeceğiz. Dizinin başrollerinde Pamir Pekin, Gülper Özdemir, Caner Şahin var. Caner Şahin’i geçen sezon yine Kanal D’de ekrana gelen Babam ve Ailesi dizisinde ilk kez izlemiş ve oyunculuk performansına hayran olmuştuk. Caner Şahin’i tekrar izleyeceğimiz için kendi adıma çok mutluyum. Gülper Özdemir’i daha önce Kara Yazı’da izlemiştik. Tutsak’ın fotoğraflarında ise çok güzel görünüyor. Pamir Pekin bu başrol kadrosunun en deneyimli ismi. Kadroda ayrıca Ayda Aksel, Seray Gözler, Özcan Varaylı, Murat Balcı, Yağmur Özbasmacı Mermer, Ceyda Kasabalı, Güneş Emir, Çağdaş Tekin, Mehmet Gürhan ve Mustafa Uzunyılmaz var. Senaryosunu Gürkan Tanyas’ın kaleme aldığı Tutsak’ın yönetmen koltuğunda Serhan Şahin oturuyor. Gelelim dizinin konusuna; ailesinin ölümüyle amcası tarafından kendisinden 30 yaş büyük bir adamla evlendirilen tutsak Elif’in kocasının ortadan kaybolmasıyla yabancı bir dünyada yapayalnız kalmasını konu ediniyor Tutsak. Bir yanda ortadan kaybolan kocası, diğer tarafta ona yardım eden şoför Bahadır var. Ancak hayat üçüncü kozunu Kenan’ı karşısına çıkarmasıyla oynuyor. Elif, tutsaklıktan kurtulabilmek için kendi ayakları üzerinde durması ve kimseye güvenmemesi gerektiğini öğreniyor. Henüz tanıtım izlemedim ama İrfan Şahin oldukça deneyimli bir isim. Eminim, dizinin özellikle ilk bölümünde bizi çok şaşırtacaktır. Tutsak’ın yolu açık olsun!Siyah İnci iddialı geliyorBu sezon başlayacak melodram türündeki iddialı dizi Siyah İnci’yi çok merak ediyorum. Üstelik Siyah İnci’de Hande Erçel’i Güneşin Kızları ve Aşk Laftan Anlamaz’dan sonra ilk kez bir melodramın başrolünde izleyeceğiz. Yani Siyah İnci’den sonra bambaşka bir Hande Erçel’den bahsediyor olacağız. Bugüne kadar takipçi kitlesini daha çok 12-19 yaş grubu oluşturuyordu. Bundan sonra hayranlarının yaşı da büyüyecek. Haliyle bu diziden sonra hem algı, hem de bütçe olarak Hande Erçel’i çok konuşacağız. Neyse gelelim dizinin ilk tanıtımına... Tolgahan Sayışman ve Hande Erçel yan yana şahane bir ikili olmuşlar. Berk Hakman da takıntılı aşık rolünü daha tanıtımdan bize geçirmiş. Görüntüler bana iki diziyi çağrıştırdı. Konu olarak Acı Hayat, duygu olarak da Fatmagül’ün Suçu Ne’yi hissettim. Belki de aynı mekanda çekildiği içindir. Ama işin özü; güzel bir kız ve ona deli gibi aşık iki adam! Biri zengin, diğeri fakir... Çok klişe ama iyi işlenirse her zaman tutar. Tanıtımdan bu sezonun iddialı dizilerinden biri olabileceği izlenimini verdi Star TV’de ekrana gelecek olan Siyah İnci. Yolu açık olsun!
Sebahat ve Melahat filmini hatırlıyor musunuz? Hani orada Melahat’i oynayan ve bizi gülmekten kırıp geçiren bir oyuncu vardı. Adı Adem Yılmaz. Onu daha önce Ayrılsak da Beraberiz, Doksanlar, Yerden Yüksek, Artı 18, Osmanlı Kıyam, Komşu Köyün Delisi dizilerinde izlemiştik. Bizum Hoca, Sebahat ile Melahat, Oflu Hocayı Aramak (OHA), Bir Gece, Hep Yek, Mezarcı ve Mor Ufuklar filmlerinde de rol aldı. Ben onunla Bizum Hoca filminin Trabzon galasında tanışmıştım. Yurt dışında büyüdüğünü, Bilkent Üniversitesi’nde konservatuvar okuduğunu ve Amsterdam’daki Broadway Academy’de müzikal oyunculuğu üzerine yüksek lisans yaptığını öğrenmiştim. Araya çok zaman girdi. Televizyonda onu çok izleyemedik ama bu sene iki festival filmiyle ses getirdi. Rol aldığı Mor Ufuklar filmi geçen ay Madrid Film Festivali’nde gösterildi. Film Ece Özdikici’ye en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü getirdi. Tuffest’te ise yani Trabzon Uluslararası Film Festivali’nde Adem Yılmaz; hem Mor Ufuklar, hem de Mezarcı filmlerindeki performanslarıyla en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünün sahibi oldu. Mor Ufuklar’daki Bulgar zulmünden kaçan ailenin kekeme oğlu karakteri görülmeye değerdi. Mezarcı’da ise köyün delikanlılarından biriydi. Bütün bunlar çok güzel ama beni başka bir haberi daha çok heyecanlandırdı. Adem’le yurt dışındaki bir gezim sırasındayken haberleştik. Ben onun bir dizide oynamasını beklerken, o Londra’da olduğunu söyledi. Meğer İngiltere’nin en iyi oyunculuk okullarından biri olan Royal Central School of Speech’e yüksek lisans için seçilmiş. Bir yıl sürecek eğitimi ekimde başlayacakmış. Üstelik okulun hem bölüm başkanı, hem de Adem’in eğitmeni olacak kişi Amanda Brennan’mış. Brennan, Tim Burton’ın oyuncu koçu. Eminim şahane bir deneyim olacak Adem Yılmaz için... Ama dileğim; bu eğitimlerden sonra onu Türkiye’de de iyi bir dizide izlemek.Mekanın cennet olsun vatan!Pazar akşamı telefonuma bir mesaj geldi. “Oya, Vatan Şaşmaz öldürüldü” yazıyordu. Şaka olduğunu düşündüm. Benim tanıdığım Vatan Şaşmaz güler yüzlü bir adamdı. Bir defa bile sinirli bir anına şahit olmamıştım. Üstelik aynı saatlerde Kanal D ekranında Çocuklar Duymasın vardı. Onu orada kanlı, canlı izliyordum. İşin rengi sonra değişti. Haber kanallarına baktığımda gelen mesajın aynısı alt yazı olarak geçiyordu. Vatan Şaşmaz öldürülmüştü. Sonrası çirkin bir şeye dönüştü. Biz ne zaman böyle bir hale geldik diye düşünmeden edemiyor insan... Çünkü böyle bir haberi aldığınızda önce büyük bir şoka giriyorsunuz, sonra üzülüyorsunuz, daha sonra ne olduğunu sorgulamak aklınıza geliyor. Fakat sosyal medyayı açtığımda büyük bir çirkinlik ne yazık ki gerçek olarak karşımda duruyordu. Dalga geçenlerden Birol Güven’e oyuncu önerenlere, olayın dedikodusunu yapanlardan polisiye türünde oynayanlara herkes vardı. Artık ölüye bile saygımız kalmamıştı. Merak etmeyin, böyle bir zamanda hiçbir şey sır olarak kalmaz. Elbet tüm gerçekler açığa çıkacaktır. Ama önce yapmayı unuttuğumuz şeyi yapalım. Yas tutalım ve insanların acısına saygı gösterelim. Vatan Şaşmaz’ın eşi ve ailesinin başı sağ olsun. Mekanın cennet olsun Vatan Şaşmaz. Ben seni hep güler yüzünle hatırlayacağım
Bayram telaşı başladı ama ekranlarda asıl telaş yeni sezonda neler olacağı... Daha önce Star TV ve Show TV’nin yeni sezonunu açıklamıştım. Bugün sıra atv’nin menüsünde... Bence bu yılın en şanslı kanalı atv. Çünkü yüksek reytinglere imza atan üç dizisi var. Kırgın Çiçekler, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Aşk ve Mavi... Buna yazın başlayan Kanatsız Kuşlar’da eklenince dört dizisi oluyor. O nedenle eylül sezonuna iki yeni diziyle “Merhaba” diyecek atv. Pazartesi akşamları yoluna Kırgın Çiçekler’le devam ediyor. Bir yaz dizisi olarak başlayan ve üçüncü sezonuna devam kararı alınan Kırgın Çiçekler’in başarısını alkışlamak lazım. Kolay değil, yaz dizisinden sezonda başlayan ve yorulmamış dizilerle yarışa girmek... Yeni sezon tanıtımı Kader, Eylül ve Cemre’nin cenazesiyle başladı. Songül’ün Meral’i suçladığını, Meral’in ise vicdan azabı çektiğini gördük. Kızların ölüp ölmediğini yeni bölümde göreceğiz. Ayrıca bu sezon en acılı Kırgın Çiçekler izleyeceğimize dair ciddi tüyolar aldım. Kırgın Çiçekler Söz, Aras, İsimsizler gibi rakipleri arasında kadın izleyici için hâlâ çok büyük bir alternatif olarak karşımızda duruyor. Salı akşamları Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz devam ediyor. Zirvede salı akşamları bu dizinin adı yazıyor. Üçüncü sezonuna devam eden dizinin bu yılda aynı etkiyle devam edeceği aşikar. Zira hem kadın, hem de erkek izleyici Hızır ve Meryem’i seviyor.Seven Ne Yapmaz Güllü’ye benziyorAtv çarşamba akşamı yeni dizi Seven Ne Yapmaz ile başlıyor. MF Yapım’ın yapımcılığı üstlendiği romantik komedi türündeki dizide; sorumsuz Ozan’ın sorumluluk abidesi Nazlı’ya aşkı anlatılıyor. Babası tarafından adam olması için köye gönderilen Ozan, köydekilerin gözbebeği Nazlı’yı gözüne kestirir. Tesadüf bu ya; Ozan bir gün banyodan çıkan Nazlı’yı çıplak görür ve halasının “Siz evlenmek zorundasınız” zorlamasıyla düğün günü İstanbul’a kaçar. Köylülerde namusuna laf edince Nazlı Ozan’ı vurmak için İstanbul’un yolunu tutar. Ancak aşkından onu vuramaz. Üvey kardeşi sayesinde yeniden yaratılan Nazlı, Ozan’ın şirketini satın alır ve ondan intikam almaya başlar. Size de fazlasıyla Yeşilçam filmi Güllü gibi gelmedi mi? Dizide Yusuf Çim, Seren Şirince, Leyla Kader İlhan, Muhammed Uzuner, Kerem Atabeyoğlu, Şeyda Halis, Ferzan Hekimoğlu, Hande Özdemir, Ulaş Albayrak, Aslıhan Malbora, Emre Bulut, Sertan Erkaçan, Alper Baytekin, Serhat Parıl, Ecem Çalık, Deniz Gündoğdu, Deniz Oral rol alıyor. Dizi 6 Eylül Çarşamba akşamı ilk bölümüyle ekrana gelecek. Gelelim perşembe akşamına... Yazın başlayan ve 4 ortalamasında reyting alan Kanatsız Kuşlar devam ediyor. Cuma akşamları zaten Aşk ve Mavi’yle reyting pastasından ciddi bir pay alıyordu atv. Yine aynı gün bu diziyle devam ediyor. Arka Sokaklar, İstanbullu Gelin ve Aşk ve Mavi savaşını bakalım bu sezon kim kazanacak?Cennetin Gözyaşları başlıyorAtv’nin yeni sezon için hazırladığı ikinci dizi Cennetin Gözyaşları. Süreç Film’in yapımını üstlendiği dizi; annesi tarafından terk edilen ve yetimhanede büyüyen Cennet’in hayatını anlatacak bize... Tek arkadaşı Ali’nin de evlat edinilip gitmesiyle yalnız kalan Cennet’in büyüyüp okul birincisi olmasıyla hayatı bambaşka bir noktaya taşınacak. Çünkü arkadaşı Melisa’nın babası onu başarılarından dolayı şirketine alacak. Başarı basamaklarını tek tek çıkan ve Selim’e aşık olan Cennet hem onu terk eden annesini, hem de Ali’yi aynı yerde bulacak. O andan sonra bir intikam meleğine dönüşecek. Dizide; Almila Ada, Berk Atan, Esra Ronabar, Hazım Körmükçü, Ali İpin, Ebru Destan, Zehra Yılmaz, Yusuf Akgün, Çiçek Acar, Güler Ökten, Süeda Çil, Oktay Çubuk, Sudenur Yazıcı rol alıyor. Dizi pazar akşamı ekrana gelecek.Müge Anlı bu sezon daha çok ses getirirGündüz kuşağında ise Müge Anlı ile Tatlı Sert hafta içi her gün 10.00’da yoluna devam ediyor. Bu sezon daha çok ses getireceği aşikar! Her cuma 8.00’de Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu Sorularınızı Cevaplıyor var. Esra Erol’da hafta içi her gün 16.15’te ekrana gelecek. Her pazar 10.00’da Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu ile Kur’an ve Sünnet programı yoluna devam ediyor. Dizi TV pazar günleri devam ediyor. Murat Yıldırım’ın sunumuyla Kim Milyoner Olmak İster cumartesi akşamları ekrana gelecek. İrfan Kangı’nın sunduğu 3 Kuşak 1 Cevap adlı yazın başlayan yarışma devam ediyor. 2 aile ve 3 farklı kuşak yarışıyor. Herkes kendi kuşağından olmayan soruyu cevaplamak zorunda. Eğlenceli format. Cem Öğretir hafta içi, Şebnem Sunar Küçük hafta sonu ana haberi sunuyor. Deniz Türe Gün Ortası’ndan bildiriyor. Hafta içi 7.00’de Kahvaltı Haberleri Nihan Günay’a emanet. Atv’de Hafta Sonu’yla ise İbrahim Sadri var. Metin Altınok’la Son Durak ise pazartesi, çarşamba ve cuma günleri 00.30-01.30 arasında ekrana geliyor.
Yapımını Gold Film’in üstlendiği, Kanal D’de eylül ayında ekrana gelecek olan Sevda’nın Bahçesi dizisinin tanıtımı önceki akşam yayınlandı. Başrollerinde Sibel Can ve Emre Kınay’ın rol aldığı dizi, basit ama etkili bir tanıtımla karşımıza çıktı. 15 yıl önce Berivan dizisinde büyük ses getiren bu çift, yıllar sonra tekrar bir araya gelmişti. Emre Kınay’ı sadece yürüyüşünde ve şaşkın bakışlarında gördük ama meseleyi anladık. Sibel Can ise çıkıp her şeyi anlatmadan bize ne izleyeceğimizi söyledi: “Çok farklı bir hikaye değil benim başıma gelen... Kim bilir daha önce kaç kadının başına gelen, sıradan, hüzünlü, acı veren bir hikaye...” Basit her zaman değerlidir. Eğer senaryo bu ikiliye pas atarsa Emre Kınay ve Sibel Can 2017 yılının en çok konuşulan çifti olur. Hem böylece dizi çiftleri arasına yıllar sonra yine 40 yaş üstü oyuncular girer. Biz de durum öyle gençler üzerine kurulu ki, Sevda’nın Bahçesi eğer iyi işlenir ve tasarlanırsa sezonun en büyük sürprizi olur. Çünkü basit ama samimi üslup hep kazanır.Ekran erkek işleriyle dolduHer yılın bir konsepti var. Geçen sezon İçerde’nin tutması, sinemada Dağ 2’nin yarattığı etkiyle ekranlarda İsimsizler, Söz ve Savaşçı’nın başlaması ve hepsinin iyi reytinglere imza atması yapımcıları ve kanal yöneticilerini harekete geçirdi. Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Çünkü kimi görsem erkek işi aradığını söylüyordu. O nedenle bu sezon çok fazla erkek işi izleyeceğiz. İşin içinde aksiyon olunca Türkiye’de buna erkek işi diyoruz. Düşünsenize İsimsizler, Söz, Aras, Kayıt Dışı, Savaşçı, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, Börü, Kefaret, Çember, Gecelerin Ötesi, Diriliş Ertuğrul, Fatih, Sevgisizliğine Bir Kalp Verdim hepsi erkek kodlu işler... Yani intikam hikayelerine hazır olun! Kimi arkadaşlarından alacak intikamı, kimi yasa dışı örgütlerden, kimi teröristlerden, kimi başka devletlerden, kimi ailesinden... Ama sonuçta herkes adaleti kendi dağıtacak. Bize de günümüzden geçmişe uzanan onlarca seçenek arasından birkaç tanesini izlemek kalacak.
9 Temmuz tarihli “Ateş Böceği’ne bütünlük lazım” başlıklı yazımda, Star TV’de ekrana gelen Ateş Böceği dizisinin ikinci bölümü yayınlanmış ve ne yazık ki, henüz türünü oturtamamıştı. Dizinin en büyük sorunu Aslı ve Barış arasında geçenlerle başka bir dizi izlerken, mahalle ve Barış’ın teyzelerinin evinde başka bir dizi izliyormuş gibi hissedilmesiydi. Ancak Sezar’ın hakkı Sezar’a... Aradan 6 hafta geçti. Geçtiğimiz hafta ekrana gelen bölümde artık her şey yerli yerine oturmuştu. Ekranda izlediğimiz dizi kararını vermişti ve romantik komedi türündeydi. Üstelik tüm karakterlerin artık Aslı ve Barış’la organik bağı kurulmuştu. İzleyiciye bu imkansız aşkı izlemek kalmıştı. Nilay Deniz ve Seçkin Özdemir arasındaki kimyaya inanmış bir seyirci de oluştu. Nilay Deniz’i ekrana çok yakıştırıyorum. Ekranda bakmayı bilmek oyuncuyu izleyiciye yaklaştırır. Deniz o kadar iyi bakıyor ki, bazen içimizi gördüğünü düşünüyorum. Kamerayla arasındaki o mekanik duyguyu yok etmiş. O nedenle kamerayla aşk yaşıyor. Bu da ekrandan bize sızıyor. Seçkin Özdemir sevdiğim ve oyunculuğunu beğendiğim bir isim. Ama ona da aynı şeyi tavsiye edeceğim. Kameranın o yabancılık duygusundan sıyrıldığı anda bambaşka bir Seçkin Özdemir’le tanışacağız. Çünkü kamera onu seviyor, onun da kameraya bu aşk için küçücük bir adım atması gerekiyor. Şu anda ortada iyi bir kimya var, fakat bir adımla artacağına ve bambaşka bir şeye dönüşeceğine eminim.Kirli ellerle temiz bir eli tutmak doğru mu?Geçtiğimiz bölüm Ateş Böceği’nin odaklandığı önerme başlıktaki soruydu. Senarist Ebru Hacıoğlu’nun tüm bölüme yaydığı bu soru ne yalan söyleyeyim birkaç dakika benim de düşünmemi sağladı. Acı gerçek mi yoksa yalan rüya mı sorusunu düşündüm. Sanırım sonunda bende Aslı’nın verdiği cevabı verirdim: Acı gerçeğin üzerine biraz şeker katılmasını... Bölüm sonunda gördük ki, en acı veren şey gerçeklerden kaçmakmış. Barış kendi yalanının bedelini Aslı’ya ödeterek onu yeniden bir çıkmaza soktu. Yine okula dönmeye karar vermişti. Bu defa da işini ve aşkını kaybetti. Yarın akşam ekrana gelecek bölümde Aslı’nın çektiği acıyı ve evi terk edişini izleyeceğiz. Aşk bir kere kapısına geldi mi kirli ellerine rağmen o temiz eli tutacak mı Barış? Finalde tutacağı kesin ama bu çekişmenin sonucunu yarın akşam izleyeceğiz.
Yeni sezona sayılı günler kala bu kez Show TV’nin menüsü açıklayacağım. O nedenle bu hafta Show TV Genel Müdürü Suavi Doğan’la bir araya geldik ve kanalı masaya yatırdık. Açıkçası geçen sene bu zamanlarda herkesin dilinde “Show TV dizi tutturamaz” cümlesi vardı. İçerde’nin Show TV’de kendini gösteremeyeceği söyleniyordu. Bir yılda tüm bu dengeler değişti. Geçtiğimiz ay Show TV birinci kanal oldu. Büyük ihtimalle ağustosta da birinci kanal olacak. İçerde bir fenomene dönüştü, Yeni Gelin zirveye oturarak kanalı yükseltti. O nedenle Suavi Doğan’a ilk sorum “Geçen yıl nasıl geçti?” oldu. Doğan, “Bizim için TMSF’den sonra ilk yıl o dönemden çıkma, ikinci yıl temel atma, üçüncü yılda inşaata başlama olacaktı. Geçen yıl temel atma dönemiydi. Çok güzel bir yıl geçirdik. Ancak geçmişe dönüp kanalı analiz ettiğim zaman bu yıl ocak-şubat aylarında bir hata yaptığımı görüyorum. 20 tane proje almayı sevmediğim için yedekli gitmemiştim. O nedenle şubat, mart, nisan aylarında kanalımız biraz sallandı. Sonra hemen toparladık. Geçen ay birinci kanal olduk. Şimdi üçüncü yılımıza girdik ve artık inşaata başladık. Geçen yılki hatalarımdan ders çıkardım. O nedenle ocak ayı için şimdiden az ama öz ciddi yedek projeler çalışmaya başladım” cevabını verdi. İçerde aslında bu yıla da devam edebilirdi. Ama kanal 39 bölümde bitirdi. Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda 2500 kişinin katılımıyla muhteşem bir finale imza attılar. Ama aklımdaki soru “Bir kanal devam ettirse iyi reytingler alacağı bir işi neden erken bitirdi?” oldu. Suavi Doğan, “İçerde hem yazılması, hem de çekilmesi çok zor bir senaryoydu” dedi ve ekledi: “Zaten onu farklı kılan da buydu. Devam etmesini isterdik ama bu kez sarkacaktı. Yapım ekibiyle ortak bir karar aldık. 39 bölüm sözleşmemiz vardı. Tadında bırakalım ve zirvede bitirelim dedik. Final gecesi seyirciyle diziyi izlemek ve o reaksiyonu görmek müthiş bir deneyimdi. Bu işi zirvede bıraktık ama manevi yönden çok gurur duyduğumuz ve tatmin olduğumuz bir iş oldu İçerde.”Ercan Kesal Aras’taBu yazın sürprizi Kalp Atışı’ydı. Neredeyse 5 yıldır kadınların erkeklerin peşinden koştuğu yaz dizileri izliyoruz. Kalp Atışı’nda ise güçlü bir kadın karakter ve onun peşinden koşan bir erkek izliyoruz. Suavi Doğan, “Tam da bu sebeple Kalp Atışı’nı aldım. Bu bir Kore formatı. Bana anlatmaları ve satın almam arasında geçen süre tam 5 dakikaydı. Farklıydı, ekranda böyle bir şey yoktu. Zaten senin de bildiğin gibi ben riskli işleri seviyorum. Bu işin ses getireceğini biliyordum. Bu başarı beni yanıltmadı. Seneye için de yine böyle farklı bir işin hazırlıklarına başladık” diyor. Gelelim yeni sezona... Pazartesi İçerde’den sonra nasıl bir iş kanalı domine edecek? Yine Ay Yapım’dan bir iş geliyor. Senaryosunu Gökhan Horzum’un kaleme aldığı, Selim Öztürk’ün yönetmenliğini üstlendiği, Toygar Işıklı’nın müziklerini yaptığı Aras kod adlı dizinin ilk bölüm süpervizörü Uluç Bayraktar. Dizinin başrolünde Aras Bulut İynemli var. İçerde ekibi yerinde kalmış gibi görünüyor. Hikayesini ise Suavi Doğan anlatıyor: “İçerde ekibi, Ay Yapım, biz, ve seyirci pazartesiye alıştık. O nedenle yine bu günde olmasını istedik. Dizi; ailesinden uzaklaşmış müzisyen bir gencin güçlü, köklü ve çok karanlık olan ailesinin başına dönüş hikayesini anlatıyor. Aras’ın babasını Ercan Kesal oynuyor. Ekimde yayında olacağız”Pelin Karahan’la yemek programıShow TV’nin ikinci yeni işi Klavye Delikanlıları. Süreç Film’in yapımı üstlendiği diziyi Murat Şeker yazıp yönetiyor. Şeker’in sinemadan televizyona transferi heyecan verici. “Ekranlarda olmayan bir iş yapıyoruz” diyor Suavi Doğan ve ekliyor: Komedi ama işin içinde draması ve polisiyesi de var. Her şeyin iç içe geçtiği, değişik bir şey izlemek isteyenin çok rahat adapte olacağı bir proje. Dizide Vildan Atasever oynuyor.” Gelelim üçüncü işe... Tims&B Productions’ın yapımını, Ethem Özışık’ın senaryosunu yazdığı, Osman Taşçı’nın yöneteceği kod adı Gecelerin Ötesi olan dizi için Doğan, “Senaryo geldi, okudum ve bunu yapalım dedim. Hikayede; kız polis, çocuk hırsız ve onlar bir şekilde bir araya geliyorlar. Aslında çok büyük bir aşk hikayesi üzerine kurulu bir polisiye izleyeceğiz. Duygusunda Bay ve Bayan Smith tadı var. Oyuncu seçimleri devam ediyor” diyor. Kanalda Güldür Güldür, Kalp Atışı, Yeni Gelin ve Rüya devam ediyor. Eylül, ekim sürecinde üç yeni iş hayata geçecek. Gündüz kuşağında ise Zahide Yetiş’le güne başlıyoruz. Bu senenin yeniliği ise oyuncu Pelin Karahan’ın yemek programı. Meğer Pelin Karahan büyük yemek meraklısıymış. Bakalım bize bu sezon nasıl yemekler yapacak? Gelin Evi devam ediyor. Seda Sayan ve Uğur Arslan Evleneceksen Gel demeyi sürdürecekmiş. Doğan, “Tüm kanallar izdivaç programlarına devam ediyoruz. Kurallara uyup, daha bir çeki düzen vererek sürdüreceğiz” diyor. Haberde hafta içi Jülide Ateş, hafta sonu Pınar Erbaş var. Gece Hattı’nda ise Zeliha Saraç. Turgay Başyayla ile Lezzet Yolculuğu ve hafta sonu haber önünde Çocuktan Al Haberi sürüyor. Magazin programları devam ediyor. Ocak ayı için ise kanal Rüya İşçileri’yle gerilim dozu yüksek bir kadın hikayesini çalışıyormuş. Bir de Ay Yapım’la ikinci bir iş. Suavi Doğan, prototipine melodram koymamış. Risk değil mi diye soruyorum. “Hayır. İnsanlar melodrama doydu ve aynı hikayelerden sıkıldı. Bu sezon polisiyeler, türler, erkek işlerine doyacağız. Seyirci bir yerde yine melodram isteyecek. İşte o zaman farklı bir melodram yapan büyük patlama yapacak” diyor. Yeni sezonda Show TV’ye bol şans!Türkiye’nin Yıldızları geliyorSuavi Doğan eski bir televizyoncu. Özellikle format tarafında çok başarılı bir isim. Hatta Türkiye’nin Yıldızları’nın yapımcısıydı. Yani Beren Saat, Engin Akyürek gibi starlar onun yarışmasından çıktı. Show TV Genel Müdürü olduğundan beri kanalda çok fazla format yayınlanıyor. Doğan, “Ben formattan geldiğim ve izleyici Show TV’de format izlemeyi sevdiği için devam edeceğiz. Fakat dünyada formatta da sıkıntı var. Ancak en büyük sıkıntımız; Türkiye’de format sunacak doğru düzgün isim yok. Bir elin parmaklarını geçmiyor. İsimler genelde oyunculuğa yönelip, sunuculuğu ikinci plana atıyor. Oysa sunuculuk çok zor iş. Kimse zor kısmıyla ilgilenmek istemiyor. Hemen olsun ve bitsin isteniyor. Bu yıl Güldür Güldür, Çocuktan Al Haberi devam edecek. Ancak önümüzdeki yıl Türkiye’nin Yıldızları’nı yapmayı düşünüyoruz. Böylece hem sektöre yeni yüz kazandırabiliriz, hem format seyirci açısından da eğlenceli olabilir” diyor.Fi martta yayındaFi’nin Show TV’de yayınlanacak olması ses getirdi. Bir internet dizisini neden Show TV satın aldı? Suavi Doğan, “Sen kanal yöneticisi olsan ve böyle kalitede bir dizi olsa almaz mıydın? Her şeyden öte kanalın marka değerine müthiş katkı sağlayacak bir iş. Açıkçası reytinglerinin de iyi olacağına inanıyorum. Marttan itibaren yayın hakları bizde olacak. Mart-haziran arası diziyi yayınlayacağız. Dizi 60 dakika olduğu için, 26 bölümü her hafta iki bölümü birleştirerek ekrana getireceğiz. Sonuçta 13 haftada bitecek. Dizi devam ederse onları da satın alırız. Bu işin sektöre en önemli katkısı ise sözleşmesi oldu. Televizyonculuk açısından ilk defa denenen bir sistem bu. Sözleşmesi çok uzun sürdü. Aklımıza gelmeyen maddeler çıktı. Şimdi bu sözleşme bundan sonra yapılacak işler için örnek teşkil edecek” dedi.