Suriye’ye girmek

Haberin Devamı


Batı’nın Irak ve Afganistan işgallerinden önemli dersler aldığı anlaşılıyor. Öte yandan, ABD-Avrupa koalisyonu için Libya operasyonu çok kolay oldu.

Arap baharının etkisiyle dalgalanan Suriye’ye “nizam verme”nin ise Libya operasyonundaki kadar kolay olmayacağını Batı’nın gördüğü anlaşılıyor.

Bu durumda, kestaneleri ateşten almayı kendileri yerine yapabilecek en güçlü adayı tespit ettiler. Batı basınındaki siyasi tahlillerde “Türkiye’nin Suriye’ye girmesi”nden çok fazla söz edilir oldu.

Arap baharında “model ülke” olarak söz edilen ülkenin, bu değişim dalgasında aldığı açık tavırlar Batı kamuoylarında da böyle bir yönlendirmeye elverişli ortamı yarattı. Türkiye’nin Esad diktatörlüğünü gönderecek, yerine bir çeşit demokrasinin gelmesini sağlayacak bir askeri operasyona girişmesi Batı’da çok yaygın bir beklenti haline geldi.

Kâğıt üzerinde kolay kurulan denklemlerin Irak’ta nasıl şaştığını görenlerin Türkiye’yi Suriye’nin üzerine biraz daha fazla itmelerinde şaşılacak bir durum yok.

***


Ankara’da, İkinci Körfez Savaşı’ndan itibaren, bölgedeki sıcak çatışmalara katılmakla ne kazanç sağlanacağına ilişkin hesaplar yapıldığı doğrudur.

Bunu “emperyal” güdülerin yaşamasına da bağlayabilirsiniz, “militarist” genlerin depreşmesine de. Ama “demokrasi ihracı görevi”yle açıklamaya çalışmak hiç kolay değildir.

Arap baharında, değişimi sağlayan siyasi güçlerin çoğu için Türkiye’yi değişik unsurlar “model ülke” kılıyor. Ama o unsurlar arasında “mükemmel demokrasi” herhalde bulunmuyor.

Türkiye’nin, kendisini bölgede daha fazla ağırlık sahibi bir ülke kılacak temel şartların birçoğunu kazanma yolunda büyük gelişmeler sağladığı doğrudur. Ama hedeflenen etkinlik ve ağırlıkta bir büyük eksiklik de herkesin gözünün önünde: Topraklarınızın bir bölümünde “savaş hâli”nin devam etmesi, büyük güçlerle aynı masaya her zaman büyük bir eksiklikle oturacağınız anlamına gelir.

Kürt meselesi gibi ağır bir prangayla ”bölgesel güç” kavramı belli bir sınırda kalmaya mahkumdur.

Türkiye’yi Suriye’ye sokmak isteyenler de bunu görmüyor olamazlar.

Açık saldırı olmadığı sürece bir komşu ülkeye karşı silah kullanılmasının yol açacağı sorunlar yumağının büyüklüğünü gizlemek Türkiye’yi o maceraya sürmek isteyenlerin işidir, bunu bütün ayrıntılarıyla görmek de herkesten önce Türkiye’yi yönetenlerin görevidir.

NOT: Kısa bir soluklanma için yazılarımıza ara vereceğiz. Haftaya görüşmek üzere sağlıcakla kalınız.

DİĞER YENİ YAZILAR