AKP çevrelerinde bir süredir Batı basınındaki eleştirilerden yakınılıyor. İktidara geldiğinden bu yana demokrasi yolunda birçok adım atmış olmasına rağmen Türkiye’nin demokrasi notunun hâlâ kırık oluşunu anlamakta güçlük çeken AKP’liler Batı medyasında bu yöndeki eleştirilerin giderek artmasını da anlamakta zorlanıyor.
Yaklaşık bir yıl öncesine kadar Batı basınında yer alan Türkiye yorumlarında pek az eleştiri, buna karşılık pek çok övgü yer aldığı doğrudur.
Batılı kamuoylarında Türkiye hep demokrasisi çok arızalı, üstelik o arızalı ve kısıtlı demokrasisi bile sürekli askeri müdahale tehdidi altındaki bir ülke olarak algılandı. Bu algının AKP iktidarının ilk yılından itibaren değişmeye başladığı, yerini demokrasi arızalarının bir çoğunun giderildiği ve Kürt meselesini demokratik yolla çözme iradesine yönelmiş bir ülke görüntüsünün aldığı da doğrudur.
Son bir yılda Türkiye ve AKP algısının tekrar değişmesi demokratik reformlarda ve Kürt açılımında frene basılmasından kaynaklanıyor. Bir yıldan fazla bir süredir bu alanda yaprak kımıldamadığı gibi, gazeteci tutuklamalarının ve KCK operasyonlarının otoriter rejimlerdeki gibi bir “toptancılık” tarzında yürütüldüğünü Batı da görüyor.
KCK operasyonları çerçevesinde terörle ilgisi olmadığı, olamayacağı belli kişilerin tutuklanmaları, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın gazetecilik dışında hiçbir faaliyetleri olmadığı iddianamede de kanıtlanmasına rağmen tutuklanmaları hazmedilir durumlar değildir. Bunlar “arada böyle şeyler olur” umursamazlığı içinde geçiştirilebilecek olaylar da değildir.
AKP “onca demokratik reform yaptık ama birkaç olay dolayısıyla çok ağır eleştiri alıyoruz” yakınmasıyla kendisini avutmak, haksızlığa uğradığı görüntüsü vermek yerine karnesindeki bu kötü notları düzeltmeye çalıştığı takdirde “ileri demokrasi” iddiasında inandırıcı olabilir.
Adalet Bakanı bu konuyla ilişkin olarak “mevzuattan kaynaklanan sorunlar varsa düzeltiriz” gibi bir söz söyledi. Mevzuattan kaynaklanan çok sorun var; ama bunun da ötesinde, demokrasi iradesinin sürekli olarak canlı tutulması ve demokraside tek bir lekeye bile tahammül etmemekle ilgili daha büyük bir sorun var. Ancak o irade tekrar canlandığında “gazetecileri hapse atan iktidar” görüntüsü silinebilir. Bunun için yapılması gerekenler de bellidir.