Nasıl iyimser olacağız

Yılın sonuna doğru, yılı iyimserlikle kapamak için bir fırsat çıkmıştı. Aslı Erdoğan ile Necmiye Alpay’ın hapisten çıkmaları iyimser olmamızı sağlayabilirdi.

Sağladı da, ama oldukça kısa bir süre için. “Arkası gelsin” temennilerini aktarmamızın akşamında, elektrik kesintileri arasında gazeteci Ahmet Şık’ın tutuklanma haberi geldi.

Ahmet Şık’ın tutuklanması aslında terörle mücadele adına yapılan ciddiyetsizliklerin zirvesidir. Çünkü Ahmet Şık üç örgüt üyeliğinden tutuklanmıştır.

Ahmet Şık hem FETÖ, hem DHKP-C hem de PKK için çalışıyormuş. Bunu iddia edenler FETÖ’nün Kürt karşıtı olduğunu, PKK’nın da Kürt milliyetçisi olduğunu herhalde bilmiyorlar.

Ve bunu bilmeyen savcı ve hakimler Ahmet Şık’ı ikisine de mensup olmaktan tutukluyorlar.

Ahmet Şık, FETÖ ile ilgili haber ve kitabı dolayısıyla FETÖ’cü polis ve savcıların komplosuyla bir yıl tutuklu kalmıştı. O savcılar ve polisler şu anda hapiste, Ahmet Şık da FETÖ üyeliğinden tutuklandı.

Bu ciddiyetsizlik, maalesef terörle mücadelenin gerektiği gibi yapılmasına ilişkin kuşkuları da artıracaktır.

Haberin Devamı

FETÖ’nün, darbe davalarına hakim olup, bunları sulandırma ve buharlaştırmasını hatırlarsak yine birilerinin ülkeye ve ülkeyi yönetenlere yeni tuzaklar kurduğundan da kuşkulanabiliriz.

Bu ciddiyetsizlikler, zihinsel kargaşalık ve şuursuz tepkilerle birleşince sorular ve kuşkular bayağı çoğalıyor.

Ahmet Şık’ı üç örgüt üyeliğinden tutuklayan bir yargıyla nereye kadar gidilebileceğini de sormak zorundayız, terörle bu şekilde mücadeleyle sonuç alınmasına dair kuşkularımızı da ifade etmek zorundayız.

2017 yılına bu şekilde, ülkemizin bekası ve geleceğiyle ilgili sorular sorarak girmek kötümserliğin en ağırı.

Bir gün iyimser bir gün kötümser olmak da fazla yorucu bir durum. Ülke yoruldu. Türk toplumu bütün unsurlarıyla yoruldu. Yorulduk.

Yılın son gününde böyle bir yazı yazmak da fazlasıyla yorucu.

DİĞER YENİ YAZILAR