Laikliğe çok var

Haberin Devamı


Temel eğitimle ilgili son düzenlemede, zorunlu din dersinin yanına seçmeli Kuran ve Peygamber’in hayatı dersleri eklenince “laiklik” tartışmalarının dirilmesi kaçınılmazdı.

Şeriat düzenine gidiş korkusunun, “İran olacağız” korkusunun canlılığı dolayısıyla bu düzenlemelerle “arkası gelecek mi” sorusu da tekrar soruluyor.

“Arkası” nedir, bunun hâlen bir cevabı yok. Ama bütün bu kuşku ve soruların canlı olmasının temelinde Türkiye’nin “laik devlet” olmaması yatıyor.

***


Dini konular, insanların bireysel özgürlükleri içinde değil, “devlet eliyle” yapılan düzenlemeler kapsamında kaldıkça laik olmamız mümkün değildir.

Devleti yöneten siyasi güç, toplumda dinin yerine kendi bakış açısına göre şekil veriyor ve bu durum cumhuriyetin başından beri böyle.

Cumhuriyetin kuruluş dönemindeki bakış açısına dini cemaatlerin toplumdaki etkinliğinin kırılması egemen olduğu için dinle ilgili konular bu açıdan ele alındı.

Tek parti döneminin uygulamalarından şikâyetlerin bugün hâlâ abartılı tekrarları bir yana, o uygulamaların dini cemaatlerin etkinliğini kırmayı başaramadığı da ortadadır.

***


Devletin dini konulara yön verirken, bakış açısının “bütün dini inançlar”ı kapsaması gibi bir önceliği veya amacı da yoktur; tam tersine, din kastedildiğinde bir tek İslam mezhebinin egemenliği söz konusudur.

O yüzden, tek parti döneminin ardından Diyanet İşleri bir mezhebe göre şekillendirilirken, Alevi inancına sahip olanlar, bu dönemin mağdurları olmuştur.

Mesele temel özgürlükler açısından ele alınmadıkça da her zaman bir veya birden fazla “mağdur” olacaktır.

***


Öncelikle din eğitimi kapsamına giren konular “seçmeli”, isteğe bağlı hâle getirilmediği sürece bütün alan devletin yönlendirmesine açık kalmış oluyor.

Laiklik elden gitmiyor; laiklik yoktu, hâlen de laikliğe çok yol var. O yolun başında dini konuların tümüyle vatandaşın bireysel hak ve özgürlükleri içinde ele alınması yatıyor.

Bunun için de bütün özgürlüklerin sindirildiği bir bakış açısının yerleşmesi gerekiyor ki, şu anda kavga eden tarafların hiç birinde o yönde bir gelişmenin ışığı görünmüyor.

DİĞER YENİ YAZILAR