Kürtaj sadece kürtaj değil

Haberin Devamı

Birkaç gün gündemden uzak kalıp, o arada konuşulanların hepsini bir arada öğrenince insana kara basanlar çökmemesi mümkün değil. Başbakan ortaya bir kürtaj ve sezaryen konusu atmış, yüz kızartıcı bir ortam yaratmayı başarmış.

Kastettiğim “yüz kızartıcı ortam”, kürtaj tartışmasını memleketin hâlinin bir nevi “Sodom ve Gomore” hâlleri olduğu kanaatini açıklama vesilesi olarak gören sersemlerin anladığı türden bir “yüz kızartıcılık” değil.

***


İnsanımızın bir kısmı, aklına gelen bir konunun dünyada ilk kez kendi aklına geldiği konusundaki sarsılmaz inancıyla yaşamaya devam ediyor. Kürtajla ilgili fikir açıklayanların önemli, evet önemli bir bölümünün konuyla ilgisinin hayatında bu kelimeyle birkaç kere karşılaşmış ve üzülmüş olmaktan öteye gitmediği zaten anlaşılıyor. Bunlar, neden bugünkü düzenlemeye gelindiğini bilmeden anlatmışlar da anlatmışlar.

Bugün kürtaj konusunun, dünyanın en bağnaz insanlarının, faşist ruhun çeşitli tezahürlerinin mücadele alanı olmaya devam ettiğini de bilmiyor olmalılar. Konuşurken seslerine verdikleri titreşimlerin “insansever” sınıfına girmeye yettiğini sanıyorlar.

Kürtajın hem fizik hem psikolojik açıdan önemli bir travmatik durum olduğunu, insanların “nasıl olsa kürtaj var” fikriyle yaşamadıklarını anlayabilmek için ses titretmenin ötesinde insan bilgisi gerekiyor.

***


Başbakan “her kürtaj bir Uludere”dir derken, bir yandan Uludere’nin vahametini anlatmış ve bunun kendi vicdanında önemli bir yer tuttuğunu belirtmiş.

Artık kürtajın yasaklanması ya da çok kısıtlanması hâlinde yaşanacak facialardan da başka bir benzetmeyle söz edebilir.

Yine Başbakan’ın, kürtaj ve sezaryen konularına dalarken, aradan Türklere yönelik komplolaragirmesi de “bütün dünya bize düşman, bütün dünya kötülüğümüzü istiyor, bizimle uğraşıyor” ruhunun acıklı bir hortlamasından ibarettir.

***


Birkaç gündür bir Uludere konuşulmuş bir de kürtaj. Ve bunların ne şekilde konuşulduğuna bakılınca 12 Eylül döneminde MHP lideri Türkeş’in söylediği söz akla geliyor.

Demişti ki Türkeş, “fikirlerimiz iktidarda biz hapisteyiz.”

Uludere’yi, kürtajı ve benzer konuları bu şekilde konuşmaya devam edersek Silivri sakinleri de bir gün aynı şeyi söyleyebilirler.

DİĞER YENİ YAZILAR