Haberin Devamı
Adalet Bakanı Ergin’den iyi bir haber geldi. Artık hayatımızda “yasak kitap” diye bir kavram kalmayacak. Hâlâ “yasaklanmış” yayın sayısı binlerle ifade ediliyor, artık bütün bu yayınlar özgürlüklerine kavuşacak.
Hiçbir yayının, ırkçı aşağılama, kin ve nefret yayma veya bir suçun açık övgüsünü ihtiva etmedikçe “sakıncalı” olamayacağını öğrenmemiz oldukça uzun bir zaman aldı. Yine de bu öğrenme sürecini tamamlamış sayılmayız.
Yasakçı kafa her an her köşeden çeşitli kılıklarla çıkabiliyor. Bu kafanın ortadan kalkmasının vazgeçilmez şartı da hukuk düzeninin tümüyle özgürlükleri güvence altına alan bir yapıya sahip olması.
Adalet Bakanı’nın açıkladığı iki “paket” de bu açıdan önemli değişiklikler getiriyor. Paketler henüz Meclis gündemine gelmiş değil. Neden beklendiği de açıklanmadı. Bu değişikliklere sahip çıkması gereken CHP’de ise bunların bir an önce yasalaşması için herhangi bir çaba görülmüyor.
CHP’nin Meclis’te görüşülürken paketlerin içeriğini geliştirme yönünde çalışması, “ileri demokrasi”de siyasi mutabakat kuşkusuz toplumdan geniş bir destek bulacaktır.
Yeni anayasa için kurulmuş komisyonun yazım aşamasına geçtiği sırada Meclis’ten bu reform paketlerinin “ileri” bir ittifakla çıkması anayasa tartışmasında çıtanın yükselmesini de sağlayacaktır.
Yeni anayasa konusunda ortaya çıkan görüşler toplumun geniş kesiminde “ileri demokrasi” talebinin yerleştiğini gösteriyor. Demokrasi korkusu yüzünden toplum olarak ödediğimiz ağır bedelleri her tartışmada biraz daha açık olarak görüyoruz.
Yasak yayını olmayan, kimsenin kendisi gibi olmayanlardan korkmadığı, herkesin bütün özgürlüklere sahip çıktığı, farklı fikirlerin “düşman” ya da “vatan haini” olarak görülmediği bir toplumda yaşamanın değerini öğrendik.
Adalet Bakanlığı’nın reform paketleri hemen çıksın, iktidar partisi de muhalefet partileri de bu reformun ortak sahibi olsun. Siyasiler bu reformları bir çekişme alanı gibi görmesin, daha “iyi”, daha “ileri” olanı arasın.