Haberin Devamı
Ankara’da önümüzdeki dönemin siyasi yapılanması artık daha açık bir şekilde konuşulmaya başlandı.
Başbakan Erdoğan, ‘yalnız üç dönem mlletvekili adayı olunabilir’ kısıtlamasında taviz vermeyecek.
AKP’nin kurucu kadrosundan üç dönem Meclis’e girmiş olanlar, yerel seçimde büyük şehirlere belediye başkanı adayı olacak.
Aynı planda öngörüldüğü üzere, Erdoğan’ın 2014 yılında Cumhurbaşkanı olmasının ve iki kez beşer yıl bu görevde kalarak Cumhuriyet’in yüzüncü yılını Çankaya’da kutlamasının da geniş ölçüde kabul gördüğü anlaşılıyor.
Erdoğan’dan sonra AKP’nin başına kimin geçeceği sorusuna Ankara kulislerinde çok değişik cevaplar veriliyor; ama en yaygın tercih, “siyasi taahhüt” sayılabilecek bir tavır almamak.
2014’e daha iki yıl var, bu da “plan”ın beyaz alanlarına yazılacak isimlerin belirlenmesi için yeterli bir süre olarak görülebilir.
Ancak Ankara’da bir başka senaryo daha konuşulmaya başlandı.
Senaryonun gerçekleşmesi için tek bir şart var: Anayasa Mahkemesi’nin cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili kanunu bozması.
Kanun bozulduğu takdirde Cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresi beş yıl olacak, dolayısıyla 2012 yılı sonuna gelmeden cumhurbaşkanı seçimi yapılacaktır.
O zaman da, Başbakan Erdoğan’ın Çankaya’ya “plan”da öngörülenden iki yıl önce çıkması ihtimali gündeme gelecektir. Ve bu ihtimal, AKP’nin üst yapılanması için gerekli zamanı azalttığı gibi, kendilerini aday olarak hissedenleri zora sokacaktır.
Yine Ankara kulislerinden aktaralım: Erdoğan bu durumda, Gül’ün Çankaya’da ikinci bir beş yıl da görev yapmasını isteyebilir ve “yalnız üç dönem vekillik” kuralından vazgeçmek zorunda kalabilir. Ancak Erdoğan’ın bu konudaki sözünden asla dönmeyeceğini savunan Ankaralılar olduğunu da gözden kaçırmamak gerekiyor.
Cumhurbaşkanı seçiminin 2012’ye gelmesi halinde Cumhurbaşkanı Gül’ün kendi siyasi kariyeriyle ilgili kararı da gelişmeler açısından çok belirleyici olacak.
Ankara kulislerinde köpürmekte olan, AKP çevrelerinin daha çok dinlemekle yetindikleri bir senaryo bu.
Bu senaryoyu dillendirenler, bol bol “Burası Türkiye, böyle uzun vadeli siyasi planlar bize gelmez” diyor. Ama önümüzdeki dönemde Ankara’nın giderek daha yoğun bir şekilde Anayasa Mahkemesi kararına kilitleneceği bellidir.