E-muhtıra da sırada

Haberin Devamı

Türkiye’yi ve Türkçeyi iyi bilen bir yabancı gazeteci, “bazen sizi izlerken güçlük çekiyorum, siz günlerle konuşuyorsunuz, ben yıllarla; hangi gün hangi olay olduğunu hemen çıkartamıyorum” demişti.

Günlerle konuşunca yıllar, süreler bazen karışıyor; bazı olaylar uzaklaşıyor, bazıları yakına geliyor.

“27 Nisan” diye de bir günümüz var. Yılı 2007. Öyle uzak değil, pek yakın bir geçmiş.

Ankara’da Cumhurbaşkanı seçimi vardı. Meclis’te çoğunluğu olan AKP’nin adayı eski başbakan Abdullah Gül’dü. Seçilmesi kesindi. O günün akşam saatlerinde Genelkurmay’ın internet sitesine bir bildiri konuldu. Bildiri aslında “AKP’li bir cumhurbaşkanı istemiyoruz” diyordu.

Bu, Meclis iradesine açık bir müdahaleydi.

***


Benzeri müdahaleler 1960’tan sonra defalarca yapılmıştı. Bu müdahalelerden sadece birinde sonuç alınmamıştı, Faruk Gürler’in cumhurbaşkanı seçilmesini Demirel ile Ecevit engellemişti. Ama yine esas olan “uzlaşma”ydı, yine asker kökenli bir cumhurbaşkanı seçilmişti.

27 Nisan’da gerçek bir “ilk” yaşandı. AKP ve hükümet muhtıraya sert tepki gösterdi ve Meclis Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı seçti.

O günün Ankara’sında yine aynı şey konuşulmaya başlandı. Soru, askerin daha doğrudan bir müdahale yapıp yapmayacağıydı. Bunu bekleyenler vardı, umutla bekleyenler vardı. Bu yoldan “ikbal” umanlar vardı.

Aradan sadece beş yıl geçti. Şimdi bu muhtıra için de, diğer müdahaleler gibi soruşturma açıldığını öğrendik. Soruşturma herhalde, muhtırayı kendisinin yazdığını açıklamış olan dönemin genelkurmay başkanı Büyükanıt’la ilgili olacaktır.

***


Siyasi bir konuda, görev alanında olmayan bir konuda, TBMM iradesine müdahale niteliğindeki bu icraatın da yargı önüne çıkmasıyla son 27 yılın hesabının tamamlanması aşamasına gelinmiş olacak.

Bu aşama da, genelkurmay başkanları, kendilerine görev alanları dışındaki konularda soru sorulduğu zaman, örneğin “Kürtçe eğitim” sorulduğu zaman, “sorumluluk alanımda değildir, fikir beyan edemem” dediklerinde tamamlanmış olacak.

“Demokrasi korkusu”nun bittiğinden ve herhangi bir şekilde geri gelmeyeceğinden de o gün emin olabileceğiz.

DİĞER YENİ YAZILAR