Bu zemin çok kaygandır

Haberin Devamı

Terörle mücadelede, “demokrasiden taviz verilebilir” anlayışının hâkim olmasını savunmaya çalışan çeşitli çevreler çok kötü bir sınav veriyor.

Bu savunma çabaları içinde, aslında tutuklananların sayısının BDP’ye oy verenler içinde ne kadar küçük bir oran olduğunu söyleyen, üstelik akademik unvan taşıyan konuşmacıları bile izleyebiliyoruz.

Böylesi mantıkların, örneğin Nazilerin işgal ettikleri Fransa’da genel nüfusa göre ne kadar düşük oranda insan öldürdüğünü savunmaktan farklı olmadığını görememek de o savunma telaşının ürünüdür.

***


Son tutuklamaları savunurken, bazı yayın organlarının en basitinden ırkçı yaklaşımlara düşmeleri, ortada bir suç olsa bile en temel hukuk kuralının “suçun şahsiliği” olduğunu unutmaları onları da bu sınavın kaybedenleri arasına sokmuştur.

Siyasi ve toplumsal bir sorunu, çoktan çöpe atılması gereken yasa maddelerini alabildiğine işleterek, yargının “devletçi” reflekslerini sonuna kadar kullanarak çözmeye kalkmak, sorunu bir kez daha kördüğüme çevirmekten başka bir sonuç vermez, veremez.

***


KCK operasyonları çerçevesinde yapılan açıklamalarda en kaba “devletçi-ulusalcı” üslup da alabildiğine tırmanıyor.

Bu bakışın en düz unsurlarından biri olan ve tekrarlana tekrarlana ciklete dönen “bizi desteklemesi gereken dünya onları desteklediği için çözemiyoruz” formülü, “her tarafımız düşmanlarla çevrili” ruhunun dışa vuruluş biçimlerinden birisidir. Bu formül her gün onlarca kez ve her düzeyde tekrarlanıyor.

Her türlü siyaset için bütün bunlar, son derece kaygan bir zemini ortaya çıkaracak şartların gelişmesi anlamına geliyor. Böyle bir zemine girme bahtsızlığına uğrayan her siyaset, her siyasi iktidar, sonunda “beni kim itti” aşamasına gelmiştir.

***


Yakın tarihimiz, uzak tarihimiz; bunca yıldır yapılan yanlışlardan oluşan koca bir dağ, gözümüzün önünde duruyor. Bunları görmemekte hâlâ ısrar etmek, bunları göremeyen siyasileri uyarmamak kadar vahimdir.

Kaygan zeminler sadece siyasileri kaymasına yol açmaz, bütün ülkenin kaymasına sebep olur, o siyasilere de sonunda “ama biz bunu hedeflememiştik” dedirtir.

Tabii iş işten geçtikten sonra...

DİĞER YENİ YAZILAR