Haberin Devamı
Cumhurbaşkanı Gül’ün tekrar aday olmasını sağlayacak Anayasa Mahkemesi kararının üzerine doğal olarak, iki yıl sonrasının senaryoları ortaya çıkmaya başladı.
Bir tarafta, cumhurbaşkanı seçimi üzerinden AKP’nin “bölünme” senaryosu en hızlı şekilde tedavüle konuldu. Bu aşırı umudun sahipleri, hem Gül’ün hem Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olacağına ve bölünmenin bu yolla gerçekleşeceğine bel bağlamış durumdalar.
Gelecek seçimde AKP’nin ana kadrosundan çok sayıda isim milletvekili adayı olamayacağı için genel başkan adaylarının sayısı da doğal olarak çok azalıyor. Birçok deneyimli AKP’linin büyükşehirlerde belediye başkanı olarak siyasete devam etmeleri gerçekleşse de bu kadro kaçınılmaz olarak merkez siyasetin dışında kalmış olacak.
Cumhurbaşkanı seçimi ile genel seçim arasında bir yıl olması nedeniyle, Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması halinde Gül’ün başbakan olmasındaki “teknik” zorluk da başka senaryolara yol veriyor.
Ancak bu “teknik” zorluk, istenirse kanunla çözülebilir. Meclis’te bir istifa, bir kanun değişikliği ve “ara seçim”le Abdullah Gül Meclis’e gelebilir ve başbakanlık görevini alabilir. Bu formül, 2003’te Erdoğan için işlemiştir ve kimse itiraz etmemiştir.
Bir senaryo da Gül’ün Çankaya’dan ayrılınca bir yıllık süreyi AKP genel başkanı olarak geçirmesi, bu arada AKP’nin “ağabey”lerinden birinin bir yl başbakan olmasıdır.
Bunlar tabii ki şu anda ilk akla gelen, bu yüzden de hemen dile getirilen senaryolardır. Hem Gül’ün hem Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olmaları ve AKP’nin büyük bir sarsıntı geçirmesi aslında senaryodan çok, gelecek seçimde de AKP’yi sandıkta yenme umudu olmayanların aşırı “temenni”sidir.
Bir zamanlar Demirel-Ecevit, Yılmaz-Çiller çatışmalarının yarattığı akıl tutulmalarının işaretini bu kadro bugüne kadar vermedi, vermesi için de bir neden görünmüyor.
Yine de geçmişin sıkıntılı deneyimleri dolayısıyla, Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkmasıyla, hem AKP’nin hem hükümetin yenilenmesi “siyasi istikrar”la ilgili soru işaretlerini sıfırlamıyor.
Önümüzdeki dönem ne kadar siyasi senaryo üretilirse üretilsin; soru işaretlerinin en aza inmesi, geçişin tarzının ve isimlerin mümkün olan en erken zamanda açıklanmasından geçiyor.