Haberin Devamı
Uludere katliamında çocuklarını kaybeden aileler devletin gönderdiği paraları almadılar. Ankara çok farklı tartışmalar içinde olduğu için, bunun anlamı üzerinde durmadı. İktidar partisi “bu kan parası değildir, alın” dedi ama Uludereliler onların sözünü dinlemedi.
Muhalefet partisi de şu ana kadar Uludere olayının önemini kavradığına ilişkin bir işaret vermedi, olayın aydınlatılmasına yönelik bir talep de belirtmedi.
Uludere olayını araştıran Meclis İnsan Hakları Komisyonu‘na bilgi veren bölgede görevli askeri yetkililer operasyonun Ankara’dan yönetildiğini, kendilerinin bilgi sahibi olmadıklarını söylediler.
Bu yetkililer Meclis Komisyonu’na verdikleri bilgileri herhalde olayı soruşturan mercilere de vermiş olmalıdır. Ama merkezdeki yetkililer hâlâ kamuoyuna tatmin edici bir bilgi vermiş değil.
Uludere katliamını “teknik” bir yanlıştan ibaretmiş gibi göstermek ve olayı unutulmaya bırakmak gibi bir çabanın sonuç vermesinin mümkün olamayacağını Ankara hâlâ görmüyor.
Bu “direnç” devam edebilir, yıllarca devam edebilir ama böyle bir olayın üstünün örtülmesi, unutulması mümkün değildir.
Uludere olayı “askeri çözüme” tıkanmış bir anlayışın iflasının bir kere daha, çok acı bir şekilde teyididir. Silahların susmasını sağlayamayan siyaset, neredeyse yüz yıldır denenmiş ve sadece sorunu kangrene çevirmiş yöntemlere teslim olmuş gibi görünüyor.
Bu tıkanmanın veciz ifadelerinden biri bizzat Başbakan’ın söylediği “terör örgütüyle içli dışlı olmak” cümlesidir. İnsanlar terör eylemine karıştıkları için değil “terör örgütüyle içli dışlı olmak” gibi bir suçlamayla toplandıkları zaman daha çok Uludere katliamları olur.
Böyle bakıldığında, Uludere’de çocuklarını kaybeden aileler devletin gönderdiği parayı almadıklarında da “terör örgütüyle içli dışlı olmuş” görünürler.
Ankara yanlış teşhislere ve yanlış çözümlere teslim oldukça vatandaşının güvenini kaybetmeye mahkûmdur.
Uludere olayı “silahların susması” yolunda, halkın bu yoldaki beklentilerinin canlanması yolunda bir imkân olabilirdi. Ankara bu imkânı kullanmadı, böyle bir niyeti olduğunu da göstermedi.
Uludere halkının tavrını bile görmezden gelmeyi tercih ediyor.